Ekolojik yıkımın ana kaynağı, tüketim toplumunu, kapitalizm küresel oligarşinin doymak bilmez temsilcileri.
Herkes yaptıklarından sorumludur. Tüketim toplumu ve kapitalizm yaşatmıyor. Hepimizin bu ekolojik yıkımda payı var. Suçu başkalarına atmak Dünya’nın yok oluşa gitmesine engel olmuyor. İnsanlık için doğa aldığımız hava ve atmosfer gelecek yüzyılda cehennem olacaktır.
Ozon tabakası zayıflığı atmosfer ısınmaya devam ediyor. Biyo çeşitlilik canlı türleri hızlı bir şekilde azalıyor deniz kirliliği, orman yangınları, toprak kirliliği atmosfer perdesi de zehirli havalar bütün bu biyolojik çeşitlilik tahribatı infilak durumda, iklim krizinin sorumlusu, insanlık ve kapitalizm yarattığı tüketim toplumu şuursuz davranışlardan vazgeçsinler. Teknoloji çağı değinilen asalak bir düzen içinde gerçeklik özünü yitirmiş her şey sürü davranışı. Kim ne yaparsa o da aynısını yapıyor. Kapitalizm kişisel davranışlarımızı da aynılaştırıyır. Bizi sürü haline getirilmiş bir tüketim toplumuna çeviriyor. Bu kurgulanmış tüketim biçimi doğayı ve çevremizi tüketmemizle sonuçlanıyor. Bilim insanları önümüzdeki on yıllarda ekosistem içinde 1 milyon türün yok olacağını öngörüyor. İnsanın da o türlerden biri olduğunu pek akla gelmiyor. Fabrika atıkları, fosil yakıt kullanan araçlar, zehirli yakıtlar sebepleri.
Sonuç: Kuraklık, seller, orman yangınları artıyor, deniz seviyesi yükseliyor, okyanuslar kirleniyor ve tuzlaniyor, balıklar ve denizdeki ekosistem ölüyor. Açlık yoksulluk derinleşiyor. İklim krizi göçleri tetikliyor. Tarım alanlarının yok olması şimdiden birçok ülkede gıda sıkıntısına neden oluyor. Küresel göçler, savaş. Bütün bunların sorumlusu kapitalizmin ve yarattığı kapitalist toplum ve sermaye ve açgözlü patronları. Yeryüzü iktidarların değildir.
Yeryüzü aşkın yüzü olsun insanlık için doğa biziz ve biz de onun parçasıyız.
