Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Hatay Tabip Odası (HTO), 17 Ekim-15 Kasım 2023 tarihleri arasında Hatay Antakya’da hava kalitesi izleme çalışması yürüttü. 30 gün boyunca kesintisiz yapılan toz (ince partikül madde PM2.5) ölçümlerinde, Hataylıların toz soluduğu ortaya çıktı.
Raporda, deprem sonrasında yıkılan binalardan ve ayrıştırma işlemlerinden kaynaklanan toz yaşamı tehdit eden bir halk sağlığı sorununa dönüştüğü vurgulandı. Raporda, molozların usulüne uygun kaldırılmadığına işaret edilerek, “Özellikle molozlardan demirin ayrıştırılması için yürütülen çalışmalar çok yüksek toz salınımına yol açmaktadır. Bu ayrıştırma yaşam alanları ile iç içe devam etmektedir. Uygun olmayan alanlarda, uygun olmayan şekilde istiflenen molozlar şehrin üstünde sürekli bir toz bulutu oluşturarak toz kirliliğinin kalıcı olmasına neden olmaktadır” denildi.
HASTALIKLAR ARTTI
Raporda, “Toz en çok bebek, çocuk, gebe kadın ya da yaşlı, kronik hastalığı olan yurttaşları etkiliyor. Bölgede solunum yolu şikayetleri arttığı gözlemlenmektedir. Her yaştan bireylerde akut solunum yolu enfeksiyonlarındaki belirgin artış dışında, astım, bronşit gibi kronik hava yolu hastalığı olanların acillere başvurularının ve hastanede yatış sürelerinin uzadığı gözlemlenmektedir” diye belirtildi.
ÖNLEMLER
Yönetmeliklerin uygulanmasıyla sorununun önüne geçilebileceğine dikkat çekilen raporda, “Bina yıkımı esnasında ve enkazlar kamyonlara yüklenirken sulama yapılmalıdır. Taşıyıcı kamyonların üstü mutlaka branda ile örtülmelidir. Demir ayrıştırma çalışmaları halkın yoğun olarak yaşadığı yerleşim alanlarına yakın yapılmamalıdır. Kalıcı enkaz depolama alanları kentlerin yerleşim alanlarından uzakta ve bölgedeki hâkim rüzgâr yönü de dikkate alınarak belirlenmelidir. PM2.5 için hiç vakit kaybetmeden ulusal limit değerler belirlenmeli ve uygulamaya konmalıdır. Ayrıca ‘Sanayiden Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne inşaat ve enkaz kaldırma sektörleri için de partikül madde sınır değerleri getirilmeli ve bu sınır değerler istisnasız olarak uygulanmalıdır” önerileri sıralandı.
EN KİRLİ HAVA İSKENDERUN
2023’te en kirli hava sıralamasında Hatay’ın ilk sırada olduğu belirtilen raporda, “Hava kirliliğinde her ne kadar fosil yakıtlar daha çok etken olsa da, Hatay için en az fosil yakıt kadar tehlikeli olan başka bir faktör daha vardı; asbest. İlk sırada yer alan Hatay’ın İskenderun Merkez ilçesindeki ölçüm istasyonu 2023 yılında Türkiye’nin en kirli havasını kayıtlara geçirdi. İlçede 235 gün boyunca PM 10 limit değerinin aşıldığı kirli hava solundu” bilgileri paylaşıldı.
2023 verilerinin analizinden sonra ortaya çıkan sonuçlar şöyle sıralandı:
“* 2023 yılına PM 10 kirleticisi açısından bakıldığında Türkiye’de, DSÖ standartlarına göre havası temiz şehir olmadığı görüldü.
* İstanbul’un en kirli 10 ilçesinde yaşayan yaklaşık 4.6 milyon insan ulusal standartlara göre 2023’te kirli hava soludu.
* İstanbul’un havası en kirli semti olan Göztepe’de ulusal yönetmeliğe göre 222 gün boyunca kirli hava soludu.
* Ankara’nın havası en kirli ilçesi Altındağ. İlçede Siteler bölgesinde yaşayanlar 172 gün, Ulus bölgesinde ise 135 gün boyunca PM 10 limitinin aşıldığı kirli havaya maruz kaldı.
* İzmir’de PM 10’un yıllık ortalaması ulusal yönetmelikte belirlenen limitin üstünde. İzmir’in en kirli ilk üç bölgesi Torbalı’da 173 gün, Kemalpaşa 126 gün, Alsancak’taysa 136 gün sağlıksız hava solundu.
* Bursa’nın havası en kirli ilçesi Nilüfer’de yaşayanlar 199 gün boyunca PM 10 limitinin aşıldığı sağlıksız havaya maruz kaldı. İnsan sağlığını tehdit eden başlıca çevre sorunlarından biri hava kirliliğinin önlenmesi için en etkili araç, yönetmelikte yer alan ‘Koruma Bölgesi‘ mekanizması. Bakanlığın verileri birçok noktada hava kirliliğinin tehlike boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor ama buna rağmen hala ‘Koruma Bölgesi’ kararı alınmıyor.”