Manisa Barosu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi ve yeni bir yönetim seçilmesi talebiyle açılan dava hakkında basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesine atıfta bulunularak, baroların hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumakla görevli olduğu vurgulandı. Anayasa’nın 26. Maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğünün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında açtığı soruşturma ve görevden alma talebiyle açıkça ihlal edildiği belirtildi.
Manisa Barosu, İstanbul Barosu’na yönelik bu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve yargının araçsallaştırılmasının bir örneği olduğunu ifade etti. Açıklamada, kanunların yorumlanmasında ve uygulanmasında hak ve adaletten uzaklaşıldığı, bunun sonucunda ‘Hukuk Devleti’ idealinden vazgeçildiği dile getirildi. Özellikle temel haklar, düşünce ve ifade özgürlüğü ile siyasal haklar konusunda iktidarın ve araçsallaştırılan yargının kanuni dayanaktan uzaklaştığına dikkat çekildi.
İktidarın hukuka, Anayasa’ya ve kanunlara aykırı keyfi uygulamaları standart haline getirmeye çalıştığı, yargının bu durumu norm haline getirdiği eleştirisi yapıldı. Manisa Barosu, bu haksızlıklara karşı sınırlı imkanlarla İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ile dayanışma içinde olduklarını kamuoyuna duyurdu.