Etiyopya’nın kuzeydoğusundaki Afar bölgesinde yer alan Hayli Gubbi Yanardağı’nda, binlerce yıldır kayıtlarda yer almayan ilk patlama gözlemlendi. Smithsonian Enstitüsü’nün Global Volcanism Programı, Hayli Gubbi için Holosen dönemde (yaklaşık 12 bin yıl) bilinen bir patlama kaydı bulunmadığını bildiriyor.
BİRÇOK KÖY KÜLLE KAPLANDI
Toulouse Volcanic Ash Advisory Centre (VAAC) ile uluslararası haber ajanslarının aktardığına göre patlamadan kaynaklanan kül bulutları üst seviyedeki rüzgârlarla doğu ve kuzeydoğu yönlerine sürüklendi; bulutlar Yemen, Umman, Hindistan ve Pakistan’ın kuzeyine doğru ilerledi. VAAC uydudan tespitlere dayanan gözlemlerle olayı doğruladı ve kül bulutlarının izlemesini sürdürdü.
Yerel yetkililer ve saha raporları, patlama sonucu yakın köylerin külle kaplandığını, bölge sakinlerinin geçim kaynakları ve hayvancılık açısından kaygı duyduğunu bildirdi. İlk gelen bilgilere göre can kaybı bildirilmedi; ancak yetkililer külün mera ve tarım alanlarına etkisi nedeniyle ekonomik sonuçlar olabileceğine dikkat çekti.
UYDUDAN GÖZLEMLER VE BÖLGESEL ETKİLER
Olayı izleyen meteorolojik ve jeolojik kuruluşların açıklamalarına göre, patlama uydu verileriyle tespit edildi ve kısa süre içinde geniş bir kül sütunu oluştu. Bazı haber kuruluşları ve yerel idareler, turizm ve ulaşımda aksamalar yaşandığını, uçuşların izlemeye alındığını bildirdi. VAAC izlemeleri kül bulutunun ilerleyişine ilişkin uyarılar yayımladı.
BİLİMSEL VE TARİHSEL ANLAM
Smithsonian Enstitüsü’nün Global Volcanism Programı verileri, Hayli Gubbi için Holosen döneminde bilinen herhangi bir patlama kaydı bulunmadığını gösteriyor; dolayısıyla uzmanlar bu patlamayı, bölgedeki belgelenmiş volkanik etkinlik tarihinin önemli bir halkası olarak değerlendiriyor. Bu durum, hem yerel halkın hem de uluslararası bilim çevrelerinin olayın jeolojik ve toplumsal etkilerini yakından takip etmesine yol açtı.
YEREL YANIT VE İLERİ GÖZLEMLER
Afar bölgesi yetkilileri ile ulusal kurumlar, saha değerlendirmelerini sürdürüyor; laboratuvar analizleri, hava ve kara ulaşımına ilişkin güncellemeler ile etkilenmiş yerleşim alanlarına ilişkin bilgiler takip ediliyor. Uluslararası gözlem merkezleri ve bölgesel otoriteler, kül ve gaz dağılımı ile olası sağlık, tarım ve ulaşım etkilerini izlemeye devam ediyor.