1. Haberler
  2. Çevre Ekoloji
  3. Yedi kıta 150 ülkede iklim krizinin etkileri ne?

Yedi kıta 150 ülkede iklim krizinin etkileri ne?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Amerika kıtasındaki rekor orman yangınları, Amazon yağmur ormanlarını yok etti ve ekosistemleri tehlikeye attı. Afrika’da dünyanın en kitlesel göçleri yaşandı. Orta Doğu susuzlukla boğuştu. Avrupa’da rekor sıcaklıklar ölümlere yol açtı.

Asya ve Pasifik ülkelerinde seller ve hava kirliliği ana konuydu.

Uluslararası Af Örgütü’nün yedi kıtada 150 ülkeyi değerlendirdiği “2024-25 Dünya İnsan Haklarının Durumu” raporunun temalarından biri de iklim kaynaklı adaletsizliklerdi.

110 milyon kişi yerinden edildi 

Raporda iklim krizi, üretilmiş yoksulluk, çatışma ve siyasi baskıdan oluşan zehirli karışımın 2024’te tahmini 110 milyon kişiyi yerinden ettiği belirtilerek, devletlerin yükümlülüklerini ve verdikleri sözleri tutmakta büyük oranda başarısız olduğu vurgulandı.

Üstelik BM İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı (COP29) düşük gelirli ülkeleri borç döngüsüne hapsetme riski taşıyan pinti bir finansman anlaşmasıyla sonuçlanırken, Başkan Trump’ın “sondaj bebeğim, sondaj” sloganı ve ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çıkarma kararının fosil yakıtlara bağımlı devletlerce olumlu karşılanması, durumu daha vahim hale getirdi. Türkiye’nin iklim politikasının “kritik ölçüde yetersiz” olarak değerlendirildiği raporda, özetle şunlar yer aldı:

En fazla zararı verenler cüzi yardımda bulundu  

  • İklim değişikliği kasırgalar, hortumlar, yangınlar ve şiddetli yağışlar gibi afetleri daha şiddetli ve olası hale getirerek ölümlerin artmasına, yerinden edilmelere, kıtlığa ve başka insan haklarına yol açtı.
  • Bazı hükümetler, sağlıklı çevrede yaşamak da dahil insan haklarına zarar veren ekonomik sektörlere ve projelere yatırım yaparak, ekonomilerini büyütmeyi seçti. Yetersiz hükümet düzenlemeleri; şirketlerin içme suyunu, balıkçılık ve tarım alanlarını, havayı kirletmesi gibi hak ihlallerini kolaylaştırdı.
  • En fazla karbon emisyonu üreten ülkeler, iklim değişikliğinden en fazla zarar gören düşük gelirli ülkelerin iklim uyum finansmanına sadece cüzi katkıda bulundu.
  • Aktivistler ve topluluklar, iklim adaleti talep ederek, ulusal veya uluslararası yargı mekanizmalarını kullandı ancak hükümetler her zaman kararları uygulamadı. Yine de 2024’te AB’nin büyük şirketlerin insan hakları, çevresel etki ve iklimle ilgili yeni kurallara uymasını içeren “Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Yönergesi” büyük güçlüklerle karşılaşsa da, BM İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri doğrultusunda zorunlu insan haklarına özen yükümlülüğü kurallarını uygulamaya koymaya yönelik dünyadaki en önemli girişim oldu.
  • İklim değişikliği; küresel çatışmalar, yüksek enflasyon ve borç geri ödemeleri, zayıf kurumsal düzenlemeler ve yaygın vergi istismarı bağlamında daha da kötüye gitti. Yoksulluk ve çatışmalar; iklim değişikliğine bağlı kuraklık ve diğer doğal olmayan felaketlerle birleşerek, yüz milyonlarca insanın ciddi gıda güvensizliği yaşamasına neden oldu. Gazze, Haiti ve Sudan‘da kıtlık ilan edildi.
  • Yenilenebilir enerjiye geçişte “kritik mineral” olarak adlandırılan madenlere talep artarak, yeni insan hakları riskleri ortaya çıkardı. Önde gelen elektrikli araç üreticileri, uluslararası insan hakları standartlarını karşıladıklarını ve hatta kendi politikalarını uyguladıklarını dahi kanıtlayamadı.

