Haber: Atilla Yoğurtçu
Edremit Kadın Platformu, 17 Ekim 2025 tarihinde Altınoluk Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak, Van’da şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Platform, Rojin’in ölümünün cinayet olduğunu gösteren Adli Tıp Kurumu (ATK) raporlarına rağmen soruşturmanın intihar dosyası olarak ele alınmasına sert tepki göstererek, faillerin bulunmasını ve adalet mekanizmasının kadınlar karşısındaki tutumunu eleştirdi.
Basın açıklamasında, 27 Eylül 2024’te kaldığı yurttan ayrıldıktan 18 gün sonra cenazesi denizde bulunan Rojin Kabaiş’in ölümünün en başından bu yana şüpheli olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Kadın cinayetlerinin sistematik biçimde üzeri örtülen bu coğrafyada, erkek egemen yargı pratiği birçok şüpheli kadın ölümünün yeterli şekilde soruşturulmasını engelliyor. Rojin Kabaiş’in yaşamını yitirdiği cinayette de aynı tabloyla karşı karşıyayız,” ifadelerine yer verildi.
İki Ayrı Erkek DNA’sı Tespit Edildi, Soruşturma ‘İntihar’ Olarak Sınıflandırıldı
Rojin’in ailesinin ve baroların çabaları sonucu Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporunda Kabaiş’in bedeninde biri göğüs, diğeri vajina bölgesinde olmak üzere iki ayrı erkek DNA’sı tespit edildiği belirtildi. Platform, bu bulguların Rojin’in bir cinayete kurban gittiğini açıkça ortaya koyduğunu ifade etmesine rağmen, soruşturmayı yürüten savcılığın olayı “intihar dosyası” haline getirmesinin faillerin tespit edilmesini engellediği eleştirisinde bulundu.
Açıklamada, Rojin Kabaiş dosyasının sadece bir kadın cinayeti soruşturması değil, aynı zamanda “erkek egemen yargının kadınlar karşısındaki körlüğünü ifşa eden bir toplumsal yüzleşme dosyası” olduğu belirtildi.
Adalet Bakanlığı’na Sessizlik Eleştirisi
Platform, “Türkiye Yüzyılı, Adaletin Yüzyılı” sloganıyla yargı reformu taahhüt eden Adalet Bakanlığı’nı da eleştirdi. Bakanlığın, “güven veren ve hızlı bir adalet sistemi” sözüne rağmen Rojin’in dosyasındaki usulsüz soruşturma süreci, ihmal edilen deliller ve şüpheler konusunda hiçbir açıklama yapmadığına dikkat çekildi.
Basın metninde, bir yıldan uzun süren soruşturma sürecindeki kısıtlama kararları, delil ihmalleri ve intihar algısı oluşturulması gibi şüpheli durumların halen yanıt bulamadığı belirtilerek, kadınların yaşam hakkının elinden alınmasına ve gerçeklerin üstünün örtülmesine tahammüllerinin kalmadığı vurgulandı.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa Vurgusu
Edremit Kadın Platformu, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere tüm kurumsal yapılara, kadına yönelik şiddeti etkili şekilde önleyen ve yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 Sayılı Yasa’yı etkin şekilde uygulama zorunluluklarını en yüksek sesle hatırlattıklarını bildirdi.
Açıklama, “Biz sokakları, meydanları, okulları, kampüsleri terk etmeyeceğiz, siz de alışın. Hayatlarımız, haklarımız, hayallerimiz için mücadele etmeye, Rojin’in ve tüm kız kardeşlerimizin hakkını aramaya, hesabını sormaya devam edeceğiz” sözleriyle son buldu.