Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK’nin 11 Temmuz’daki sembolik silah bırakma töreni ve bu hafta Mecliste komisyon kurulmasıyla devam eden sürece dair, asker ailelerine ve tüm vatandaşlara mektuplar gönderdi. Erdoğan’ın mektuplarında “Bu süreçte pazarlık, taviz yok. Şehitlerimizin aziz ruhlarını incitecek adım atılmayacaktır” vurguları yer aldı.
AKP KADIN KOLLARI ÜYELERİ DAĞITACAK
AKP Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş ile Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Faruk Acar, parti genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında “Hep Birlikte Güçlü Türkiye” programının detaylarını kamuoyuyla paylaştı.
Program kapsamında AKP Kadın Kolları üyelerinin Türkiye genelinde hayatını kaybeden askerlerin aileleri ile gazileri ziyaret edeceğini açıklayan Büyükgümüş, bu ziyaretlerde Erdoğan’ın mektuplarının ulaştırılacağını belirtti.
ASKER AİLELERİNE: “TAVİZ YOK”
Erdoğan’ın asker ailelerine yazdığı mektupta “Sürecin hiçbir noktasında pazarlığa, müzakereye, tavize, gizli ve süfli girişimlere yer verilmemiştir, bundan sonra da verilmeyecektir” denildi. Söz konusu mektup şöyle:
“Kıymetli kardeşim,
Sizi ve ailenizin her bir ferdini en kalbî duygularımla selamlıyorum.
Peygamberlikten sonraki en şerefli makama erişen aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla yâd ediyorum. Şühedâ yurdu bu toprakların her karışı, şehit ve gazilerimizin kanlarıyla yoğrulmuştur. Bugün semalarımızda Ezân-ı Muhammedîler huşû ile yankılanıyorsa; ay yıldızlı al bayrağımız göklerde gururla dalgalanıyorsa; 86 milyon vatandaşımız huzur ve emniyet içinde yaşıyorsa; bunda en büyük pay, hiç şüphesiz, şehit ve gazilerimizindir.
Onların emanetlerine sahip çıkmak, devletimizin en temel vazifesidir. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren ülkemizde, sınırlarımızda ve bölgemizde terörün her türlüsüyle en etkin şekilde mücadele ettik. Bu uğurda binlerce canımızı şehit verdik; binlerce kardeşimiz gazilikle müşerref oldu; trilyonlarca dolar kaynağımızdan sarf-ı nazar ettik; ancak şehit ve gazilerimizin uğruna kanlarını akıttıkları mukaddes ve muazzez değerlere leke sürdürmedik.
Şimdi ise milletimizle birlikte Türkiye Yüzyılı hedeflerimize doğru yürüyor; Ülkemizi yarım asırlık bir musibetten ebediyen kurtaracak ‘Terörsüz Türkiye’yi inşa ediyoruz.
Şundan emin olmanızı hassaten rica ve istirham ediyorum:
Bu sürecin hiçbir noktasında pazarlığa, müzakereye, tavize, gizli ve süflî girişimlere yer verilmemiştir, bundan sonra da verilmeyecektir. Şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep edecek, şehit ailelerimizi ve gazilerimizi incitecek hiçbir adım atılmamıştır ve atılmayacaktır.
Terörsüz Türkiye ve ardından terörsüz bölge hedeflerimize sâlimen vâsıl olduğumuzda önümüzde yepyeni bir sayfa açılacak; bin yıllık kardeşliğimiz yepyeni bir merhaleye ulaşacak; aramıza ekilen nifak tohumları sonsuza kadar sökülüp atılacaktır. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun, diyorum.
Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyor; gazilerimize hayırlı ve bereketli ömürler diliyorum. Şehit ve gazilerimizi yetiştiren anne ve babalarımızın o mübarek ellerinden; şehitlerimizin emaneti olan sevgili evlatlarımızın gözlerinden öpüyorum.
Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
“BİR AL-VER SÜRECİNİN YERİ YOK”
AKP’nin “Türkiye Yüzyılı Buluşmaları” kapsamında Erdoğan’ın vatandaşlara yazdığı mektup ise şöyle:
“Değerli kardeşim,
Sizi ve kıymetli ailenizi en kalbî duygularımla, saygıyla selamlıyorum.
Aziz milletimizin her bir ferdinin mesuliyetini omuzlarımızda taşıdığımızın bilinciyle büyük ve güçlü bir Türkiye için canla başla çalışmaya devam ediyoruz.
Son 23 yılda yaptığımız yatırımlarla, hayata geçirdiğimiz proje, reform, hizmet ve düzenlemelerle, Türkiye’yi bölgesinde ve dünyada muteber bir konuma getirdik.
Önümüze çıkarılan tüm engellere rağmen milletimizle el ele vererek demokrasimizi güçlendirdik, hak ve özgürlüklerin önünü açtık, vesayet odaklarını bertaraf ettik, millî iradeyi ülkemizin tüm kurumlarında egemen kıldık.
Terörün her türlüsüyle tavizsiz bir şekilde mücadele ederken; 86 milyon vatandaşımızın barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşaması için gerekli tüm adımları attık. Fitne duvarlarını yıktık; kardeşliğimize kurulan sinsi tuzakları bozduk; kavlimizi ve muhabbetimizi tazeledik. Ülkemizi çok daha parlak bir istikbale taşımak için bir tarihî sorumluluk üstlenerek ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini başlattık.
Ülkemizi yarım asırdır hedeflerinden alıkoyan kanlı zirhini milletimizle birlikte kırıp atmakta kararlıyız. Terörsüz Türkiye ve terörsüz gelecek hedefi doğrultusunda sonuna kadar, vazgeçmeden, yılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Gözünü ve gönlünü bize çevirmiş, saygıdeğer analar, babalar, eşler ve bu uğurda canını ortaya koymaktan asla çekinmeyen yiğit kardeşlerimizle hep birlikte yürüyeceğiz azimle, fedakârlıkla, cesaretle, kararlılıkla…
Şundan emin olunuz: Ne yaptığımızı gayet iyi biliyor; stratejik bir akılla, çok büyük bir hedefe doğru yürüyoruz. Bu hedef, milletimizin ve devletimizin bekasını teminat altına almaktır. Terörsüz Türkiye çocuklarımız için daha müreffeh bir hayatın, annelerimiz için gözyaşından uzak bir geleceğin, babalarımız için güvenli bir sokağın, esnafımız için huzurlu bir dükkânın adıdır.
Şehitlerimizin ruhlarını incitecek, gazilerimizi üzecek, şehit ailelerimizi mahcup edecek en küçük bir eksikliğe mahal vermeden; milletimizin sinesinden doğan bu kutlu mücadeleyi zafere ulaştırana kadar durmayacak, duraksamayacak; daima milletimizin yanında olacak, kararlılıkla süreceğiz.
Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun, umduklarımıza nail eylesin.
Saygı ve sevgilerimle…”