Kıtalardaki durumlar ise şu şekilde: 

Afrika: Sudan’da dünyanın en büyük yerinden edilme krizi yaşandı

 Çatışma ve iklim kaynaklı krizler zorla yerinden edilmenin temel sebepleri olmayı sürdürdü ve Sudan, dünyanın en büyük yerinden edilme krizini yaşadı. Kamerun, Fildişi Sahili, Madagaskar, Mali ve Nijer gibi ülkelerde sel nedeniyle yüzlerce ölüm raporlandı. Somali’de kuraklık ve seller topluluklara zarar verdi, yerel ekonomileri çökertti.

Bazı hükümetlerin iklim değişikliği kriziyle baş etmek için fon sağlaması, borç yükünü artırma pahasına gerçekleşti. Fildişi Sahili’ne iklim direncini artırmak ve yenilenebilir enerjiye geçiş için 1,3 milyar dolar sağlandı. Namibya “yeşil hidrojen” için 10 milyar dolar finansman elde etti. Güney Afrika’da iklim değişikliği fonu kuruldu. Madagaskar‘da hükümet 2030’a kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 28 azaltmayı taahhüt etti. Kongo, sağlığa ve çevreye yönelik risk nedeniyle Metssa Congo geri dönüşüm şirketinin faaliyetini durdurdu. Senegal’de, kimyasallarla ilgili sağlık ve çevre endişesi nedeniyle Falémé nehri boyunca madencilik faaliyetleri 2027 ortasına kadar askıya alındı.

Amerika kıtası: Tüm kıta yangınlarla boğuştu

 Orman yangınları, yükselen deniz seviyeleri, kıyı erozyonu ve seller toplulukları etkiledi. Hükümetler, sera gazı emisyonlarını azaltma ve fosil yakıt kullanımını aşamalı sonlandırma taahhütlerini yerine getirmedi. Brezilya, Ekvador ve Venezuela gibi ülkeler petrol çıkarımını ve gaz yakmayı artırdı. Yüksek gelirli ve yüksek oranda karbon salan Kanada ve ABD, enerji üretiminde fosil yakıtı azaltmakta başarısız oldu ve başlıca sera gazı yayıcıları olmayı sürdürdü. COP29’da yeterli iklim finansman hedefinde anlaşılmasını engellediler.

Amazon havzası başta olmak üzere bölgedeki yangınlar, çok büyük hassas ekosistem kaybına yol açtı ve karbon yutaklarının küresel ısınmayı azaltma becerisini olumsuz etkiledi. Arjantin, Bolivya, Brezilya, Kanada, Kolombiya, Ekvador, Paraguay, Peru ve ABD’de geniş çaplı orman yangınları oldu. Devletlerin, yangınların ekosistemler ve yerli halklar ile kırsal toplulukların hakları da dahil insan haklarındaki etkilerine müdahaleleri yetersizdi. Brezilya’nın Rio Grande do Sul eyaletindeki sel 2,3 milyon kişiyi etkiledi ve 600 bin kişiyi yerinden etti. Honduras’ta yükselen deniz seviyesi, Fonseca Körfezi’ndeki toplulukların geçim kaynaklarını olumsuz etkiledi.

Asya-Pasifik ülkeleri: Seller ve hava kirliliği ana konuydu

İklim değişikliğinin artırdığı aşırı hava olayları, yavaş gelişen afetler ve toksik hava kirliliği bölgede yıkıcı sonuçlara yol açarak en yoksul ve en fazla ötekileştirilen kesimleri orantısız etkiledi. Hindistan, Afganistan, Pakistan ve Nepal’deki seller ve heyelanlar yüzlerce ölüme sebep oldu. Bangladeş’te 500 bin kişiyi yerinden etti. Hindistan’ın başkenti Delhi’de ve Pakistan’da hava kirliliği rekor seviyelere ulaşarak, ölümlere yol açtı.

Çin’de fosil yakıt dışı kaynaklardan elde edilen enerji ilk kez fosil yakıtlardan elde edilenden fazlaydı. Ancak Çin’in ülke dışında kömürle çalışan enerji santralleri inşa etme hızı kaygı verici olmayı sürdürdü. Büyük oranda fosil yakıtlara bağlı olan Papua Yeni Gine’de arazilerin yüzde 30’u koruma alanı olarak ayrıldı. Güney Kore’de çığır açıcı bir mahkeme kararı, hükümetin gelecek nesillerin haklarını korumak için sera gazı emisyon hedeflerini gözden geçirmesi gerektiğine hükmetti. Pasifik Adaları halkları, Uluslararası Adalet Divanı’nda devletlerin iklim değişikliğiyle ilgili yükümlülüklerine ve sorumluluklarına ilişkin duruşmaların başlamasını destekledi.

