Ekrem İmamoğlu çok değil 45-50 gün önce, “35 yıl önceki diplomayı iptal eden akıl, yarın sizin tarlanıza çöker, yarın sizin tapunuzu elinizden alır, yarın sizin de diplomanızı iptal eder.” dediğinde o kadar da olmaz burası muz cumhuriyeti mi demişsinizdir muhtemelen…
Çok geçmeden deprem mağduru Hatay’ın Samandağ ilçesiyle ilgili haberleri okuduğunuzda ne düşündünüz acaba? Okumadıysanız paylaşayım, “Hatay’da Yılmaz Orak’ın evi 6 Şubat depremlerinde hasar almadı ancak mahallenin rezerv alan ilan edilmesi sonucunda Orak’ın evi de yıkılmak isteniyor: Ayın 21’i cuma günü çarşıdan gelirken bana mesaj geldi. Tapu Kaymakamlıktan bana gelen mesajda tapumun devlet hazinesine aktarıldığı yazıyordu. O mesajla beraber ben de yıkıldım kaldım…’”
Burası Türkiye, olmaz olmaz derken Samandağ’ın Vakıflı Köyü’ndeki acele kamulaştırmalar haber oldu bu defa, “…Bizler; Arap Alevi’leri, Sünniler, Ermeniler, Hristiyanlar, birlikte yaşayanlar olarak yaşamımıza yapılan bu saldırıyı kabul etmiyoruz. Topraklarımızı vermeye hiç niyetimiz yok. Tüm etapların iptal edilmesini ve ihtiyacımız kadar, depreme dayanıklı evlerin yapılmasını, kültürel dokumuzun korunmasını istiyoruz. Etaplar iptal edilene kadar, tapularımız güvence ile bize teslim edilene kadar direnmeye devam edeceğiz…”
Aslında her gün Türkiye’nin dört bir tarafında mal sahiplerine sormadan, onların gönülleri alınmadan kamulaştırma, acele kamulaştırma, rezerv alan, riskli alan adı altında insanların tapuları ellerinden alınıyor… Ama bu felaketler başımıza gelmedikçe vardır bir sebebi diyerek kendi küçük gündemimize dönüyoruz. Vardır bir sebebi diyoruz ve de başımıza hiç gelmeyecek sanıyoruz…
Ben de öyle sanıyordum diyerek konuyu babamın tapusuna kolayca çekebilirim ama dürüst olmak lazım: Türkiye’de yaşamayı göze aldıysan başına gelenlerin bir sebebi yoktur, sistem çökmüştür, her gün her an birileri sistemin altında kalmaktadır…
Bayram Vuraldoğan 1970 yılında Hollanda’ya çalışmaya gitmiş, 1975’li yıllarda satın aldığı 384 m2’lik arsaya dönemin imar kurallarına uygun bir şekilde 5 dükkân 2 daireden oluşan mütevazı binasını yapmıştır. Elimizdeki en eski tapu 1980 tarihli, 12 Eylül 1980 darbesinden çok değil 1 ay önce arsanın 230 m2’sini, kardeşi Hacı Vakkas Vuraldoğan’a satmış, kalan 154 m2’yi kendisinde tutmuş. (belge no 1) Hisseli tapunun başa bela olduğunu bir şekilde öğrendiği için 1984 yılında ifraz (bölünme) işlemi yaparak yeniden müstakil arsa ve konut tapusu sahibi olmuş. Tabi ifraz işlemi yaparken dönemin Gaziantep Belediyesi kendisinden 10 m2’yi bedelsiz bir şekilde yol terk etmesi yani belediyeye bağışlamasını istemiş, el mecbur verince arsası 144 m2’ye düşmüş. (belge no 2)
Aradan yıllar geçmiş, AK Parti iktidar olmuş, Antep’in, Adana ve Urfa yoluna cephesi olan mahalleden geçen bir politikacı ana yollara cephesi olan kenar mahalle mi olur tez burada kentsel dönüşüm yapılsın demiş. Hikâyenin bundan sonrasını ‘Marinamız Yoktu Evimize Çöktüler’ yazımızda okumuşsunuzdur, okumadıysanız buradan okuyabilirsiniz…
Çok değil yazıdan 5 ay sonra evimiz yıkıldı ve İmamoğlu’nun haklı uyarısına konu ikinci tapuya çökme hikayesi de başladı.
