Kısa Dalga – Suriye’de perşembe günü Alevilerin yoğun olarak yaşadığı kıyı bölgelerinde cihatçı HTŞ yönetiminin silahlı gruplara çatışması, sivillere saldırıya dönüştü. Bölgeden çok sayıda sivilin öldürüldüğü ana ait görüntüler gelmeye devam ediyor.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin X hesabından üç dilde yaptığı açıklamada saldırıların derhal son bulmasını istedi. Kılıçdaroğlu’nun ilgili açıklaması şöyle:
“Mübarek Ramazan ayında, İslam adına konuşanların, ‘cihat’ diyerek Müslüman kanı dökenlerin ve Kur’an-ı Kerim’i sadece siyasi hesaplar için kullananların ne kadar tehlikeli oldukları bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Suriye’de yaşanan kimlik temelli katliamlar yalnızca bir topluluğu değil, insanlığı hedef almaktadır. Uluslararası hukukta ve insanlık vicdanında yer bulması mümkün olmayan sivillere yönelik bu saldırıların derhal son bulması gerekmektedir.
Kimlikler üzerinden dizayn edilen ayrışmalar, ülkelerin barışını, bütünlüğünü ve istikrarını tehdit etmektedir. Tarih boyunca kimlikler üzerinden yürütülen savaşlar acı, yıkım ve gözyaşı getirmiştir. Geçmişte Avrupa’da yüz yıl süren mezhep çatışmalarının yol açtığı yıkımların acısı hâlâ sürmektedir.
İktidara çağrı
Türkiye’nin dış politikası, hiçbir ayrım gözetmeden kimlik çatışmalarının önüne geçmeyi ve barışı önceleyen bir diplomasi yürütmeyi esas almalıdır. Türkiye, bölgedeki aktörlerle olan ilişkilerini gözden geçirmeli ve bu tür insan hakları ihlallerine karşı açık bir tavır sergilemelidir. Bugün yaşananları görmezden gelmek, gelecekte daha büyük acıların yaşanmasına neden olabilir.
Bizlerin görevi, bu coğrafyada istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmak ve uluslararası hukukun gereğini savunmaktır. Bu katliamların karşısında susmak, insanlık vicdanına sırt çevirmektir.
Lazkiye’de Suriye’nin kadim halklarına yönelik gerçekleştirilen katliamları ve işlenen insanlık suçlarını şiddetle kınıyorum. Herkesin inancını özgürce yaşayabildiği bir düzen, ancak barış ve adaletle mümkündür.”
Ne olmuştu?
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, İdlib merkezli HTŞ öncülüğündeki cihatçı grupların 8 Aralık 2024’te Şam’ın kontrolünü ele geçirmesiyle Rusya’ya kaçmış ve 1963’ten beri iktidarda olan Baas Partisi’nin yönetimi sona ermişti. Bunun üzerine insan hakları örgütleri, bölgeden yargısız infaz haberlerinin çoğaldığını bildirmişti.
Batılı ülkelerin yetkilileri, ‘terör örgütü listesinde yer almasına rağmen ilişki kurmaya başladığı HTŞ yönetiminden, kadınları ve azınlıkları koruma sözü aldığını belirtseler de bölgeden yargısız infaz haberleri gelmeye devam ediyor.