1. Haberler
  2. Türkiye Gündemi
  3. Kadıköy’den Çankaya’ya ikinci el ev alanları bekleyen büyük tehlike

Kadıköy’den Çankaya’ya ikinci el ev alanları bekleyen büyük tehlike

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet Gazetesi’ndeki, Taşyapı’nın “karot” oyunu! Etiler’e çökme planı yapıyorlar haberi ile Kentsel Dönüşüm Kanundaki patlamaya hazır bomba gücündeki düzenleme yeniden gündeme geldi.

Konuya hızlıca girmeden haberden kısa bir alıntı yapalım: “…. Apartmanların her birinden birer daire satın alan şirket kat maliki sıfatıyla binalardan karot aldırarak kentsel dönüşüme zorladı. Kat maliklerini toplantıya çağıran patron Emrullah Turanlı, alanda rezidanslar, spor alanları yapılacağını söyledi. Kat maliklerine sunulan sözleşmede arsa payının yarısını şirkete devretmeleri talep edildi ancak inşa edilen yeni binalarda nerede ve kaç metrekare ev verileceği söylenmedi…”

Haberde belirtildiği gibi konu çok açık. Paranız varsa bir apartmandan daire satın alıyorsunuz. Daireyi satın alır almaz kendi dairenizi ve de dairenin bulunduğu binayı çevre ve şehircilik il müdürlüğüne riskli yapıdır diye şikâyet etme hakkına sahip oluyorsunuz. (AK Parti’nin yapboz yönetiminde bakanlığın ve de müdürlüğün adı sürekli değiştiği için en anlaşılır halini yazdım)

Çevre ve şehircilik il müdürlüğü, “Yahu daireyi yeni satın aldın, madem riskli yapı niye aldın?” sorusunu sorma yetkisine sahip değil. İl müdürlüğü başvurunuzu işleme koymak, sonrasında dairenin bulunduğu binaya giderek örnek almak (numune yani karot alma) zorunda. Alınan örnek derhal yetkili laboratuvara gönderiliyor ve binanın riskli yapı olup olmadığı inceleniyor. Dairenin bulunduğu bina kabaca 2000-2005 yılları öncesinde yapılmış ise bina hakkında %99,99 riskli yapıdır sonucu çıkıyor. Çünkü 1999 depremi öncesinde bina yapım standartları ile 1999 depremi sonrasındaki bina yapım standartları farklı. 2000-2005 yılları öncesinde yapılan binalar önceki standartlara göre yapıldığı için riskli kabul ediliyor.

Örnek alma ve laboratuvar sonuçlarının çıkması 1-2 ayı geçmeyecektir.

Detayına girmeden özet geçeyim. Riskli yapı kararı tapuya işlenip, sonrasında itiraz haklarını kullanmaları için maliklere tebliğ ediliyor. İtiraz etseniz ne olacak. Önceki standartlara göre yapılan bina istediği kadar sağlam olsun, yeni standartlara göre riskli yapıdır denilerek itirazınız reddedilecek. Bu süreç şehirden şehre değişebileceği için ortalama 3 ay sürecek tahmininde bulunabilirim.

İtirazın reddi kararı üzerine belediyeden maliklere 60 gün içinde riskli binayı tahliye edin yazısı gidiyor. 60 gün içinde riskli yapı tahliye edilmez ise 30 günlük ikinci bir süre veriliyor ve 30. günden sonra riskli bina tahliye edilmez ise elektrik, su, doğalgaz gibi altyapı hizmetler kesiliyor ve yıkım süreci başlıyor.

Yıkım sürecine direnirseniz kira yardımı veya düşük faizli kredi alma hakkınızı kaybediyorsunuz. Ve sonrasında belediye tarafından bina yıkılıyor.

Zaman makinasını geriye alalım. Hukuksal haklarınızı kullanacağınızı varsayalım. Riskli yapı kararına yaptığınız itirazınız reddedilince veya 60 günlük tahliye kararı tebliğ edildiğinde idare mahkemesine gidip iptal davası açabilirsiniz.