Ben pek e-devletten tapu kontrolü yapmam, bir komşudan öğrendim önce. 2021 yılında “26 Ekim’de bizim arsa 233 m2’den 143 m2’ye düşmüş” diye yazmış Whatsapp mesajında. Mesajı görür görmez kendi e-devletime girdim, babamdan bizlere miras kalan arsanın 144 m2’den 94,66 m2’ye düştüğünü öğrendim önce. Artık müstakil parsel sahibi de değildik, belediyenin büyük hissedar olduğu 2422 m2’lik bir parselde küçük hissedardık. (belge no 3) Ha müstakil ha hissedar ne olmuş diyebilirsiniz? Hisseli arsada tek başınıza hiçbir şey yapamazsınız. İnşaat yapmak için tüm hissedarların oybirliği gerekir…
Muhammed Rıdvan Fadıloğlu başkanlığındaki AK Partili Şehitkamil Belediyesi mülk sahiplerine sormadan, onlara haber vermeden parselasyon yapıyor, ada parsel numaranız 8073/1 oluyor, üzerinde ev olan arsanızın yerini değiştiriyor, 144 m2 olan arsanızı %35 civarında küçülterek 94,66 m2’ye düşürüyor ve siz bunu tesadüfen öğreniyorsunuz… O süreçte kazara evinizi, arsanızı birine satmaya kalksanız dolandırıcı muamelesi görmeniz işten bile değil… Arsam 144 m2 diye pazarlık yapıyorsunuz, tapuya gittiğinizde 94,66 olduğunu anlaşılıyor…
Hikâye keşke bununla bitseydi de ben de yazıya konu etmeseydim…
Yazışmalar ile çözemeyince dava açıyorsunuz
Süleyman Şah misali arsamızı gezdirmeye başladılar sonra, 8073 ada 4 parsel, 8073 ada 5 parsel, 8073 ada 8 parsel, 8073 ada 7 parsel, 8081 ada 9 parsel, 497 ada 8 parsel… (belge no 4)
Şehitkamil Belediyesi bize haber vermeden 2021 yılından beri gezdirdiği arsa için 2024 yılında emlak cezası kesti bir de… Gerekçesini sorduğumuzda şaka gibi cevap verdi: Arsanız 2023 yılında imar gördü, bize bildirim yapmadınız, biz de 2024 yılının en yüksek cezasını verdik, 17.500,00 TL. (belge no 5) Arsa sahibisiniz, belediye arsanızı 144 m2’den 94,66 m2’ye düşürüyor. Sizden habersiz sürekli arsanızın yerini değiştiriyor. Sonra size dönüyor bana bunları neden bildirmedin diye ceza kesiyor…
Yazışmalar ile çözemeyince dava açıyorsunuz… Davaya bakan vergi mahkemesi belediye cezayı vefat eden muris adına kesmiş, hata yapmış diyor ama mahkeme masraflarını size yüklüyor… (belge no 6)
Bazı okuyucuları duyar gibiyim. “Yahu tarlandan imar geçmiş, imar yaparken belediyenin tarlayı %45 küçültme hakkı var, size merhamet etmişler, %35 kesilmiş…” Keşke böyle olsaydı. Bayram Vuraldoğan bu taşınmazı satın aldığında burası tarla değildi arsaydı. Kentsel dönüşümü de biz istemedik. Birileri kafasına göre kentsel dönüşüm ilan ediyor, evinizi yıkıyor, arsanızı küçültüyor, kendi yaptığı işleri kendisine bildirmediniz diye üstüne para cezası kesiyor…
Neyse ki Adalet Bakanımızın her zaman söylediği gibi Türkiye bir hukuk devletidir diyerek Gaziantep 3. İdare Mahkemesi’nin kapısını çaldık, biz burayı aldığımızda burası arsaydı, iki tane ilkokulu, parkı, camisi, sağlık ocağı, futbol sahası, sokakları, caddeleri olan bir mahalleydi. Eğer bu okulları, sokakları, caddeleri, parkı, sağlık ocağını, camiyi belediye veya devlet kendi arsasına yaptıysa pek itirazımız yok ama bize öyle geliyor ki zamanında bunları mahallenin mülk sahipleri verdi araştırın diye dava açtık.
Biz mi anlatamadık mahkeme mi bizi ciddiye almadı bilmiyorum, bu iddialar hiç incelenmedi. Allahtan bilirkişiler belediyenin hesap hatasını fark edip vatandaştan fazla kesinti yapmışsın dedi de mahkeme parselasyon işlemini iptal etti. (belge no 7)
Sen misin dava açıp kazara davasını kazanan? Biz tapuda m2’miz artsın diye e devletten tapumuzu günaşırı kontrol ederken belediyeden 2023 yılında bir yazı tebliğ edildi. Parselasyon iptali kararını uygulamam için kamulaştırma yapmam lazım. Arsanın m2’sine 7.235,00 TL takdir ettim, vermezsen kamulaştıracağım diye… Yahu arsanın m2’si 7.235,00 TL ise ben belediyenin parseldeki tüm hissesine talibim desem de dinleyen olmadı. (belge no 8)
Her şeye rağmen hakkımızı almanın bir tek yolu var
Belediye asliye hukuk mahkemesinde bedel tespit davası açtı, bizler idare mahkemesinde kamulaştırma iptali davası açtık. Hayatımın en kolay kamulaştırma iptali davasını açtım derken aradan geçen 1,5 senede yürütmenin durdurulması kararı alamadığım için asliye hukuk mahkemesindeki davalar sonuçlandı, 1 mirasçı hariç arsa tapuları belediyenin oldu. Kimi hissedarlar için m2 bedeli 2023 yılı itibariyle 24.638,59TL kimi hissedarlar için 28.233,72 TL hesaplandı. Arsa aynı arsa mal aynı mal ama mahkeme ve bilirkişi farklı diye %15 fark… Niye diye sormayın lütfen, işte öyle, burası Türkiye…
Parselasyon iptali davamız ile kamulaştırma iptali davamız devam ediyor.
Eğer bu okulları, sokakları, caddeleri, parkı, sağlık ocağını, camiyi belediye veya devlet kendi arsasına yaptıysa pek itirazımız yok ama bize öyle geliyor ki zamanında bunları mahallenin mülk sahipleri verdi araştırın diye yapığımız istinaf da reddedildi. (belge no 9) Temyiz incelemesi için bugün yarın Danıştay’a gidecek… Danıştay üyeleri de “Bizim anamız ağlayacağına Vuraldoğan’ın anası ağlasın” diyecek, basacak şablon temyiz ret kararını…
Kamulaştırma iptali davasına bakan mahkemeye nihayet okuduğunu anlayan bir bilirkişi rapor sundu da m2’mizi arttırmanın yolu açıldı. (belge no 10) Arsasının m2’si 233 m2’den 143 m2’ye düşen komşunun dosyasına sunulan bu raporu kendi dosyamıza sunduk, sevgili belediye, davamıza bakan mahkemenin parselasyon iptali kararını uygulamak için kamulaştırma yapmana gerek yokmuş, davacıların m2’sini yükseltmen yeterliymiş diye karar vermesini bekliyoruz. Bir umut işte.
Umudu canlı tutmanın, her şeye rağmen hakkımızı almanın bir tek yolu var. İlk seçimlerde AK Partili Cumhur İttifakına kaybettirmek. Hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, sosyal devleti önceleyen bir vatandaşımızı cumhurbaşkanı seçmek ve en kısa sürede partili cumhurbaşkanlığı sisteminden güçlendirilmiş parlamenter rejime dönmek. Özgür medyanın ve bağımsız yargının yaşayabileceği bir sistem kurmak.
Yazımı da bir özdeyişle bağlayayım: AK Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi var oldukça Türkiye kaybetmeye devam eder, AK Partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminden kurtulursak Türkiye belki kazanır belki kaybetmeye devam eder…
Not: Yazımızda atıf yapılan belgelere buradan ulaşabilirsiniz.