1. Haberler
  2. Türkiye Gündemi
  3. Tülay Hatimoğulları: ‘İktidardan somut adım göremiyoruz’

Tülay Hatimoğulları: ‘İktidardan somut adım göremiyoruz’

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kısa Dalga – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, il eş başkanları toplantısının açılışında konuştu.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hatimoğulları, iktidarın, Abdullah Öcalan’ın çağrısına yönelik “önemli bir adım atmadığını” söyledi.

CHP’nin tutuklu cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonu ise “Barışa sabotaj” olarak niteledi.

Hatimoğulları’nın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Öcalan’ın çağrısı

”Gerek 8 Mart’ta, gerek Newroz’lara katılan milyonların, gerekse Amara’da olan gençlerin, kadınların, Kürt halkının ve onlarla dayanışma içinde olan bütün halkların bir ortak talebi vardı; o da Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü. Bu süreçte özellikle yapılan çağrının, barış ve demokratik toplum çağrısının, Sayın Öcalan’ın koşullarının düzenlenmesi ve özgür bir biçimde bu çalışmalara katkı vermesinin mesajı çok güçlü bir biçimde verilmiştir.

“Bu çağrının arkasında olduğumuzu defaatle ifade ettik. Ne yazık ki mevcut iktidar, bu konuda henüz önemli bir adım atmış değil. Her kesimin sahiplendiği bu çağrının yaşam bulabilmesi için gerekli olan siyasal, yasal ve toplumsal zeminin oluşmasıyla ilgili DEM Parti olarak gece, gündüz çalışıyoruz. Ama henüz iktidardan ve devletten atılmış bir somut adım göremiyoruz.”

Dünya gündemi değerlendirmesi

“7 Eylül’de, İsrail’in Filistin’i işgaliyle başlayan süreç, Rusya-Ukrayna Savaşı, Lübnan, Irak, Yemen, İran’daki gelişmeler ve en son Suriye’de yaşanan önemli gelişmeler… Bütün bunlar bizzat Türkiye’yi, bizleri, bu salonda oturan her insanı tek tek etkilemektedir. Bu yaşanan gelişmeler birbirinden asla bağımsız değildir. Trump’ın en son yaptığı açıklamayla birlikte, ticaret savaşlarına yeni bir boyut kazandırdığını görüyoruz.

“Çin’e uygulanan politikadan kaynaklı Çin’in de sessiz durmadığı, derinden ve sessiz bir şekilde hem ticari, hem askeri, hem siyasi anlamda bütün dünyadaki siyasal gelişmeleri ve toplumsal gelişmeleri doğrudan etkileyecek gelişmelerle şu an karşı karşıyayız.

“Üçüncü Dünya Savaşı’nın arefesindeyiz. Üçüncü Dünya Savaşı’nın gerçekleşme ve yayılma olasılığı hiç de zayıf değil. Sadece kendi ülkemizde değil, bölgemizde ve küresel ölçekte sınırları tanımayan ve küresel ölçekteki bu çarpışmalara ve çatışmalara karşı enternasyonalist barış hareketini hep birlikte örgütlemenin tam zamanıdır.

Suriye meselesi

“Suriye’deki gelişmeler doğrudan Türkiye’yi ve içinde bulunduğumuz, geliştirmeye çalıştığımız barış ve demokratik toplum çağrısını doğrudan etkilediğini hepimiz biliyoruz. Şam’da gerçekleşen yönetim değişikliğinin akabindeki gelişmeler, iç açıcı gelişmeler olmadı. Oradaki farklı halklara ve inançlara dönük saldırılar hız kesmeden devam etti.

“Alevi kadınları kaçırılıp, 21. yüzyılda adeta köle pazarında satılan bir nesne haline dönüştürülmeye çalışıyor. Biz bütün bunlara karşı, Suriye’de demokratik bir Suriye inşa edilmesinden yanayız.

“Suriye’de kuzey ve doğu Suriye özerk yönetiminin geliştirmiş olduğu toplumsal sözleşme, bütün Suriye sathına yayılması halinde bu sorunlara köklü olarak çözüm bulacak bir yaklaşımdır, bir toplumsal sözleşmedir, bir anayasanın alt yapısıdır.

İmamoğlu’nun tutukluluğu ve protestolar

“Türkiye’de çok ciddi bir kaos yaşanıyor. Türkiye’deki siyasal gelişmeleri ne Suriye’den ne Orta Doğu’dan ne dünyadan bağımsız olarak ele alamayız. Türkiye, uzun zamandır çok derin bir ekonomik krizle karşı karşıya. Aynı zamanda demokrasi, yargı krizde, özgürlükler can çekişiyor. Hal böyleyken, bizler de bir umut ışığı olarak ortaya çıkan Sayın Öcalan’ın çağrısının hak ettiği biçimde, mevcut iktidar ve devlet tarafından henüz yeterince karşılık verilmediğini görüyoruz ve bunu doğru bulmuyoruz.