İyi bir hakime denk gelirseniz idare mahkemesi dosya üzerinden size bir şans verip yürütmenin durdurulmasına karar verecektir. Sonrasında tebligat, çevre ve şehircilik il müdürlüğünün savunması, keşif ve bilirkişi incelemesi süreçleri tamamlanacak. Bilirkişi evet bu yapı risklidir diyecek. Bilirkişi raporundan sonra mahkeme yürütmenin durdurulması kararını kaldıracak ve binanın yıkım süreci kaldığı yerden devam edecek. Dava açılışından yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına kadar geçecek süre de şehirden şehre mahkemeden mahkemeye değişmekle beraber tahminen 4 ila 9 ay sürecektir.

Dava sürecinde 6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu (kanun resmi adı: Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun) hakkında bilgi sahibi olacağınız için aslında Türkiye’deki binaların belki de % 60-70’nin yeni standartlara göre riskli yapı kabul edildiğini fark edip, ister istemez şu türküyü yakacak ve de yaktığınız türkü ile baş başa kalacaksınız.

Binama riskli diyen çevre müdürlüğü,

Senin de binan riskli değil mi?

Bana tahliye yazısı gönderen belediye,

Senin de binan riskli değil mi?

Davamı reddeden idare mahkemesi,

Senin de binan riskli değil mi?

Çünkü çevre il müdürlüğü veya belediyenin sizin binanızdan karot alma hakkı var. Ama sizin çevre il müdürlüğü, belediye veya mahkeme binasından karot aldırma hakkınız yok. Orada çalışan bir memur olsanız dahi böyle bir hakkınız yok.

Tuhaf bir durum değil mi? Hangi binaların riskli kabul edildiğini herkes biliyor ama görmezden geliyor.

Çevre il müdürlüğünün örnek (karot) alması ile binanızın yıkılması arasındaki süreç çeşitli değişkenlere bağlı olarak 6 ila 18 ay sürecek. Çok değil belki de 1 ila 2 yıl önce bankadan kredi çekerek aldığınız ev bir anda yıkılacak.

Evinizin yıkılırken hazır ve nazır olan müdürlük, belediye veya mahkeme ev yıkıldıktan sonra geriye çekilecek. Hiçbiri geçici de olsa başınızı sokmak için size bir ev vermeyecek.

Kentsel dönüşüm kanunu patlamaya hazır tabanca gibi

İl müdürlüğünün yapacağı kira yardımına daha sonraki yazılarımızda değinmeye çalışacağız.

Gelir dağılımındaki adaletsizlik, AK Partili, MHP’li Cumhur İttifakının yol açtığı yönetememe krizi, bu ikilinin bilerek patlattığı enflasyon vs nedeniyle yeni ev almaya gücü yetmeyenlerden bir kısmının zar zor aldığı ikinci el evi de daha borçlarını ödemeden yıkılacak.

Yazının başlığında Kadıköy veya Çankaya’ya atıf yapma sebebim ise Cumhuriyet Gazetesi haberine konu tezgâhın, kentsel çökme uygulamalarının daha çok sosyoekonomik seviyesi yüksek ilçelerde yaşanması. Bu tip ilçelerin hedef alınma sebeplerinden biri de yaşlı bina stokunun fazla olması iken diğeri de bu ilçelerde yaşayan insanların yıkılan binanın yerine yenisinin yapılması sürecinde elinden geleni yapmaya çalışacak olması kısmen de olsa bunu sağlayabilecek maddi güce sahip olması.

Sosyoekonomik seviyesi yüksek ilçelerdeki yeni binaların satılma kolaylığı da bir başka sebep olabilir.

İşte bu yüzdendir ki sadece Taşyapı değil, emlakçısından müteahhidine tek amacı rant olan birçok kişi sırf bina yıkmak için daire veya dükkan satın alıyor. Henüz sizin binanızdan daire veya dükkan almadılarsa ya sıranız gelmemiştir ya da şanslısınızdır.

Liyakatsiz kadroların ellerinden çıkan kentsel dönüşüm kanunu her an patlamaya hazır bir tabanca gibi. O tabanca sizin dairenizde veya binanızda patlamadığı sürece ne kadar tehlikeli olduğunu anlayamayacaksınız…

Bir sonraki yazımızda, Bir ihtimal daha var o da güçlendirme yapmak mı dersin” diyebilmek umuduyla…

Kadıköy’den Çankaya’ya ikinci el ev alanları bekleyen büyük tehlike
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

EGEPRESS ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin