İngiltere’nin Bradford şehrinde 9 Temmuz 1937 tarihinde doğan sanatçı David Hockney, 1960’ların Pop Art akımına önemli katkılarda bulundu. Hockney, sanatını dostlarının portreleri, sahne tasarımları ve baskılar gibi farklı alanlarda icra etti. Ebeveynleri tarafından katı bir Methodist olarak yetiştirilen Hockney, çocukluğunda kilise okulunda İsa’nın çizimlerini yaparak sanatla tanıştı. Carl Rose opera şirketinin sahnelediği La Boheme operasını izledikten sonra müziğe ilgi duymaya başlayan sanatçının bu ilgisi, sinestezi hastalığından kaynaklanıyordu. Hockney, bu hastalık nedeniyle duyular arasındaki sınırları bulanıklaşmış bir şekilde müziği renk olarak algılamaktaydı.
1948 yılında Bradford Grammar School’dan burs kazanarak mezun olan Hockney, sanatçı olarak kariyerine devam etme kararı aldı ve 1953 yılında Bradford’da Bölge Sanat Koleji’ne kaydoldu. Daha sonra Londra Kraliyet Sanat Koleji’nde eğitim gördü. Genç Çağdaşlar sergisine katılarak ün kazandı ve Britanya Pop Art akımının başlamasına öncülük etti. Hockney, resimlerinde anlamlı konuları işlemek istedi ve sevdiği şiirler ile vejetaryenlik üzerine eserler üretmeye başladı, bu da onun cinsel yönelimini keşfetmesine neden oldu.
Kraliyet Sanat Koleji’ndeki son yılında, okulun istediği final yazısını yazmayı reddederek mezun edilmedi. Ancak, okul daha sonra Hockney’e diplomasını verdi. Sanatçı, 1960’lı yıllarda sıkça seyahat etti ve New York’ta Andy Warhol ile tanıştı. California’ya hayran kalan Hockney, bir süre Santa Monica’da yaşadı ve akrilik boya kullanarak yaptığı yüzme havuzu resimleriyle ünlendi.
Dostlarının portreleri, baskılar ve sahne tasarımlarıyla tanınan Hockney, 1968 yılında Natüralizm kavramını esas alarak portre çalışmalarına başladı. Londra’daki Tate Gallery’de sergilenen “Bay ve Bayan Clark ve Percy” (1970-1971) adlı eseri en ünlü tablolarından biridir.
1980’lerde Hockney, fotoğraf kolajları yapmaya başlayarak sanatında yeni bir yönelim benimsedi. Hareket halindeki modellerin Polaroid fotoğraflarını çekip bunları deforme olmuş bir dama tahtası örüntüsüyle düzenledi. Sanatçı, 1990’lı yıllarda renkli fotokopi makinesini kullanarak bazı eserlerinin kopyalarını üretti ve günümüzde de farklı teknolojilerle eserler üretmeye devam etmektedir.
Cinsel yönelimini açıkça ifade eden Hockney, 1967’de Liverpool’da Walker Sanat Galerisi’nin Moores Resim Ödülü’nü, 1988’de The Royal Photographic Society’nin İlerleme Madalyası’nı almıştır. 2011 yılında “The Other Art Fair” tarafından Britanya’nın en etkili sanatçısı olarak ilan edilen Hockney, 2012’de Kraliçe II. Elizabeth tarafından Liyakat Nişanı’na layık görülmüştür.
Sanat simsarı John Kasmin, 1963 yılından beri Hockney’in menajerliğini yapmaktadır ve ikili birçok başarı elde etmiştir. Sanatçının eserleri yüksek fiyatlarla satılmış, özellikle 2018 yılında “Portrait of an Artist (Pool with Two Figures)” adlı eseri 90,3 milyon dolara satılarak yaşayan bir sanatçının eseri için ödenmiş en yüksek rakam ünvanını elde etmiştir.
Hockney’in eserleri arasında “The Splash” (1966), “A Bigger Splash” (1967), “Mr and Mrs Clark and Percy” (1971), “A Bigger Grand Canyon” (1998) gibi önemli yapıtlar bulunmaktadır.
