Çoğu insan özellikle son dönem sıkça duyduğu Ombudsman kelimesini merak ediyor. Arama motorlarından sıkça aranan Ombudsman Nedir? Medya Ombudsmanlığı Nedir? Medya Ombudsmanlığı Ne Demek? sorularının cevaplarını sizin için derledik. İşte Ombudsman ve Medya Obdusmanlığının cevabı:
Ombudsman, şikâyetleri ve birtakım teşebbüsleri ele alıp değerlendiren ve bunlara her iki taraf için de tatmin edici çözümler bulan kişidir.
Kelime kökeni açısından İsveççe’de “arabulucu” anlamına gelen ‘ombuds’ ve “kişi” anlamına gelen ‘man’ kelimelerinden oluşmuştur ve aracı kişi anlamına gelmektedir.
Ombudsman kelimesi İsveççe’de genellikle delege, avukat, vekil veya bir diğer kişi veya kişiler tarafından o kişi veya kişiler adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili kılınmış kimseyi ifade etmek için kullanılır.
Kurumsal olarak Ombudsman terimi, Parlamento tarafından halkın şikayetlerini dinleyip, çözümlere ulaştırmak üzere seçilmiş kimse veya kimseleri simgelemektedir.
Ombudsman’ın Türkçe karşılığı için kamu denetçisi, arabulucu, kamu hakemi, medeni hakların savunucusu, parlamento komiseri gibi tanımlamalar teklif edilmiştir. Sonuç olarak, Ombudsman kamu hizmetlerinin yürütülüşündeki adaletsizlikler hakkında, konudan etkilenenlerden şikayetleri almak, bu konularda araştırmalar yapmak ve sorunları çözmekle görevlendirilmiş, bağımsız bir kamu otoritesidir.
Ancak; Türk Dil Kurumu (TDK) e-posta aracılığı ile kullanıcılarına gönderdiği bilgide bu sözcüğü şu ifadelerle açıklamıştır: ombudsman : İngilizce kökenli bu söz hukukta “ Parlamento tarafından görevlendirilen, vatandaşları resmî makamların keyfî ve yasa dışı davranışlarına karşı korumakla görevli kişi veya kurum.” anlamında kullanılmaktadır. Bu söz için kamu denetçisi karşılığı önerilmiştir. .
Türkiye’de kamu yönetiminin denetlenmesinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bunlar siyasi denetim, idari denetim, yargı denetimi, baskı gurupları, kamuoyu denetimi ve etik denetim olarak gruplandırmak mümkündür. Ancak Türkiye’de 12 eylül 2010 tarihinde yapılan halk oylaması ve anayasa değişikliğiyle beraber denetim sistemine ombudsmanlık kurumu da eklenmiştir. Ombudsman kanunu 14.06.2012 tarihinde kabul edilmiş kurum kurulmuş, fakat tartışmalar bitmemiştir.
MEDYA GAZETECİLİKTE OMBUDSMANLIK
Gazetecilikte ombudsman, halk temsilcisi, halkın sözcüsü ve koruyucusu demektir. Yayın yoluyla haksızlığa uğrayanları temsil eder. Birçoğunun, gazetelerinde köşesi vardır.1967’de ABD’de ilk defa uygulamaya başlamıştır. Ombudsman, tarafsız ve bağımsızdır. ABD ve Avrupa’da yayın organları kendi ombudsmanını seçer.
Türkiye’de okur temsilcisi karşılığında ombudsmanlığı Emre Kongar Hürriyet’te ve Seyfettin Turhan HHA’da başlatmışlardır. Milliyet’te Yavuz Baydar 1999’da okur temsilcisi olmuş, beş yıl bu görevi sürdürmüştür. Milliyet’te başlayan ombudsmanlık daha sonra Sabah, Hürriyet ve Cumhuriyet’te de uygulanmıştır.
Milliyet’te Yavuz Baydar’dan sonra Derya Sazak ve Belma Akçura, Sabah’ta Yavuz Baydar’ın ardından İbrahim Altay, Cumhuriyet’te Güray Öz, Hürriyet’te ise Doğan Satmış, Temuçin Tüzecan ve onlardan sonra Faruk Bildirici ombudsman (Okur Temsilcisi) olarak görev yaptı. Ancak gazete yönetimleri ombudsmanlara editöryal özerklik tanımadıkları ve müdahalelerde bulundukları için sık sık anlaşmazlıklar yaşandı. Nitekim gazeteler 2018’den itibaren ombudsmanların görevine son vermeye başladılar ve günümüzde artık Türkiye’deki hiçbir gazetede ombudsmanlık uygulaması kalmadı. Hürriyet’te 2010-2019 yılları arasında ombudsman olan Faruk Bildirici günümüzde “Medya Ombudsmanı” olarak kendi web sayfasından bu işlevi yürütüyor.
MEDYA OMBUDSMANI FARUK BİLDİRİCİ
Hürriyet Gazetesi’nde Ombudsman olarak görev yapan ve şimdilerde Medya Ombudsmanlığa kişisel bloğu üzerinden devam eden Faruk Bildirici’nin Gazete Duvar’da konuya ilişkin yayınlanan yazısı
Gazeteci-yazar Faruk Bildirici artık sürekli mesaisinin kişisel blogu üzerinden ‘medya omdudsmanlığı’ olacağını duyurdu. Bildirici “Gazete, televizyon ve internet sitelerindeki gazetecilik yanlışları, eksikleri konusundaki değerlendirmelerimi yazacağım. Yine somut örnekler üzerinden uyarılarımı, eleştirilerimi dile getireceğim” dedi.
Bildirici, kişisel blogunda ilk yazısını yayımladı. Bildirici, kişisel blogunda “Kovulmuş bir ombudsman ne yapar?” başlığıyla paylaştığı yazısında, neler yapacağını yazdı.
“Artık bir gazete çatısı altında değilim. Gazetecilik yaşamımda ilk kez sadece kendi adıma konuşup yazabileceğim. Yazdıklarım bir tek beni bağlayacak. Gazetenin sahibinin beklentileri, gazete yöneticilerinin istekleri, gazetenin yayın politikaları engeline takılma riskim kalmadı. Kimse müdahale de edemeyecek yazdıklarıma. Bunlar meslek yaşamımdaki yeni dönemin avantajları” değerlendirmesine yer verdiği yazısında yeni kitabını da duyurdu. Bildirici “Yeni bir kitaba başladım. Okur Temsilcisi (ombudsman) olarak Hürriyet’te yaşadıklarımı, mücadelemi, deneyimlerimi kâğıda döküyorum. Cumhuriyet kökenli olduğum için iyi arşivciyimdir; günü gününe notlar almış, yazışmalarımı saklamıştım. Arşivimde biriktirdiklerim sayesinde zor olmadı yazmak. Epeyce ilerledim” bilgisini verdi.
Yayımlamaya hazırlandığı kitaba ilişkin çalışmaların yanı sıra sürekli mesaisinin “medya omdudsmanlığı” olacağını duyuran Faruk Bildirici; bu konuda özetle şu görüşleri paylaştı:
“… Türkiye’de medyada bağımlılık, taraflılık, sansür-otosansür gibi sorunlar alabildiğine arttı; habercilik evrensel çizgiden iyiden iyiye uzaklaştı. Ama bu gazeteciliği ilkeler açısından denetleyecek, hatırlatacak, uyaracak herhangi bir mekanizma yok. Ne ombudsmanlar kaldı yayın kuruluşlarında ne de meslek örgütlerinin böyle bir gücü var.
Tamamen bağımsız ve tarafsız bir ‘medya ombudsmanlığı’ böyle bir medya ortamında etkili bir işlev görebilir.
(…)
Salt gazeteciler ve medya açısından değil, okur ve izleyiciler açısından da yararlı olabilir medya ombudsmanlığı.
(…)
Bu düşüncelerden hareketle bugünden itibaren kendi web sayfamda ‘Medya Ombudsmanlığı’ misyonunu üstlenmeye karar verdim. Gazete, televizyon ve internet sitelerindeki gazetecilik yanlışları, eksikleri konusundaki değerlendirmelerimi yazacağım. Yine somut örnekler üzerinden uyarılarımı, eleştirilerimi dile getireceğim.
Dahası salt gazeteciler ve medya açısından değil, okur ve izleyiciler açısından da gerekli medya ombudsmanlığı. Medyanın tüketicisi okurlar ve izleyiciler. Onların bilinçlenmesi, doğruyla yanlışı ayırt etmelerini sağlar. Doğru gazeteciliğin ne olduğunu bildikleri oranda gazetecilik yanlışlarına karşı çıkabilir, haber alma haklarını savunabilirler.
Bu düşüncelerden hareketle bugünden itibaren “Medya Ombudsmanlığı” misyonunu üstlenmeye karar verdim. Eskiden sadece Hürriyet’teki etik ihlallere değinebiliyordum; görev alanım sınırlı olduğu için de diğer medya kuruluşlarındaki etik sorunlara, yanlışlara giremiyordum. Artık bu sınır kalktı, medya kuruluşlarının tamamı kapsama alanımda…
[…] çelişkili haber yapan medya organlarını eleştirmesi nedeniyle ismi sık sık gündeme gelen Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici kimdir? Faruk Bildirici Kimdir? Sorusunun cevabını kendi internet sitesinde yer […]