Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak net asgari ücreti 28 bin 75 lira olarak duyurmasının ardından gözler işçi kanadına çevrildi. Bakan Işıkhan’ın açıklamasını takiben TES-İŞ Genel Merkezi’nde kameraların karşısına geçen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, hem belirlenen yeni ücrete hem de Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işleyişine dair sert eleştirilerde bulundu. Atalay, açıklanan rakamın işçilerin, kamuoyunun ve sendikanın beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu vurguladı. Komisyonun yapısını eleştiren ve bu yapıdan sağlıklı bir sonuç çıkmayacağını bildikleri için toplantılara katılmadıklarını hatırlatan Atalay, mevcut ekonomik koşullarda bu rakamla geçinmenin mümkün olmadığını ve yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulacağını ifade etti.
Komisyona katılmama gerekçesini açıkladı
Bir yıl önce Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına artık katılmayacaklarını duyurduklarını hatırlatan Ergün Atalay, bu kararın arkasındaki gerekçeleri detaylandırdı. Komisyonun adil bir yapıda olmadığını savunan Atalay, sendika olarak 50 yıldır bu toplantılara katıldıklarını ancak 2000 yılından bu yana yapılan 30 toplantının sadece üçünde karara ‘evet’ dediklerini belirtti. Geri kalan 26 toplantıda ya masada olmadıklarını ya da şerh koyduklarını ifade eden Atalay, geçen yıl komisyonda yer alan işçilerin süreç boyunca sadece dinleyici konumunda kaldığını ve rakamın önceden belirlenmiş bir zarftan çıktığını dile getirdi. Atalay, bugün açıklanan 28 bin 75 liralık rakamı gördükten sonra, masada olmamakla ne kadar isabetli bir karar verdiklerini bir kez daha anladıklarını söyledi.
Antidemokratik bir yapı var ortada
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 5 işçi, 5 işveren ve 5 hükümet temsilcisinden oluşan yapısına dikkat çeken Atalay, bu sistemde işveren ve hükümet kanadının yüzde 99 oranında birlikte hareket ettiğini belirtti. Ortada antidemokratik bir yapı olduğunu savunan TÜRK-İŞ Başkanı, sendikaların örgütlü olduğu yerlerde asgari ücretle çalışan işçi bulunmadığını ancak kararın dolaylı olarak tüm çalışanları etkilediğini vurguladı. Küçük esnaftan büyük işletmelere kadar asgari ücretin belirleyici olduğunu ifade eden Atalay, amaçlarının kriz yaratmak değil, insanların geçim hakkını savunmak olduğunu dile getirdi.
Bu rakama göre bir daha düzenleme gerekir
Açıklanan 28 bin liralık ücretin ne asgari ücretliyi ne de kamuoyunu tatmin ettiğini belirten Atalay, bu yapıdan sağlıklı bir rakam çıkmasının mümkün olmadığını yineledi. Ülkede en çok zorlanan kesimlerin emekliler, işsizler ve asgari ücretliler olduğunu hatırlatan Atalay, belirlenen tutarın gıda, kira, eğitim ve ulaşım giderlerini karşılamaya yetmeyeceğini söyledi. Bu rakama göre ilerleyen dönemde yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulacağının altını çizen Atalay, komisyonun yapısı değişmediği sürece ne asgari ücretlinin ne de sendikaların memnun olacağını ifade etti.
Sistem değişmedikçe masada olmayacağız
Bakanlığa toplantıya katılmama gerekçelerini yazılı olarak ilettiklerini ve herhangi bir rakam pazarlığına girmediklerini belirten Atalay, geçen yıldan gelen kayıplar telafi edilmediği sürece bu ücreti kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Sistemin değişmemesi halinde, ister gelecek yıl ister haziran ayında olsun, masada yer almayacaklarını kesin bir dille ifade eden Atalay, işçiyi yalnız bırakmadıklarını, aksine iki aydır bu ücretin yetersizliğini kamuoyu gündemine taşıdıklarını belirtti.
