1. Haberler
  2. Türkiye Gündemi
  3. Havacılık Sektörü İklim Krizi Mücadelesinde Sınıfta Kaldı

Havacılık Sektörü İklim Krizi Mücadelesinde Sınıfta Kaldı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Pilotlardan mühendislere kadar bir dizi profesyonelden oluşan yeni bir havacılık grubu, sektörün iklim kriziyle mücadelede dramatik bir başarısızlık içinde bulunduğunu vurguladı. Grup, uçuş sayılarının kontrol altına alınmasına kadar köklü bir değişim çağrısında bulundu.

Havacılıkla ilgili yeni kurulan bir profesyoneller grubu, sektörün iklim kriziyle mücadeledeki rolünün başarısız gittiği uyarısında bulundu. Pilotlar, mühendisler ve havayolu yöneticilerinden oluşan ve sektörde köklü bir dönüşüm çağrısı yapan “Call Aviation to Action” adlı grup, sektörün emisyonları azaltacak teknolojiler konusunda aşırı iyimser olduğunu ve sürekli artan uçuş sayısını gerektiren bir iş modeline sıkışıp kaldığını ifade ediyor. Gruba göre, sektör anlamlı bir iklim eylemi gerçekleştirmemesi nedeniyle dışarıdan ağır düzenlemelere maruz kalacak ve bu durum iklim krizi derinleştikçe sektörün yok olmasına neden olacak.

Grubun kurucularından ve 2022 yılına kadar KLM Royal Dutch Airlines’ta sürdürülebilirlikten sorumlu başkan yardımcısı olan Karel Bockstael konu hakkında şunları söyledi:

“Havacılığın dünyaya olumlu katkısını yeniden kazandırmak için sektörümüzü yeniden şekillendirmemiz gerektiğini de fark ediyoruz.”

Havacılığın uluslararası doğası nedeniyle, bu sektörden kaynaklanan karbondioksit emisyonları, ülkelerin Birleşmiş Milletlere’e (BM) sunduğu ulusal planların dışında tutuluyor. Bunun yerine, küresel ısınmaya neden olan emisyonlarla mücadele görevi, BM’nin havacılık kurumu olan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’ne (International Civil Aviation Organization – ICAO) verilmiş durumda.

ICAO’nun bu sorumluluğu yerine getiremediğine vurgu yapan Bocksteal sözlerine şöyle devam etti:

“ICAO’nun sekiz yıl süren tartışmaların ardından ortaya koyduğu tek şey Corsia adlı sistem oldu. Bu da, havacılığın belirli bir eşik üzerindeki büyümesi için karbon dengelemesi dışında bir anlama gelmiyor. Yani aslında sorunu başka bir sektöre ihraç etmekten başka bir şey değil.”

Söz konusu sistem “hedefsiz ve sorunlu” olmakla eleştirilirken, henüz hiçbir havayolunu da karbon kredisi kullanmaya zorlamış değil.

Sektör Sessizliğini Kırmalı

Harekete geçilmediği taktirde 2050 yılına gelindiğinde havacılık kaynaklı emisyonların insan kaynaklı emisyonların yaklaşık dörtte birini oluşturacağını ve bu durumun da son derece utanç verici olduğunu kaydeden Bockstael şöyle devam etti:

“Uçmanın büyüsünü seviyoruz ama onun yok olacağını öngörüyoruz. İşte bunu önlemek istiyoruz. Bu girişimimizin, sessiz kalan büyük bir havacılık profesyonelleri grubunun sesini yükseltmesine yardımcı olmasını umuyoruz. Sessizliği bozmalı ve sektör liderlerimizi bu dönüşümün parçası olmaya teşvik etmeliyiz.”

Grup, Salı günü gerçekleşen resmi lansmanından önce aralarında mühendislerin, havaalanı ve havayolu yöneticilerinin de bulunduğu onlarca profesyonelin girişime katıldığını belirtti. Konu hakkında görüş bildiren ICAO sözcüsü ise şu açıklamayı yaptı:

“ICAO, hükümetlerin belirlediği net sıfır karbon emisyonu hedeflerine yönelik ilerlemeyi sağlamak amacıyla, dünya genelinde uygulanabilecek teknik açıdan sağlam havacılık standartları ve rehber materyaller geliştirmeye kararlı. Politik olarak tarafsız bir standart belirleyici kurum olarak, belirli dış tarafların tutumları ya da faaliyetleri hakkında yorum yapmayız.”

