CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına ve Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianameye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, siyasallaşmış bir yargının hazırladığı, somut delile dayanmayan bir iddianamenin dikkate alınamayacağını belirterek, ‘CHP, İmamoğlu’nu yalnızlaştıracak ya da üzerine beton dökecek bir işin içinde olmaz.’ dedi.
‘Siyasallaşmış bir yargının iddianamesi kıymetlendirilemez’
Cumhuriyet Gazetesi’ne konuşan Özel, İmamoğlu’na yönelik iddiaların politik olduğunu savundu:
‘İktidar yanlısı gazeteye demeç verecek kadar siyasallaşmış bir yargının yazdığı ve delile dayandırılamayan bir iddianamenin kıymeti yok. CHP geçmişte de belediye başkanlarına yönelik saldırılar gördü. O gün yapmadığımızı bugün 15,5 milyon kişinin cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Ekrem İmamoğlu’na yapmayız.’
Özel, ‘Halkın yüzde 65’i iddianamenin siyasi olduğunu düşünüyor’ diyerek kamuoyu desteğine dikkat çekti.
‘Önceki genel başkanları eleştirmeyiz, vefa gösteririz’
Özel, Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaseten arınma’ ve ‘çözüm sürecinde cesur olma’ açıklamalarına dair şunları söyledi:
‘CHP’de koltuk Atatürk’ten miras olduğu için hem genel başkana hem önceki genel başkanlara yaklaşımın çok özenli olması gerekiyor. Benim şöyle bir tutumum var: Önceki genel başkanların eleştiri hakkı var ama bizim mevcut genel başkan olarak onları eleştirme hakkımız yok. Vefa göstermeliyiz. Meseleye hep öyle yaklaştık. İki yıldır bunun dışında bir tavrımız olmadı. Bugün de bunu terk etme niyetinde değiliz. Tabii son açıklama parti tabanında ve CHP’ye umut bağlayanlarda ciddi bir tepkiye yol açtı. Bu tepkilerin önünü almakta güçlük çekiyoruz. CHP, çözüm süreci noktasında komisyon fikrinin sahibi, 29 maddelik bir demokratikleşme paketini masaya koydu. Kendisine yapılan bütün saldırılara rağmen masadan kalkma yönündeki talepleri göğüsledi. İmralı’ya gitme noktasında da tavrını belirlemişken, bu tavrın eleştirilmesi ve partinin tarihini, vicdanını ve siyasi pozisyonunu ortak akılla belirlemişken buna çok kestirmeden bir tepki gösterilmesi partiyi çok üzdü.
‘Kurultay hedefimiz: Demokratların partisi olmak’
Özel, 39. Olağan Kurultay hedeflerini şöyle özetledi:
‘Partiyi kuruluş değerlerinden bir yere savurmadan Türkiye’deki bütün demokratların partisi yapmaya yönelik anlayışı da yerleştirerek bütün demokratlara hem kadrolarıyla hem politikalarıyla kucak açan; sandığı, demokrasiyi koruyan; ortak bir gelecek kurabilmeyi merkeze oturtan bir yaklaşımımız var. Partimiz sol, sosyal demokrat, demokratik sol değerlere sahip çıkan bir partidir. Bunda şüphe yok. Ama savunduğu değerleri daha doğru anlatıp merkeze Cumhuriyet’i, demokrasiyi ve sandığı koruma refleksini koyacağız.
‘TBMM komisyonunda yönlendirici olacağız’
TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ilişkin değerlendirmesinde Özel şunları aktardı:
AKP tavşana kaç, tazıya tut yapa yapa, ‘Bunu ranta çevirir miyim, riskini MHP’ye taşıtabilir miyim’ hesapları içinde bir süreç yapıyor. Şimdi adaya gidildi; ‘Fotoğraf vermeye utanıyoruz. Video olmasın. Tutanak olmasın.’ Biz daha kararımızı vermeden önce AKP’de etkili bir isim bize, ‘Siz de gelin adaya. Zaten video olmayacak, fotoğraf olmayacak. Ne gün gidildi, dönüldü, belli olmayacak. Koster olmayacak, helikopter olacak. Çünkü gazeteciler bekler orada. Helikopterin kalktığı, indiği belli olmayacak. Gidildikten sonra sorulacak, ‘O iş yapıldı’ denecek. Hatta istiyorsanız kimin gittiği bile gizli kalabilir. ‘CHP’den biri gitti’ deriz. İlla gelin’ dedi. Ben de ‘Gitmek mi bu o zaman’ dedim. O da ‘Bu iş böyle olacak’ dedi. Bu ziyaretten bizi alıkoyan neyse AKP de bunu görüyor. Bunun kendince bir maliyet yaratacağını düşünüyor. Üstlenmemek için böyle yapıyor. Komisyonun kamuya açık kısmında da hiç konuşmadılar. ‘Oylama gizli olsun’ dendi. ‘Oylama yapılmasın’ bile dendi.’
Özel, ‘İmralı’daki tutanakların açıklanmasını istiyor musunuz?’ sorusu üzerine, ‘İmralı’daki tutanakların komisyonla aynen paylaşılması lazım. Komisyon üzerinden partiler ne olduğunu öğrenir. Ona göre açıklanıp açıklanmama konusunda tavırlarını belirlerler. İmralı’da gizli kalınması gerekecek ne var, ben bilmek isterim. Eğer gizli kalması gerekecek bir şey yoksa biz de açıklanması yönünde destek veririz’ dedi.
‘Komisyonu domine edeceğiz, yönlendireceğiz. Yapamayacağımızı kendimiz yapacağız.’ dedi.
‘AKP süreci MHP’ye göre şekillendiriyor’
Komisyonun İmralı ziyareti sürecine dair AKP ve MHP tutumlarını eleştiren Özel:
‘AKP sürekli MHP’nin hassasiyetine göre hareket ediyor. ‘Ranta çevirebilir miyim, riskini MHP’ye taşıtabilir miyim?’ hesabıyla adım atıyor.’
‘İmralı tutanakları komisyona aynen aktarılmalı’
Özel, tutanakların kamuoyuna açıklanmasına dair şöyle konuştu:
‘Önce komisyonla paylaşılmalı. Gizli kalması gerekecek ne var bilmek isterim. Gerek yoksa açıklanmasını destekleriz.’
‘Yeni Anayasa uyulmak için değil, oyun kurmak için hazırlanıyor’
Anayasa tartışmalarını değerlendiren Özel, iktidarın mevcut Anayasa’yı bile uygulamadığını söyleyerek: ‘Yeni Anayasa’nın uyulmak için değil, Erdoğan’ın siyasi kurgusu için hazırlandığını görüyoruz’ dedi veİktidarın seçim yenilgisi sonrası yeni bir denge arayışında olduğunu ifade etti.
Özel’den ‘Siyasi Ahlak Yasası’ çağrısı: ‘Herkes mal varlığını açıklasın’
Siyasi Ahlak Yasası tekliflerini hatırlatan Özel, şeffaflık vurgusu yaparak:
‘Somut bir önerimiz Meclis’te bekliyor, kayıtlarında var. Daha önce Erdoğan, Siyasi Ahlak Yasası’nı savunan Sayın Ahmet Davutoğlu’na karşı, ‘Bu yasayı çıkartırsan Anadolu’da il, ilçe başkanı bulamazsın’ diyerek büyük bir itirafta bulunmuştu. Biz o günden bu yana, benim de baş imzacısı olduğum yasa teklifini Meclis’e verdik. Siyasetçilerin gelirlenin incelenmesini, sebepsiz zenginleşmelerin takip edilmesini, her kuruş paranın hesabının verilmesini, hatta bunun siyasilerin birinci ve ikinci derece yakınları üzerinden de izlendiği bir şeffaflık öneriyoruz. Şimdi iddianamenin çıkmasıyla şu ortaya çıktı: Bir kanıt ortaya koyamadılar. Ben de Erdoğan’a, ‘Hepimiz siyasete girdiği günden bugüne kadar ne gelir elde ettik’ diye bir çağrı yaptım. Ben evimi, arabamı, eczanemin faaliyet gösterdiği dükkanı nasıl satın aldığımı gösterebilirim. Herkes çocuklarının gemisini, evlerini bir göstersin.’