Türkiye’nin içinde bulunduğu 196 ülke tarafından kabul edilen ve 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen Çocuk Hakları Sözleşmesi’yle ilgili CHP Manisa Teşkilatı basın açıklaması yaptı. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü sebebiyle düzenlenen basın açıklamasına CHP Manisa Hukuk, Seçim İşleri ve İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcıları Avukat Fadime Ece Şahin Karabulut ve Avukat Sercan Bozyaka ile partililer katıldı. Açıklamada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin öneminin vurgusu yapıldı.
Açıklamayı yapan CHP Manisa Hukuk, Seçim İşleri ve İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcıları Avukat Fadime Ece Şahin Karabulut, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin tarihte en fazla ülkeden onay olan insan hakları sözleşmesi olduğunu ifade ederek, geçen 34 yıllık süreç içerisinde sözleşme çerçevesinde hüküm altına alınan çocuk haklarına uyulmadığını dile getirdi.
“NE YAZIK Kİ ÇOCUKLARIMIZIN HAZİN HİKAYELERİNİ DUYMAKTAYIZ”
CHP İl Başkan Yardımcısı Karabulut yaptığı açıklamada, her yıl olduğu gibi bu yıl da 20 Kasım Dünya çocuk Hakları gününü hem büyükler hem de çocuklar olarak buruk bir şekilde kutlandığının altını çizerek, en büyük sebebinin sözleşmeyi imzalayan ülkelerin gerekli hükümlülüklerine yerine getirmemesinden kaynaklandığını dile getirdi.
CHP’li Karabulut açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Çocuk Hakları Sözleşmesi, nerede doğduklarına, kim olduklarına, cinsiyetlerine, mensubu oldukları dinlerine ve etnik kökenlerine bakılmaksızın dünyadaki bütün çocukların sahip olduğu haklarını tanımlayarak en başta yaşam hakkı olmak üzere; hiçbir eksik olmadan bulundukları ortamda gelişme hakkı, çevresinde ve yakınında oluşan veya oluşabilecek başta istismar ve sömürüden korunma hakkı; bu dünyaya gelmiş ve içinde büyümüş olduğu aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma haklarını içermektedir. Ayrım gözetmeme, çocuğun üstün yararı, yaşama ve gelişme hakkı, katılım hakkı temel ilkeleri üzerine inşa edilerek çocuk haklarının korunmasını amaçlayan ve kabul ederek onaylayan devletlere de bu hakların yaşama geçirilmesi ve yükümlülüklere uymaları gerekliliği hükmünü kuran sözleşmeye rağmen, ne yazıktır ki günümüzde hala daha yaşam hakkını dahi koruyamadığımız çocukların hazin hikayelerini duymaktayız.”
“SON YILLARCA ÇOCUK HAKKI İHLALLERİ ARTIYOR”
Açıklamasının devamında son yıllarda çocuk hakları ihlallerinin arttığını dile getiren CHP’li Karabulut özellikle Türkiye’de iktidarın uyguladığı yanlış politikalar sebebiyle çocuk hakları ihlallerinin dikkat çeken safhalara geldiğini dile getirdi.
CHP’li Karabulut açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Bu sözleşme ile hüküm altına alınan çocuk haklarına, taraf ülkelerce riayet edilmediği, hak ihlallerinin tüm dünyada olduğu gibi ne yazık ki ülkemizde de artarak devam ettiği ve özellikle son yıllarda çocuğun yaşam hakkı ihlalinin, her yönü ile sömürülen çocuk işçilerin, çocuk gelinlerin, cinsel istismara maruz kalan ve fuhuşa itilen çocuk sayısının ciddi anlamda arttığını görmekteyiz. Çocuklarımızdan kimi, hükümetin yanlış ekonomik faaliyetlerinden dolayı kesintisiz eğitim hakkından faydalanacağı yerde daha küçük yaşlarından itibaren minik bedeni ile ekmek kavgasına atılmış; kimisi, daha kendi küçük bedenini taşıyamaz iken çocuk gelin olup, kendi çocuğunun bakımını üstlenmek zorunda kalmış; kimisi, hükümetin etkin bir şekilde savaşamadığı cemaatlerin sapkın ve çağ dışı muamelelerine maruz kalmış, tacizlere ve tecavüzlere uğramış; kimisi de, oyun oynaması ve parklara gitmesi gereken yaşlarda savaş gerçeği ile yüzleşip katledilmiştir.”
“ÇOCUK HAKLARININ KARŞISINDA OLANIN KARŞISINDAYIZ”
CHP’li Karabulut açıklamasının son kısmında partisinin her zaman çocuk haklarının savunucusu olacağının altını çizerek sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Çocukların doğduğu coğrafyadan bağımsız varlıklarını sürdürebilmeleri ve hak ettikleri korkusuz yaşamlara kavuşmaları için demokrasinin, özgürlüğün ve çocuk haklarının yılmaz savunucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile korunan her tür hakkın savunucusu olacağımızın, bunun gereklerini yerine getireceğimizin ve çocuk haklarının karşısında olan her türlü yapının ve oluşumun karşısında olacağımızın sözünü vermekteyiz. Kısacası çocuk haklarının karşısında olanın her zaman karışısın da olacağız.”