İklim konusunda duyarlı tavrıyla bilinen ve yine havacılık çalışanlarından oluşan Safe Landing adlı bir başka grubun üyesi pilot Tom Reynolds da, bir ticari pilot olarak riskleri tanımak ve harekete geçmek üzere eğitildiğini hatırlatarak şunları söyledi:

“İklim krizi, görmezden gelemeyeceğimiz bir risk. Ama aynı zamanda yeni bir jet çağının eşiğinde olduğumuza inanıyorum. Cesur liderlik, yatırım ve doğru politikalarla, uçmanın güzelliğini gelecek nesiller için koruyan bir havacılık sektörü inşa edebiliriz.”

Mevcut Önlemler İki Katına Çıkacak Trafikle Mücadele Edemez

Uçakla seyahat, kilometre başına en fazla karbondioksit salımı yapan ulaşım şekli ve büyük ölçüde zengin yolcular tarafından kullanılıyor.  Bu da dünya nüfusunun yalnızca %1’inin, havacılıktan kaynaklanan emisyonların %50’sinden sorumlu olması anlamına geliyor.

ICAO, 2042 yılına kadar yolcu sayısının iki katına çıkacağını öngörüyor ve havacılık sektörü ise daha verimli uçaklar, sürdürülebilir yakıtlar ve Corsia programı ile karbondioksit emisyonlarının kontrol altına alınabileceğini savunuyor.

Bağımsız uzmanlar ise, havacılıktan kaynaklanan emisyonları azaltmaya yönelik önlemlerin trafik hacminin iki katına çıkmasını telafi etmesinin son derece düşük bir ihtimal olduğunu söylüyor. Örneğin, yakıt verimliliğindeki gelişmeler artık durma noktasına gelmiş durumda. Nitekim Qatar Airways CEO’su da 2023 yılında, havayolu sektörünün emisyon hedeflerini “bir halkla ilişkiler çalışması” olarak nitelendirmişti.

Call Aviation to Action grubu, sektörün mutlak emisyon kesintileri için, bilim temelli karbondioksit bütçeleriyle uyumlu hedefler koyması ve “iklim politikalarına karşı lobi yapmayı bırakması” gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, dünya genelindeki uçuş talebinin adil bir şekilde yönetilmesinin de çözümün bir parçası olduğunu kabul etmesi gerektiğini belirtti.

Bockstael, emisyonları azaltmaya yönelik teknolojilerin getireceği maliyetin uçuş fiyatlarını artıracağını, ancak yolcu sayısını sürdürülebilir seviyelerde tutmak için uçuş vergileri veya karbon vergisi gibi ek önlemlerin de gerekebileceğini söyledi. Talebe yönelik bu tür kısıtlamaların adil olması gerektiğini vurgulayan Bockstael, gelişmekte olan ülkelerde adil bir uçuş erişimi sağlanması ve zengin ülkelerde sık sık uçanların etkisinin ele alınması gerektiğini ifade etti.

Havacılık mühendisi ve Safe Landing üyesi Finlay Asher ise Call Aviation to Action’ın önerilerinin yeni bir inovasyon altın çağına yol açabileceğini belirterek ekledi:

“Sektörümüzün yeni uçak tasarımları, sıfır karbonlu yeni güç sistemleri ve bunları destekleyecek yeni havalimanı düzenlemeleri gibi seviyesini artırıcı düzenlemelere ihtiyacı var. Bu yeni hava taşımacılığı sisteminin araştırılması, geliştirilmesi ve işletilmesi sadece daha fazla istihdam yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda uçmayı daha çevreci, daha temiz, daha sessiz ve toplum için daha erişilebilir hale getirecek.”

Havacılık Sektörü İklim Krizi Mücadelesinde Sınıfta Kaldı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

deneme bonusu veren siteler
_
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler
Giriş Yap

EGEPRESS ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin