Gregor Mendel, 1822 Avusturya doğumlu genetikçi bilim insanıdır.Bilinen bilim adamlarından farklı yönüyle, bir canlı türünde bulunan özellşklern kendisini izleyen döllere aktarımında karşılaşılan sorunlara karşı çalışmalarıyla bilinir. Bu olda tüm girişimleri kısa sürede çözüm bulamamış, yaklaşık sekiz yıl sonra sonuca ulaşmılyıtırç Biz onu tabii ki bezelye taneleriyle yaptığı deneyleriyle tanıyoruz.Kalıtım biliminin öncüsü olarak Mendel bu deneylere başlamadan önce tavşanlar üzerinde eneyler yapıyordu fakat ahlaki kurallara zıtlığı sebebiyle başraipten aldığı uyarılarla deneyeine son verdi. Sonrasında sebzelerle çalışmanın daha kolay olabileceğini düşündü. Onun uğraşları ve buluşları, 20. yüzyılın başlarında birçok bilimci tarafından doğrulandı ve geliştirildi. Kalıtım kuramının evrendeki tüm canlılar iiçin geçerli olduğu bilgisi kanıtlanınca bu buluş biyolojinin en temel ilkeleri arasına girdi. Mendel sayedinde ve onun buluşlarıyla da modern genetik çağı başlamış oldu.
Mendel genetiğinin gelişim aşamaları önceleri bilinen ve doğru kabul edilen kuramları çürütmekle başladı. Kalıtımın bilinen en önde gelen kuramında genler sayesinde oluşan bir yaratım ve diğeri çevrenin özelliklerinin bu yaratımı şekillendirmesiydi. Yaptığı denemelerde sıradan bir bezelyenin en basit özelliklerine dikkat çekerek bu bitkinin çiçeklerinin rengine ve tohumlarının renklerine göre ikiye ayrıldıklarını buldu. Bitkilerinin saplarının uzun ya da kısa olması, tohumlarınınsa yuvarlak ya da buruşmuş halde olması onun diğer bir fiziksel gruplaması oldu. Bunlarla birlikte bulduğu yedi özellik, onun için birbirinin harmanı gibi göründü ve deneylerini bunlar üzerinde yoğunlaştırdı.
Mendel, farklı renkli tohum türlerini birleştirdiğinde, sarıyla yeşil tohumlu bezelyeleri birleştirdiğinde, yeni çıkan bezelye tanelerinin yeşil renkte olduğunu farketti. İlk nesil tohumları kendi grupları arasında birleştirdiği zamansa büyük bir çoğunluğun sarı tohumda çıktığını gördü. Diğer bir önemli özellik yani boylar üzerinde aynı şeyi denediğinde benzer sonuçlar aldı. Bu somut örnekler ve deneyimler sayesinde Mendel, alel, gen ve baskın-çekinik kalıtım olarak adlandıracağı özellikleri de anlamış oldu. Bu sonuçla her bitkinin her bir ebeveyninden gelen bir özellik ya da gen için, onun yerine sayılan bir kalıtımsal birim anlamına gelen alel alma fikrine ulaştı. Her ne kadar görünüş olarak, alellerden biri etkin olmasına rağmen baskın olan alel, bir sonraki nesle aktarılıdığında her ikisinde de eşit oluşum şansı bulunuyordu. Bu sayede tek bir nesil, kendi aralarında birleştirildiğinde döllerinin dörtte biri, uzun saplılık özelliğiyle birleştirilen alele, diğer yarısı bir uzun, bir kısa saplı alelele sahip oldu.
Bu gözlem sayesinde modern genetik alanında belli özelliklerin nesilleri atlayarak diğer nesillere aktarılmasının bir sebebi olarak görüldü.Mendel hayattayken başarıya ulaşmayan ve ilgi çekmeyen bu buluşu 1965 yıllarında bilim çevresiyle buluşturuldu.
KAYNAKÇA:
bilimcagi.gen.tr
YAZAR: ÖZGE T.