Kadın Koalisyonu, Diyanet’in cuma hutbelerinde kadınların giyimine karışan ve miras haklarını hedef alan söylemleri nedeniyle açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, kadınların kazanılmış haklarının gasp edilmeye çalışıldığı belirtildi.
‘Bu erkek egemen düşünceyi tanıyoruz’
Açıklamada şunlar denildi:
“Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tüm yurtta tek merkezden okuttuğu, en büyük ilden en küçük köye kadar 90 bin camide dinlettiği hutbelerle önce kadınların kıyafetleri hayasızlık, edepsizlik olarak dillendirildi, ardından kadınların bizzat mücadeleleriyle kazandıkları miras hukukunda eşitlik ilkesine göz dikildi.
Diyanet’e göre kadınların mirastan aldığı eşit pay, ilahi adalete aykırıymış! Kız çocuklarının daha az miras payına razı olmaması kul hakkıymış!
Diyanet gibi Anayasa’da açıkça düzenlenen bir kurumun kadınların haklarına saldırıda bulunabilmesi, bizzat anayasal düzene aykırıdır. Bu saldırı, kadınların beden, emek ve kimlikleri üzerinde erkeklerin tahakküm kurmasını onaylamakta ve teşvik etmektedir.
Kız çocuklarının ve kadınların fıtrat ve kul hakkı bahanesiyle eşit miras paylarını gasp etmek, ekonomik şiddeti meşrulaştırmaktır. Kadınları erkeklere tabi gören, kadınların beden ve emeklerinin sahibi olduğunu sanan bu erkek egemen düşünceyi tanıyoruz.
Biz bu açıklamaların, hiçbir yasal düzenlemenin geçmesine gerek bile kalmadan, kadınları bastırarak ve susturarak, emeklerine ve haklarına el koyarak eşitsizliği aile ve toplum içinde nasıl derinleştireceğini biliyoruz!
Diyanet’in açıklamaları, basit bir kurumsal sorumsuzluk değil, sonuçlarını yasalarda ve hayatta gördüğümüz politika beyanlarıdır!
Arabuluculuk Kanunu’nda yapılan değişikliklerle Medeni Kanun’dan kaynaklanan haklarımızın elimizden alınmaya, eşit miras paylarımızı “aile içinde” arabulucu ile düzenlemenin önünün açılmaya çalışıldığını unutmadık!
Bu açıklamaların yaslandığı adımları gayet iyi biliyoruz; -2025’in aile yılı ilan edilmesi, ne ailelerin geçim dertlerini, ne aile içindeki şiddeti, ne de bireylerin eşit ve güvenli bir şekilde bu ülkede yaşamasını hedef olarak koydu.
Bizler, aileci söylem ve politikaların aslında kadınları erkeklere tabi kılma amacını taşıdığını çok uzun zamandır söylüyoruz.
– Yıllardır süregiden, İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesiyle cisimleşen toplumsal cinsiyet karşıtlığı ile kadınların eşitlik mücadelesi bastırılmaya, mücadele ederek kazandıkları hakları gasp edilmeye çalışılıyor.
– Hazırlanan yasa teklifleriyle, kadınların haklarına saldırılıyor, yasalar erkeklerin çıkarını gözeterek yeniden yazılmaya çalışılıyor, LGBTİ+’ları hedef alarak kriminalize etmeye, varoluşları bile cezalandırılmaya çabalanıyor.
– Ayrımcılık yasağı, eşitlik ilkesi, özel hayata saygı hakkı ve uluslararası insan hakları taahhütleri tamamen göz ardı ediliyor.
Biz kadınlar boyun eğmiyoruz, yüzyıllardır mücadelesini verdiğimiz miras hukukunda eşitlik ilkesini kimseye çiğnetmeyeceğiz!
Diyanet’in ne kıyafet serbestimizi, ne eşitlik talebimizi kriminalize etmesine izin vereceğiz! Medeni kanundan doğan hiçbir hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz!
Haklarımız ve yaşamlarımız için; şiddetsiz, eşit ve özgür bir yaşam için kadın dayanışmasıyla mücadele etmeye devam edeceğiz.”
