İsviçre’nin Cenevre kentinde başlayan ve 14 Ağustos’a kadar devam edecek olan Birleşmiş Milletler (BM) plastik kirliliği anlaşması görüşmelerinden güçlü bir sonuç çıkıp çıkmayacağına dair endişeler devam ediyor.
Mikroplastik terimini literatüre sokan ve çığır açıcı çalışmaları nedeniyle Time dergisinin dünyanın en etkili 100 insanı arasında gösterdiği Prof. Richard Thompson, delegelerin gelecek nesillere karşı sorumlu olduklarını belirterek iddialı bir küresel anlaşma sağlanması gerektiğini vurguladı.
Geçen yıl Kasım ayında, Güney Kore’nin Busan kentinde yapılan küresel plastik kirliliğini sona erdirme anlaşması görüşmeleri, bir uzlaşmaya varılamadan sonuçsuz kalmıştı. Hâlbuki 100’den fazla ülke, plastik üretiminin yasal olarak bağlayıcı bir şekilde küresel düzeyde azaltılmasını ve belirli kimyasallar ile tek kullanımlık plastik ürünlerin aşamalı olarak kaldırılmasını destekliyor.
Ancak Suudi Arabistan, Çin, Rusya ve İran gibi büyük fosil yakıt endüstrisine sahip ülkeler, plastik üretimine yönelik kısıtlamalara karşı çıkıyor ve bunun yerine atık yönetimi ve geri dönüşümün iyileştirilmesine odaklanan bir anlaşmayı savunuyor. Tıpkı Joe Biden döneminde olduğu gibi mevcut başkan Donald Trump döneminde de ABD, üretim kesintilerini içermeyen, daha az iddialı bir anlaşmayı desteklediğini belirtti.
Plastik Üretimi 1950’den Bu Yana 200 Kat Arttı
Plastik üretiminin boyutu ve bunun halk sağlığı ile çevreye oluşturduğu tehdit ise Pazartesi günü yayımlanan yeni bir raporla bir kez daha gözler önüne serildi. Raporda dünyanın bir “plastik krizi” içinde olduğu, bu krizin bebeklikten yaşlılığa kadar hastalık ve ölüme yol açtığı ve yılda en az 1,5 trilyon dolarlık sağlık maliyetine neden olduğu belirtildi.
Plastik üretimi küresel anlamda 1950’den bu yana 200 kattan fazla arttı ve bu üretimin 2060 yılına kadar neredeyse üç kat daha artarak yılda 1 milyar tonun üzerine çıkması bekleniyor. Bu büyüme büyük ölçüde tek kullanımlık plastiklerdeki artıştan kaynaklanıyor ve bunların çoğu ambalaj, içecek ve gıda kaplarında kullanılıyor.
Plymouth Üniversitesi’nde Uluslararası Deniz Çöpü Araştırma Birimi başkanı olan Thompson, mikroplastikleri tanımlayan ve bu terimi ilk kez kullanan kişi olarak biliniyor. Şu anda Cenevre’de bilim insanları koalisyonunun koordinatörü olarak görüşmelere katılan Thompson, iddialı bir anlaşmanın gezegen ve gelecek nesiller için bir dönüm noktası olacağını söyledi.
Plastik kirliliğinin artık kutuplardan okyanusun en derin noktalarına kadar gezegenimizi kirlettiği gerçeğine dikkat çeken Thompson, “Mikroplastikleri en derin okyanuslarımızda ve en yüksek dağlarımızda buluyoruz. Doğumdan itibaren, yaşamımız boyunca bu maddelere maruz kaldığımıza dair kanıtlar var” dedi ve ekledi:
“Gelecek nesilleri korumak için şimdi kararlı bir şekilde harekete geçmemiz gerektiği çok açık. Bu yüzden müzakerecilerin bir gün çocukların ve gençlerin gözlerinin içine bakıp kararlı bir şekilde hareket ettiklerini söyleyebilmelerini umuyorum.”
Bugüne Kadar 5 Müzakere Turundan da Sonuç Çıkmadı
Cenevre’deki görüşmelerde anlaşmaya varılması durumunda, küresel plastik anlaşması, plastik kirliliğini sona erdirmeyi amaçlayan uluslararası, yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma olacak. Bu anlaşma, ülkelerin okyanuslara her yıl dökülen 11 milyon ton plastik kirliliğini durdurmak amacıyla uymaları gereken hedefler belirleyecek.
Ancak 2022 yılında BM’nin 173 ülkeden plastik kirliliğini azaltmak için yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma geliştirme konusunda uzlaşı sağlamasından bu yana yapılan beş ayrı müzakere turu, imzalanacak nihai bir metin ortaya koymayı başaramadı.
Görüşmelerin başında tüm yaşam döngüsünü ele alacak bir anlaşma planlanmıştı. Ancak her turda görüşmelere katılan plastik endüstrisi lobicilerinin sayısı arttı ve bunlar üretim kesintilerine karşı baskı yapmaya başladı. Geçen yıl Busan’daki görüşmelere, rekor sayıda 220 fosil yakıt ve kimya endüstrisi temsilcisi katıldı. Bunlar arasında plastik endüstrisinden 16 lobici de yer aldı.
Kaynak: İklim Haber