“Bizler, demokratikleşme beklerken, barışla ilgili adımların atılmasını beklerken, İmralı koşullarının düzeltileceğini beklerken, yani özetle demokrasi adımlarının atılmasını beklerken, ne ile karşılaştık? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın içinde olduğu çok sayıda belediye yöneticisine dönük bir operasyonla karşılaştık.

“Bu operasyonun akabinde Türkiye’nin dört bir yanında, başta gençler ve kadınlar olmak üzere insanlar Türkiye’de bugüne kadar yaşanmış en önemli sivil itaatsizlik eylemleriyle demokratik haklarını kullandılar. Gençler, üniversiteleri boykot etti. Aynı zamanda, ürünlerle ve alışverişle ilgili gerçekleşen bir boykot oldu. Bu çok önemli bir gelişmedir. Toplum, iktidarın gittikçe otoriterleşen yaklaşımına rızalık vermediğini bu demokratik çıkışlarıyla göstermiştir. Ama iktidar bu çıkışlara nasıl yanıt verdi?

“Bunları anlayacağı yere, bunun sosyolojik, iktisadi, siyasi, özgürlükler bağlamındaki talepler manasında demokratikleşme talebi bağlamında ele alacağı yere ne yaptı? Daha fazla gaz, cop ve yargı sopası kullandı. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Biz bu yaklaşımı, barış ve demokratik toplum çağrısı için de bir sabotaj olarak değerlendirmekteyiz. Siyaset, yargı, hukuk ve adalet adeta enkaz altında. Bizler, bu enkazdan kurtulmak zorundayız.

Zamlar ve ekonomi

“İmralı’da Sayın Öcalan’ın tecridinin devam ettiğini altını bir kez daha çizmek istiyorum. Özgür çalışma ve yaşam koşulları, ne olursa olsun en hızlı şekilde oluşturulmalıdır. Bu sürecin adına hem ‘diyalog’ diyeceksiniz hem de diyalog sürecinin işleyişi diyalogsuzluk olacak, bu olmaz. Yani, bu dönemde diyalog sürecinin işleyişi diyalogsuzluk olamaz.

Bizlerin, özellikle Orta Doğu Suriye’de ve dünya ölçeğinde yaşanan bu gelişmeler ışığında Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrının, Türkiye’nin iç barışı oluşturmak için ne kadar önemli olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Bu çağrı sadece Kürt halkı için değil, Türkiye’de yaşayan 85 milyon yurttaşın taleplerine karşılık verecek bir çağrıdır.

“İnsanlar aç, yoksul. Daha dün elektriğe yüzde 25, doğal gaza yüzde 20 zam geldi. İnsanlar, geçirdikleri Ramazan Bayramı’nda bir kilo çikolata dahi alamaz bir düzeyde. Bu çağrı, aynı zamanda Türkiye’deki işçiler, emekçiler, yoksullar, Alevi’ler, ezilen ve sömürülen bütün kesimler içindir.

Yeni örgütlenme hamlesi

“Barışa herkes hazır. Türkiye’deki muhalefetten tutun da birçok kesime kadar herkes hazır. Meclis’te somut adımların atılması çok önemlidir. Bunlardan en yapılabilir olanı, acil bir şekilde ortak karar alabilecek bir komisyonun oluşturulmasıdır.

“Şu bilinmeli ki oyalama siyaseti, zamana yayma siyaseti hiç kimseye kazandırmaz, 85 milyon yurttaşımıza kaybettirir. Bizler, bütün dünyada bu kadar ciddi değişimler yaşanırken, küresel sistemlerin kendini yeniden inşa etmeye, yapılandırmaya çalışırken halklar, ezilenler ve sömürülenler cephesinde yer alan DEM Parti olarak biz de aynı kalamayız. Bizlerin de yepyeni bir örgütlenme hamlesi içine gireceğimizi buradan belirtmek isterim.

“Tecridi kaldırmak için daha çok örgütleyeceğiz. Sesimizi daha çok duyurmamız gereken bir evreden geçiyoruz bunu unutmayalım. Cezaevinde bulunan gençler ve bütün siyasi tutsakların özgür olması için daha çok örgütleneceğiz. Yaptırım gücümüzü artırmalıyız, buna ihtiyacımız var. Bizler örgütlenerek bugüne kadar geldik ve çok şey biriktirdik. Şimdi sıra mevcut olan örgütlü gücümüzü artık sadece direnen değil, aynı zamanda somut olarak hak kazanan bir evreye taşımak zorundayız. O nedenle daha güçlü birlikteliklere ihtiyacımız var.

“Demokratik cumhuriyeti de böyle kuracağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz 8 Mart’tan Newroz’lara, Newroz’dan Amara‘ya çok büyük bir moral motivasyon ve kitlesellikle geldik. Şimdi sıra 1 Mayıs’ta.”

Tülay Hatimoğulları: ‘İktidardan somut adım göremiyoruz’
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

EGEPRESS ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin