Kahramanmaraş’ın Afşin ve Elbistan ilçelerinde faaliyet gösteren Afşin-Elbistan Termik Santrali’ne karşı çevre örgütleri, meslek odaları ve yerel yönetimler hukuki mücadele başlattı. Türk Tabipleri Birliği (TTB), TEMA Vakfı, Greenpeace Türkiye, Elbistan, Nurhak ve Ekinözü belediyeleri, santralin çevreye ve insan sağlığına verdiği zararların önlenmesi için dava açtı.
Çevresel ve sağlık tehditleri büyüyor
Türkiye’nin en büyük kömürle çalışan santrallerinden biri olan Afşin-Elbistan Termik Santrali, yıllardır bölgedeki hava kirliliğinin başlıca kaynağı olarak gösteriliyor. Kömürle çalışan santral, karbon salınımı, su ve toprak kirliliği ile bölgedeki tarımı ve doğal yaşamı tehdit ediyor. Konuya ilişkin değerlendirme yapan uzmanlar, santralin yaydığı zehirli gazların başta solunum yolu hastalıkları olmak üzere pek çok sağlık sorununa yol açtığını belirtti.
Türk Tabipleri Birliği, bölgedeki hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen bilimsel raporlarla davaya destek verdi. TTB yetkilileri, santralin yarattığı kirliliğin özellikle çocuklar ve yaşlılar için ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Hukuki süreç başladı
Bölge halkının desteğiyle açılan dava, santralin çevresel etkilerini bilimsel verilerle kanıtlamayı hedefledi. Çevreciler, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’na taraf olduğunu hatırlatarak, kömürlü termik santrallerin kapatılması gerektiğini ifade etti. TEMA Vakfı ve Greenpeace Türkiye, santralin kapatılmasının bölgenin ekosistemini koruyacağı ve halk sağlığını iyileştireceğini savundu. Yetkililer ise, enerji ihtiyacını karşılamak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması gerektiğini belirtti.
‘Geleceğimizi koruyun’
Afşin-Elbistan halkı, yıllardır süregelen çevre kirliliğinden şikayetçi. Elbistan’da yaşayan pek çok kişi, santralin neden olduğu hava kirliliği nedeniyle nefes almakta güçlük çektiklerini ve tarım arazilerinin verimsiz hale geldiğini belirtti. Bir bölge sakini, “Her sabah kömür dumanıyla uyanıyoruz. Çocuklarımızın sağlığı tehdit altında. Yetkililer bu duruma artık bir çözüm bulmalı” diyerek tepkisini dile getirdi.
Yetkililere çağrı: Yenilenebilir enerjiye geçiş şart
Uzmanlar, kömürlü termik santrallerin kapatılmasının çevresel sürdürülebilirlik açısından kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Avrupa’da pek çok ülke, kömürlü santralleri kapatarak güneş ve rüzgar enerjisine yönelmişken, Türkiye’nin de benzer adımlar atması gerektiği ifade ediliyor. Çevreciler, yenilenebilir enerjiye geçişin artık bir zorunluluk olduğunu savundu.
Belediyeler ve çevre örgütlerinden hukuki mücadele
31 Ocak 2025 tarihinde İstanbul’da yapılan açıklamada, Elbistan, Nurhak ve Ekinözü Belediyeleri ile Türk Tabipleri Birliği (TTB), TEMA Vakfı ve Greenpeace Türkiye, Afşin-Elbistan Termik Santrali’nin çevresel etkilerini ve halk sağlığı üzerindeki zararlarını vurgulayan bir dava açtı. Bu dava, Afşin-Elbistan’da hâlihazırda faaliyet gösteren santrallerin olumsuz etkilerinin daha da artmasına neden olabilecek iki yeni ünitenin inşasına karşı başlatıldı.
Kömürün gölgesinde 40 yıl
Afşin-Elbistan’daki kömürlü termik santrallerin sekiz ünitesi, 2795 MW kapasiteyle büyük bir kirlilik yükü oluştururken, yeni yapılması planlanan iki ünite bu kirliliği daha da artıracak. Bu durum, bölgede yaşayan halkın büyük tepkisini çekiyor.
Elbistan Belediye Başkanı Erkan Gürbüz, “Elbistan depremden sonra ayağa kalkmaya çalışırken bir yandan da havamıza, suyumuza ve tüm canlılara zarar veren santrallerle mücadele ediyoruz. Bakanlığın verdiği ‘ÇED Olumlu’ kararına karşı dava açtık. Bu sürecin sonunda Elbistan halkının kazandığı bir sonuç olmasını temenni ediyoruz” dedi.
Türk Tabipleri Birliği: TTB, kömürlü termik santrallerin özellikle linyit kullananlarının, hava, su ve toprakta ciddi kirliliğe yol açtığını belirtti. TTB’nin aktardığına göre hava kirliliği, kanser, kalp krizi, felç, KOAH ve diğer solunum yolu hastalıklarına neden oluyor. Ayrıca, kömürlü santrallerin atmosfere saldığı karbondioksit ve azot oksitler, iklim krizine büyük katkı sağlıyor.
TEMA Vakfı: TEMA Vakfı ise, santralin yapılacağı alanın tarıma elverişli olduğunu ve tarım alanlarının kaybının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ayrıca, santralin su varlıkları ve yer altı sularına zarar verebileceği belirtti. TEMA, projenin çevresel etkilerinin daha fazla büyümemesi için mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.
Greenpeace Türkiye: Greenpeace, santralden yayılan kirliliğin çevreye verdiği zararın büyüklüğüne dikkat çekti. Mevcut santralden yayılan emisyon verilerinin, yönetmelik sınırlarını ciddi şekilde aştığını belirten Greenpeace, iki yeni ünite eklenmesinin bölgedeki kirliliği daha da artıracağını söyledi. Bu nedenle, santralin faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini savundu. (Egeden Medya Haber-Veli Yalçın)