Zeytin ağacı, barışın, dayanıklılığın ve doğanın insanlar ile uyumunun sembolü olarak binlerce yıldır kutsal kabul edilir. UNESCO, bu derin anlamları onurlandırmak için 26 Kasım’ı “Dünya Zeytin Ağacı Günü” ilan etmiştir. Ancak kutlama mesajları ve güzel sözlerle dolu sosyal medya paylaşımlarının ardında, gerçeklerin pek de iç açıcı olmadığına tanık oluyoruz. Türkiye’deki zeytinlikler, siyasi partiler, belediyeler ve kurumlar arasında çıkar çatışmalarının kurbanı olmaya devam ediyor.
Zeytinin Ekonomik ve Kültürel Önemi
Türkiye, zeytin üretiminde dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Ege, Marmara, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve hatta Karadeniz Bölgelerinde zeytin yetiştiriciliği yapılmakta. UNESCO tarafından Türkiye’nin Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınan geleneksel zeytin yetiştiriciliği, ekonomik ve kültürel bir değer olarak ülkenin en önemli miraslarından biridir. Ancak bu miras, rant uğruna göz göre göre yok ediliyor.
Zeytinliklere İhanet: Kaz Dağları ve Vakıf Zeytinliği Örneği
CHP’li Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve CHP’li Edremit Belediyesi’nin ortak kararıyla, Kaz Dağları’ndaki zeytinliklerin bir kısmı imara açıldı. 14 dönümlük bir alanın imara açılması, bu sembolik ağacın köklerine vurulan baltadır. Bu karar, sadece Kaz Dağları’nın doğal yapısını tehdit etmekle kalmayacak, bölgede betonlaşmanın hızlanmasına da yol açacaktır.
Bunun yanı sıra, Balıkesir Edremit’te Vakıf Zeytinleri Genel Müdürlüğü’ne ait işletmede üretimin durdurulması ve işçilerin başka yerlere kaydırılması, 170 bin zeytin ağacının geleceğini riske atmaktadır. 14 bin dekarlık bu alan, Türkiye’nin zeytin üretiminde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak plansız kararlar, üretimi baltalarken, yerel halkın geçim kaynaklarını da elinden almaktadır.
Zeytin Ağacını Korumak İçin Ne Yapılmalı?
Zeytinliklerimizin korunması, yalnızca bir doğa veya tarım meselesi değildir. Bu, kültürel bir sorumluluk, ekonomik bir gereklilik ve gelecek nesillere bırakmamız gereken bir mirastır. Ancak bu koruma, hiçbir bahaneye yer bırakmadan, amasız fakatsız bir anlayışla yapılmalıdır.
Siyasi Ayrımcılığı Bırakmak: Zeytinliklerin korunması, siyasi bir malzeme olmaktan çıkarılmalıdır. Partiler üstü bir yaklaşımla, her kesimden insanın ortak çabası gerekmektedir.
Hukuki Düzenlemelerin Güçlendirilmesi: Zeytinlikleri koruyan kanunlar, her türlü rant projesine karşı tavizsiz uygulanmalıdır.
Kamuoyu Bilinci: Halk, zeytinliklere yönelik tehditlerin farkında olmalı ve bu konuda aktif bir şekilde tepki göstermelidir.
Barışın ve Umudun Sembolüne Sahip Çıkalım
Zeytin ağacının barışı, dayanıklılığı ve uyumu temsil eden sembolizmini sosyal medya paylaşımlarıyla kutlamak elbette anlamlıdır. Ancak sembolleri yaşatmanın en etkili yolu, onların temsil ettiği değerlere sahip çıkmaktır. Bugün, “Dünya Zeytin Ağacı Günü” vesilesiyle, hepimizi zeytinliklerimizi korumak adına daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Çünkü zeytin ağacı yalnızca bir tarım ürünü değil; bizim geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimizdir.
