Emek Partisi Balıkesir İl Örgütü, 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı’nın 32. yıl dönümünde yaptığı basın açıklamasıyla, katliamı ve sorumlularını bir kez daha kınadı. İl örgütü, “Sivas Katliamı’nda Yitirdiklerimizi Unutmayacağız, Unutulmalarına İzin Vermeyeceğiz!” başlıklı açıklamasında, katliamın “kendinden olmayana yaşam hakkı tanımayan iktidarın, yangına kibrit çakanlarla yan yana durduğunun açık bir resmi” olduğunu belirtti.
“Sivas Katliamı, Yangına Benzin Dökmenin Adıdır”
Emek Partisi Balıkesir İl Örgütü, Madımak Oteli’nde yaşananları “bir dostluk mesajıyla, şiirle, şarkıyla, karikatürle, dansla bir araya gelen insanlarımızı otel odasında yakmanın, devlet güçleriyle geçip karşılarına dikilmenin, yangına benzin dökmenin ve el ovuşturan devlet erkânının sevinç çığlıklarının adıdır Sivas Katliamı” sözleriyle tanımladı. Açıklamada, şairine, yazarına, sanatçısına düşman olan bir iktidarın yangını körüklediğine tanık olunduğu ifade edilerek, kayıpların asla unutulmayacağı vurgulandı.
“O Yangın Tek Başına Bir Kibritle Çıkmadı”
Parti, 2 Temmuz 1993’teki yangının “bir grup gericinin tek başına yaktığı bir kibritle çıkmadığını” belirterek, “Bile isteye, bindirilmiş ve beslenmiş kıtaların öne sürülmesiyle bir araya getirilen güruhun barışa, demokrasiye bir gözdağı” olduğunu savundu. Dönemin Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun zabıtalarının yanında “Gaza!” konuşması yaptığı, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in ise “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” dediği hatırlatıldı.
Zamanaşımı ve Hesap Vermeyen Sorumlular
Açıklamada, katliam sanıklarının uzun yıllar kaçak yaşadığı, göstermelik yargılamalarla duruşmalara çıkarılanların hakaretler yağdırdığı dile getirildi. Sanık avukatlarından Şevket Kazan’ın Refahyol Hükümeti’nde Adalet Bakanı olarak sanıkları hapishanede ziyaret etmesi ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sivas Katliamı davasının zamanaşımına uğramasını “göz aydınlığı” ve “hayırlı olsun” sözleriyle karşılaması eleştirildi.
Emek Partisi, “İktidar aygıtını elinde bulunduranlar, katliamı zamanaşımına uğratmakta bir an bile çekince göstermedi. Sanık sandalyeleri boştu. Yurtdışına kaçanların iadesi için hiçbir girişimde bulunulmadı” ifadeleriyle yargı sürecindeki eksikliklere ve siyasi tutuma tepki gösterdi.
“Dün Madımak, Bugün Kayyım ve Şeriat Terörü”
Açıklamada, aradan 32 yıl geçmesine rağmen iktidarların tutumunun değişmediği vurgulandı. “Dün Madımak’ta insanlığa karşı suç işleyenlere kol kanat gerenler, bugün halkın seçme seçilme hakkını elinden alarak kayyım atıyorlar” denildi.
Son dönemde İstiklal Caddesi’nde “şeriat isteriz” sloganlarıyla estirilen terörün, yapılan açıklamaların kime cesaret verdiğinin açık kanıtı olduğu belirtildi. Emek Partisi, “2 Temmuz Sivas Katliamı’nın 32. yıl dönümüne saatler kala yaşanan bu tablo, Madımak’ta insanları yakan zihniyetin hâlâ diri ve iktidar tarafından beslenen güncel bir dışa vurumudur” uyarısında bulundu.
LeMan Dergisi hakkında başlatılan soruşturmaya ve linç girişimine de değinilen açıklamada, “Hiçbir gerekçe, İstiklal Caddesi’nde yaşanan taşlı-sopalı saldırıları ve atılan “Yaşasın Şeriat” sloganlarını haklı kılamaz!” denilerek, “İstiklalde yaşanan saray rejiminin, 2 Temmuz 1993’teki yangına benzin dökmeye devam ettiğinin göstergesidir” yorumu yapıldı.
“İnsanlığa Karşı Suçlarda Zamanaşımı Olmaz”
Emek Partisi, insanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımının söz konusu olamayacağını yineleyerek, “Sivas katliamını yapanlar, onlara kol kanat gerenler, davayı zamanaşımına uğratanlar, bunu müjde olarak sunanlar mutlaka halkın adaletine hesap vereceklerdir” dedi.
Emek Partisi Balıkesir İl Örgütü, açıklamasını “herkesi yaratılmak istenen karanlığı ve gerici saldırıları püskürtmek için demokrasi ve gerçek bir laiklik için mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz. Sivas’ı unutmadık, unutmayacağız!” çağrısıyla sonlandırdı.