İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, “Soykırımın 2. yılında Filistin halkının yanındayız” başlığıyla basın açıklaması düzenledi. İzmir Barosu Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran, Filistin’de soykırım suçunun tüm unsurlarının mevcut olduğu yönündeki raporlara rağmen bu barbarlığın durdurulmamasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
İZMİR – İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları sürerken, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri eylem düzenledi. Açıklamaya öğrenci oluşumları ve sol siyasi partiler de destek verdi.
Alsancak’taki ÖSYM binası önünde toplanan yüzlerce kişi, “Hamaseti bırak, ticareti kes”, “Katil ABD Orta Doğu’dan defol” ve “Nehirden denize özgür Filistin” sloganları atarak Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne yürüdü.
SOYKIRIMIN TÜM UNSURLARI MEVCUT
Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını okuyan İzmir Barosu Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran, Filistin’de yaşananların bir soykırım olduğunu söyledi.
Dalkıran, “Dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşanıyor. Filistin haritadan silinmek, Filistinliler kitlesel bir şekilde yok edilmek isteniyor” dedi.
Bu saldırının tüm dünyanın seyrettiği, şekli kınamalar haricinde hiçbir müdahalede bulunulmadan sürdüğünü belirten Dalkıran, “Bu barbarlık, bu faşizm, bu emperyalist vahşet, yine emperyalist güçler tarafından besleniyor, destekleniyor, planlanıyor, uygulanıyor” ifadelerini kullandı.
İNSANİ YARDIM ENGELLERİNE TEPKİ
İsrail’in Filistin’e insani yardım ulaştırmaya çalışan Küresel Sumud Filosu’nu engellemesine de tepki gösteren Dalkıran, insani yardımların dahi engellenerek insanların açlık ve susuzlukla öldürülmek istendiğini vurguladı.
Dalkıran, şunları ekledi:
“Birleşmiş Milletler, Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu’nu yetkilendirmesine ve bu komisyon tarafından geçtiğimiz ay itibariyle Filistin’de soykırım suçunun tüm unsurlarının mevcut olduğu yönünde rapor hazırlanmasına rağmen hem bu barbarlığın durdurulmaması kabul edilemez bir durumdur.”
Son olarak, uluslararası kamuoyunda İsrail’e yönelik tepkisizliğin son bulması gerektiğini belirten Dalkıran, bu vahşeti durdurmanın tüm dünya emekçilerinin ve yoksullarının birlikte hareketiyle mümkün olacağını söyledi.
