Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), İzmir Barosu ve 60 yurttaş, Aliağa’daki İzdemir Enerji Santrali-II Termik Santrali’ne verilen ÇED olumlu kararlarının yargı tarafından defalarca iptal edilmesine rağmen faaliyetlerin sürmesi üzerine yeni bir dava açtı.
EGEÇEP, İzmir Barosu ve 60 çevre aktivisti, Aliağa’da faaliyet gösteren İzdemir Enerji Santrali-II Termik Santrali’nin hukuksuz bir şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek yeni bir hukuki süreç başlattı. Santrale verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararlarının yıllardır mahkemelerce iptal edilmesine rağmen santralin çalışmaya devam etmesi tepki çekiyor.
“Hukuk Sistematik Olarak Hiçe Sayılıyor”
Adliye önünde yapılan basın açıklamasında konuşan EGEÇEP Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Cem Altıparmak Cangı, Aliağa’daki ithal kömürle çalışan termik santrale verilen ÇED olumlu kararlarının defalarca iptal edildiğini ancak hukukun sistematik olarak göz ardı edildiğini vurguladı. Cangı, 6 Mart 2025 tarihli yeni ÇED olumlu kararının ise “kanunsuzluğun üzerini örtme çabası” olduğunu söyledi.
“AYM Kararını Bile Dinlemediler”
Cangı, santrale başından beri verilen tüm ÇED kararlarının mahkemelerce iptal edildiğini, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ihlal kararı verdiğini ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu kararları uygulamadığını belirtti. Mahkeme kararlarının 5 Şubat 2025’te tebliğ edilmesine rağmen, Anayasa’nın 138. ve İYUK’un 28. maddelerine göre santralin faaliyetine son verilmediğini ifade etti. Cangı, 2009/7 sayılı genelgeye dayanılarak AYM kararının da yok sayıldığını ve hızlıca yeni bir ÇED raporu hazırlandığını, halkın katılımı toplantısı yapılmadığını, itirazların dikkate alınmadığını ve 12.781 sayfalık raporun aynı gün onaylandığını aktardı. EGEÇEP, İzmir Barosu, Ekoloji ve Sosyal Gelişim Derneği, Foça Belediyesi ve yüzlerce yurttaşın itirazlarının da sonuçsuz kaldığını dile getirdi.
“Bu Termik Santral Kanunsuzdur”
Santralin yıllardır işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı olmadan faaliyet gösterdiğinin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından tespit edildiğini ve 5 Mart 2025’te faaliyetten men kararı alındığını ancak bu kararın da mahkemece durdurulduğunu belirten Cangı, “Aliağa Termik Santrali 4 Nisan 2014 tarihinden bu yana Mahkeme kararları, Anayasa Mahkemesi kararı yok sayılarak, üstelik gayrisıhhi müessese açılma ve işletme ruhsatı olmadan faaliyetini sürdürmüştür. Bu Termik Santral kanunsuzdur. Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır, son verilen 6 Mart 2025 tarihli ÇED olumlu kararı kanunsuzluğun üzerini örme çabasının kılıfından başka bir şey değildir” diye konuştu.
“İklim Değil, Şirket Yasası” Eleştirisi
Cangı, TBMM Genel Kurulu’na sunulacak olan “İklim Kanunu” teklifini de eleştirerek, teklifin iklim krizini önlemeyi değil, karbon piyasasını düzenleyerek şirketlerin çıkarlarını korumayı amaçladığını savundu. Cangı, “Bu yasa tasarısı bilimden, halktan, doğadan kopuk. İklim adaletini gözetmeyen bu teklifin geri çekilmesini talep ediyoruz. Gerçek bir İklim Yasası, katılımcı ve bilimsel bir süreçle hazırlanmalıdır” diyerek tüm milletvekillerini kamu yararını savunmaya çağırdı.