İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, önceki döneme yönelik yürütülen kooperatif soruşturmaları ve yaşanan tutuklamalar hakkında Sözcü Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu. Tugay, belediyenin iç denetim bulgularını savcılığa bildirmek zorunda kaldıklarını itiraf ederken, mevcut soruşturmanın kapsamının bu bildirimlerin ötesine geçtiğini ve büyük ölçüde siyasi olduğunu savundu.
“Bulguları Bildirmemek Hataları Örtmek Anlamına Gelirdi”
Gökmen Ulu’nun sorularını yanıtlayan Başkan Tugay, kendisi göreve geldikten sonra başlatılan ve aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da bulunduğu 60 kişinin tutuklandığı soruşturmaya ilişkin iddialara açıklık getirdi.
Tugay, “Bizim kendi iç denetimlerimiz, elde edilen bulguların kendi teftiş kurulumuzca değerlendirilmesi sonrasında bazı bulguların savcılığa bildirilmesinin zorunlu olduğu söylendi. Bu benim kararım değil, müfettişlerimizin ve iç denetçilerimizin verdiği bir idari karardı. Ben de bunu tabii ki onayladım. Yani böyle şeyler bulunduysa bildirmeyin deme hakkım yok, aksi halde ben birilerinin hatalarını örtmeye çalışıyor gibi bir duruma düşerim” diyerek, adeta bir “suç duyurusunda bulundukları” iddialarını teyit etti.
Ancak Tugay, mevcut soruşturmanın kendi bildirimlerinin çok ötesinde olduğunu belirtti: “Ama şu anda yürüyen soruşturmanın kapsamına bakıldığı zaman bizim yaptığımız o iç denetimdeki bulgularımıza dayalı değil, daha çok kooperatifle ilgili konular üzerinden yapılan bir soruşturma gibi duruyor. Tunç Soyer’in, Şenol Aslanoğlu’nun, özellikle bu iki ismin ve gözaltına alınanların pek çoğunun suçlandığı konu kooperatif konusu.”
“Soruşturma Siyasi ve Algı Operasyonu Amaçlı”
Başkan Tugay, soruşturmanın büyük ölçüde siyasi olduğunu düşündüğünü ifade ederek, operasyonların zamanlamasını ve şeklini eleştirdi: “Herhangi bir konuda savcılık soruşturma yürütebilir ama bunlar şafak operasyonuyla insanların evinden alınması, basın üzerinden algı operasyonuyla olmamalıydı. Hatta servis edilen operasyon görüntüleri de çakmaydı, gerçek değildi.”
Tugay, bu sürecin sadece İzmir’de değil, Türkiye genelinde CHP’yi itibarsızlaştırmayı amaçladığını belirterek, “Bundan dolayı çok üzgünüm ve endişeliyim. Mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. Parti içindeki çekişme iddialarını da reddeden Tugay, denetimlerin rutin prosedürler çerçevesinde yapıldığını ve intikam alma amacı taşımadığını vurguladı.
Kooperatif Projesinin Detayları ve Mağduriyetler
Tunç Soyer döneminde başlayan kentsel dönüşümdeki kooperatif modeline de açıklık getiren Tugay, bu modelin başlangıçta “mantıklı ve akla yatkın” bir fikir olduğunu belirtti. Ancak uygulamada sorunlar yaşandığını ve projelerin durduğunu söyledi.
Tugay, “Biz göreve başladığımızda çok düşük seviyede yapılmış olan inşaatlar devam etmiyordu. Bizden önce durmuştu. Hal böyleyken haksız bir suçlamaya maruz kalmamız üzüntü verici” dedi. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin incelemesi sonucu sözleşmeleri iptal etmek zorunda kaldıklarını aktardı.
Kentsel dönüşümde hem tapusunu devreden hak sahiplerinin (yaklaşık 3 bin kişi) hem de kooperatife üye olup para ödeyenlerin mağdur olduğunu belirten Tugay, “Çözüm için üzerimize düşeni yapıyoruz. Kooperatif mağdurlarına da hakları verilecek. Mümkün olan en kısa zamanda tamamlanarak insanlara evleri teslim edilecek” sözleriyle mağduriyetlerin giderileceğini ifade etti.
İşçi Kıyımı ve Yangın Söndürme Uçağı Tartışması
Röportajda işçi çıkarmaları ve kentteki su krizi gibi konulara da değinen Tugay, Belediye-İş Sendikası ile önceki dönem imzalanan sözleşmedeki orantısız ücret artışları nedeniyle çalışan sayısında azaltmaya gitmek zorunda kaldıklarını, ancak yangınlar gibi krizler nedeniyle bu süreci yavaşlattıklarını belirtti.
Orman yangınlarına müdahalede yaşanan sıkıntılara da değinen Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yangın söndürme uçağı almak istediklerini ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Yetkiniz yok” diyerek izin vermediğini açıkladı. Tugay, su krizi konusunda da Ekim ayına kadar yeterli yağış alınmazsa İzmir ve Türkiye’yi ciddi bir krizin beklediği uyarısında bulundu.