Japonya’nın yurtdışında sıvılaştırılmış doğalgaz projelerine yatırımları, küresel çapta fosil yakıtı azaltma çabasına zarar verdi. Avustralya, kömür ve gaz üretimini azaltmak yerine artırmayı planladı. Yeni Zelanda’da yeni yasa çevresel korumaları zayıflattı; Endonezya’da taslak enerji yasaları, net sıfır emisyona geçişi kolaylaştırmadığı için eleştirildi. Çevre hakları savunucuları, çalışmaları nedeniyle hedef halindeydi. Vietnam’da cezaevinde tutulan ve koşullarını protesto etmek için üçüncü kez açlık grevine giren biri de bu kişiler arasındaydı. Kamboçya’da Doğa Ana hareketiyle bağlantılı 10 çevre aktivisti “komplo kurmak” ve “Krala hakaret” suçlarından mahkûm edildi.

Avrupa ve Orta Asya: Rekor sıcaklıklar ölümlere neden oldu

Birçok ülke, insan kaynaklı iklim değişikliğinin şiddetlendirdiği seller, orman yangınları ve aşırı sıcaklar gibi afetlerle boğuştu. İspanya’da şiddetli yağmurlar su baskınına sebep oldu, 224 kişi öldü. Rekor sıcaklıklar, Yunanistan ve Portekiz’de ölümlere yol açtı. Almanya’nın iklim planları yetersiz, Türkiye’nin iklim politikaları ise “kritik ölçüde yetersiz”di. Hollanda iklim politikalarını zayıflattı, Norveç yeni fosil yakıt aramalarını sürdürdü, Yunanistan doğalgaz altyapısını genişletti ve Belçika fosil yakıt teşviklerine 15,5 milyar dolar harcadı. Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’da doğal kaynakların çıkarılmasının yol açtığı zararı protesto edenler, susturuldu. Dünya Bankası’nın araştırmasına göre, Özbekistan’da hava kirliliği her yıl yaklaşık üç bin erken ölüme sebep oldu. Slovenya’nın daha katı emisyon limitleri uygulaması, Hırvatistan’ın 2030’a kadar yüzde 75 yenilenebilir elektrik planlaması, Macaristan’da yenilenebilir enerjinin artması gibi olumlu olaylar da yaşandı. AİHM’in dönüm noktası niteliğinde bir kararla İsviçre’nin yetersiz iklim politikasının, etkili korunma hakkını ihlal ettiğine hükmetti.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika: Su sıkıntısı en büyük sorunlardan biriydi

 Bölge, şiddetli hava olayları, artan ve aşırı su kıtlığı gibi yavaş gelişen afetler ve diğer çevresel kötü yönetimler de dahil iklim değişikliğinin zararlı ve yaşamı tehdit eden sonuçlarına maruz kalmaya devam etti. Irak ciddi su sıkıntısı çekti, hava ve su kirliliği arttı. Etkili olmayan atık yönetimi ve ormansızlaşma, toz fırtınalarını ve sudan bulaşan hastalıkları yoğunlaştırdı ve başta yerinden edilenler olmak üzere hassas nüfusları orantısız etkiledi. Ürdün de su sıkıntısı çekti ve talebin sadece üçte ikisini karşılayabildi. Kuveyt‘i aşırı sıcaklar vurdu, mayısta rekor sıcaklıklar geçmiş ortalamanın 4°C ila 5°C üzerindeydi. Buna rağmen devlete ait Kuveyt Petrol Şirketi CEO’su ülkenin 2035’e kadar petrol üretimini önemli ölçüde arttıracağını açıkladı. Bahreyn, 400 yeni petrol ve 30 gaz kuyusu açarak, fosil yakıt üretimini arttırmak için kredi talebinde bulundu. Global Witness’ın haziran raporu, Birleşik Arap Emirlikleri‘nin COP28 ekibinin 2023’te iklim konferansına ev sahipliği yaparken, devlete ait Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi için fosil yakıt anlaşmaları yapmaya çalıştığını doğruladı. Suudi Arabistan 2025-2027 arasında petrol üretimini arttırmayı planladığını açıkladı.

Yedi kıta 150 ülkede iklim krizinin etkileri ne?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

EGEPRESS ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin