Sosyal politika ve çalışma ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, Halk TV’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki grevle ilgili yayınlarına ilişkin sosyal medya üzerinden bir “açık mektup” yayımladı. Çelik, Halk TV editörleri ve Ece Üner’i etiketlediği paylaşımında, kanalın grev konusundaki yayınlarını “şaşkınlık ve üzüntüyle izlediğini” belirtti ve “Türkiye’nin en önemli grevi konusunda iyi bir sınav vermediğini, nesnel ve dengeli davranmadığını” savundu.
“Grev Nesnel Aktarılmıyor: Sebep Ücret Düzeyi Değil, Eşit İşe Eşit Ücret”
Çelik, grev konusunda farklı fikirler olabileceğini kabul etmekle birlikte, eleştirel gazetecilik yapanların gerçekleri nesnel biçimde aktarması ve “sarkastik üsluptan kaçınması” gerektiğini vurguladı. Belediyenin gözünden olaylara bakılmasını eleştiren Çelik, İzmir’deki grevin asıl sebebinin ücret düzeyi değil, “eşit işe eşit ücret” talebi olduğunu defalarca sendika tarafından açıklandığını hatırlattı.
Profesör Çelik, ücret ayrımcılığına dikkat çekerek, “Belediye halen aynı işi yapan işçilere verdiği ücreti grevci işçilere vermiyor. İşçiler ve sendika üyeleri arasında ayrımcılık yapıyor. Ücret ayrımcığı ve sendikal ayrımcılık suçtur. Eşit işe eşit ücret yasal, anayasal ve evrensel bir haktır” ifadelerini kullandı. Çelik’e göre, belediye aynı işi yapan işçilere verdiği ücreti grevci işçilere verirse uyuşmazlık sona erecek.
DİSK’e Yönelik Eleştirilere Yanıt: “Haksızlık ve İnsafsızlık”
Aziz Çelik, Halk TV’nin DİSK’e (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) yönelik “İzmir’de grev yapıyorlar ama asgari ücret için eylem yapmıyorlar” şeklindeki eleştirisini “insafsızlık” ve “ağır bir çarpıtma” olarak değerlendirdi. Kendi eleştirel duruşuna rağmen, Halk TV arşivlerinin dahi DİSK’in asgari ücret ve vergide adalet için yaptığı eylemleri, araştırmaları ve mücadeleyi gösterdiğini belirtti. Çelik, “Sendikalar asgari ücret için, vergi adaleti için eylem yaparken bunları vereceksiniz sonra aynı sendika grev yaparken bunları unutacaksınız ve yok diyeceksiniz. İnsaf arkadaşlar!” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Türkiye’de asgari ücret mücadelesinin önünde, sınırlı üyeye sahip olmasına rağmen, DİSK ve üye sendikalarının yer aldığını belirten Çelik, “asgari ücret masasında olmadığı halde kamuoyu oluşturmak için elinden geleni yapan konfederasyona ’22 bin lira asgari ücret için hükümete karşı eylem yapmıyor ama İzmir’de 65 bin lirayı beğenmeyip grev yapıyor’ demek insafla, izanla bağdaşır mı?” diye sordu.
Prof. Dr. Aziz Çelik, Halk TV’yi İzmir grevi konusunda “nesnel yayıncılığa” davet ederek, tarafların görüşlerini nesnel biçimde aktarmalarını, gerçeğin bir bölümünü örtmemelerini, çarpıtmamalarını ve belediyenin değil “gerçeklerin sözcüsü” olmalarını istedi.
