Mahkeme salonlarında fotoğraf ve video çekimi yasak olduğunda, adaletin nabzını tutan ve tarihe görsel notlar düşenler, mahkeme ressamları olur. Peki, bu meslek nedir ve neden günümüzde hala önemini koruyor?
1. Mahkeme Ressamı Kimdir ve Görevi Nedir?
Mahkeme salonlarının kapalı kapıları ardında, kameralardan uzak bir dünya gizlidir. Televizyon dizilerinin aksine, gerçek mahkemeler genellikle sessizlik içinde ilerler. Türkiye dahil birçok ülkede mahkeme salonlarında fotoğraf ve video çekimi yasak olduğundan, devreye mahkeme ressamları girer. Bu ressamlar, duruşma salonlarında yaşananları anında çizmekle yükümlüdür. Bu yönleriyle onlar sadece sanatçı değil, aynı zamanda görsel gazeteci ve tarihe tanıklık eden birer belgeselcidir.
Mahkeme ressamları, duruşma salonundaki her detayı dikkatle gözlemler. Bir hakimin yüz ifadesi, bir sanığın ürkek bakışı veya bir avukatın öfkeyle yükselen sesi; tüm bu anlık duygular ve mimikler, ressamın kaleminde yeniden hayat bulur. Genellikle karakalem veya pastel boya gibi hızlı sonuç veren teknikler tercih edilir. Ressamın asıl amacı sadece çizim yapmak değil, o anın atmosferini ve duygusunu izleyiciye geçirmektir.
2. Neden Fotoğraf Değil, Resim Çizilir?
Mahkeme salonlarında fotoğraf ve video yasağının temel nedeni, adil yargılanma hakkını ve mahremiyeti korumaktır. Bu yasak, aynı zamanda mahkemenin düzenini sağlamayı amaçlar. Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesi de bu konuyu güvence altına alır. Medya araçlarının yasak olmasının bir diğer önemli sebebi ise basın baskısını önlemek ve mahkemenin ciddiyetini korumaktır. Çizimler, fotoğrafın anlık ve gerçekçi baskısından farklı olarak, daha yorumlayıcı ve sanatsal bir yaklaşım sunar.
3. Yaptıkları Sadece Sanat Değil, Tarihe Tanık Olmaktır
Mahkeme ressamlığı, çizimin ötesinde büyük bir sorumluluk taşır. Bu sanatçılar, anı belgelemek, duyguyu yansıtmak ve tarihi bir sahnenin tanığı olmak gibi önemli görevleri üstlenirler. Bu, yüksek düzeyde bir odaklanma ve gözlem yeteneği gerektirir. Ressam, neyi çizeceğini bilmeli, ancak neyin abartılıp neyin sade bırakılacağına dair bilinçli seçimler yapmalıdır. Ne kahramanlar abartılmalı ne de sanıklar yüceltilmelidir; sanat ve gerçeklik arasındaki o hassas denge titizlikle korunmalıdır.
Türkiye’de gönüllü olarak sayısız davada hazır bulunan ve yaptığı çizimlerle tanınan en ünlü mahkeme ressamlarından biri Murat Başol‘dur. O, yaptığı işlerle görsel bir tarihçi olarak anılmaya devam ediyor.