Kısa Dalga – Eşit Haklar İçin izleme Derneği (ESHİD) – Hak İnisiyatifi Derneği (HİD)- İnsan Hakları Derneği (İHD)- İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD) – Yurttaşlık Derneği’nin (YD) oluşturduğu İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) yayınladıkları açıklamaya Meclis’te temsil edilen siyasi partilere çağrı da bulundu.
“Barışın toplumla birlikte inşası için katılımcı bir komisyon istiyoruz!” başlıklı açıklama yayınlayan İHOP, yeni başlayan barış sürecine dair Meclis’te kurulması planlanan komisyona sivil toplum örgütlerinin de katılabilmesinin önünün açılması istendi.
‘Bu süreç, şeffaf, kapsayıcı, diyalog imkânlarını yaratan ve kolaylaştıran biçimde yürütülmelidir’
Açıklamada şunlar yer aldı:
“Türkiye’nin yakın geçmişinde yaşanan ağır insan hakları ihlalleri, kitlesel mağduriyetler ve toplumsal travmalar, yalnızca geçmişle yüzleşme sorumluluğunu değil; aynı zamanda adil, barışçıl ve kapsayıcı bir gelecek inşa etme yükümlülüğünü de beraberinde getirmektedir.
Toplumsal adalet, çatışmalara yol açan eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve demokratik bir toplumsal yapının tesisi ile mümkündür. Bu bağlamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulması planlanan “Toplumsal Barış ve Demokratikleşme Komisyonu”, bu ülkenin birlikte yaşama umudunu yeniden inşa etme potansiyeline sahiptir. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşebilmesi için sürecin yalnızca siyasi aktörlerin değil, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla şekillenmesi gerekmektedir.
Biz, aşağıda imzası bulunan sivil toplum örgütleri olarak, TBMM’de temsil edilen tüm siyasi partilere çağrıda bulunuyoruz:
Geçmişle yüzleşme sürecinin toplum tarafından sahiplenilmesi, yalnızca geriye dönük bir muhasebe değil; aynı zamanda ileriye dönük toplumsal barış ve güvenin tesisi açısından da zorunludur. Bu süreç, şeffaf, kapsayıcı, diyalog imkânlarını yaratan ve kolaylaştıran biçimde, toplumsal hafızayı inşa etmeye yönelik olarak yürütülmelidir.
Planlanan komisyon; yalnızca teknik bir yapı olarak değil, demokrasiye, toplumsal barışa ve mağduriyetlerin onarımına hizmet etmeli, sivil toplumun karar alma süreçlerine etkili biçimde katıldığı, insan hakları temelli, çatışma mağdurlarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir yapıyla kurulmalıdır.
‘Komisyonun kuruluş süreci, hak kaybına uğrayan tüm grupların katılımına açık tasarlanmalıdır’
TBMM’de Temsil Edilen Tüm Siyasi Partilere Çağrımızdır:
Komisyonun kuruluş süreci, hak kaybına uğrayan tüm grupların, hak örgütlerinin ve barış inisiyatiflerinin katılımına açık, toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde şeffaf ve çoğulcu biçimde tasarlanmalıdır.
Komisyonun resmi statüsünde “sivil toplum danışma yapısı”na yer verilmeli ve bu yapıya karar alma süreçlerine katılma yetkisi tanınmalıdır.
Komisyonun çalışma yöntemi; mağdurların sesini duyurabileceği, yerelden ulusala tüm toplumsal kesimlerin görüşlerinin alınacağı istişare süreçlerini içermelidir.
Komisyonun hedefi yalnızca geçmişle hesaplaşmak değil; aynı zamanda hukuk reformu, yapısal dönüşüm ve toplumsal onarım perspektifini içeren bir geçiş dönemi adaleti stratejisi oluşturmak olmalıdır.
Bu süreç, yalnızca bir güvenlik ya da siyaset meselesi değildir. Bu süreç, adalet, eşitlik ve birlikte yaşama meselesidir. Kalıcı barış, toplumun tüm seslerini duyan ve talepleri birlikte ele alabilen bir süreçle mümkün olacaktır.
Bu tarihsel fırsatın demokratik, şeffaf ve kapsayıcı bir biçimde değerlendirilmesi, ancak siyasi partilerin sivil toplumla gerçek bir ortaklık anlayışı geliştirmesiyle mümkündür.
Tüm siyasi partileri, bu sorumluluğa ortak olmaya ve sivil toplumla birlikte yürütülecek adil bir geçiş sürecine öncülük etmeye, TBMM’yi çağrımıza kulak vermeye davet ediyoruz.
Katılımcı, şeffaf, çoğulcu ve adil bir barış için:
Biz buradayız barış istiyoruz. Hazırız. Katılmak istiyoruz.”