Karacabey’e bağlı Hürriyet Köyü sakinleri, belediye tarafından tapulu 6 bin dönüm arazilerinin parsellenerek satılmasına karşı aylardır çeşitli platformlarda seslerini duyurmaya çalışıyor.
Bursa Karacabey’e bağlı Hürriyet Köyü, Bütünşehir yasasıyla Karacabey Belediyesi tarafından tapulu arazilerinin satılmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor. Sosyal medyada da kampanya başlatan Hürriyet Köyü sakinleri, Ege Press’e de ulaşarak seslerinin duyurulmasını talep ettiler.
HÜRRİYET KÖYÜ SAKİNLER NE İSTİYOR?
1951 yılında Bulgaristan’dan göç eden 201 kişi Karacabey’e yerleşerek burada borç karşılığı 12 bin dönümlük çiftlik aldı.
Aldıkları bu çiftliği 28.5 dönümlük şahsi tarlalar olarak bölüştüren yurttaşalar, 6 bin dönüm araziyi ise otlakiye alanı olarak bırakarak, borç olarak aldıkları çiftliğin ücretini yıllarca çalışarak ödediler. Çiftlik 1978 yılında köy statüsüne geçti. Köylünün otlakiye olarak ayırdığı tapulu 6 bin dönüm alan ise hazine yeri olarak köytüzel kişiliğine tapulama yapıldı. Bütünşehir Yasası’yla birlikte köylünün 6 bin dönüm arazisi ilçe belediyesine kaldı.
650 dönümü satılan arazilerinin 150 dönümünün daha ihale yoluyla satışa çıkarılmasına tepki gösteren köylüler, arazilerinin kendilerine geri verilmesini istedi.
201 hanenin şahsi mülkünün Karacabey Belediye Başkanı tarafından satılmak istendiğini söyleyen köylüler, hak mücadelesi verdikleri süreçte tehdit edildiklerini de açıkladılar.
“ARAZİLERİMİZ PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR”
Konuyla ilgili daha önce basın açıklaması yapan köylüler, “arazilerinin 3-5 patrona peşkeş çekildiğini” ifade ettiler. Hürriyet Köyü Gençlik ve Kadın Dayanışma Derneği Denetleme Kurulu Başkanı Bayram Efe, yaptığı açıklamada “Daha önce 3180 nolu parselde 146 dönümü Emirkoop’a 12 milyona, 3680 nolu parselde 262 dönümü hibe ile TEKNOSAB’a, 3814 nolu parselde 236 dönümü Kuzuflex adlı şirkete 49 milyona satılmıştı. Geçtiğimiz hafta da belediye önünde eylemem yapmamıza rağmen 3815 nolu parsellerde 146 dönüm arazi ihale ile 72 milyona Kuzuflex adlı aynı şirkete satıldı” dedi.
Efe, “Bu arazilerin asıl sahipleri bizim dedelerimizdir. Onlardan bize miras arazilerdir. Ancak bugün tam anlamıyla mirasyedi haramzadeleri bu arazilerimizi 3-5 patrona peşkeş çekmektedir. Yasal olarak bugün bunu yapabilseler de, Allah katında ve vicdanlarda mahkum edileceklerdir. Dedelerimiz bu toprakları Ziraat Bankası kredisi ile satın almışlardır. O tarihte kredi borçlarını ödeyemedikleri için ürünlerine haciz gelmiştir. Aç kalmışlar, hastalanmışlar, bir kısmı bu uğurda hastalanıp vefat etmiştir. İşte bu nedenle bu köylünün ahı onların peşini bırakmayacak. Hem bu dünyada hem ahrette onları perişan edecektir.” Açılamasında bullundu.