CANAN COŞKUN
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yöneticilerine yönelik rüşvet suçlamasıyla hazırlanan iddianamenin ele aldığı konulardan biri de Tarabya’daki eski ismiyle Central, yeni ismiyle MFB Otel’e yapılan kaçak eklentiler.
Önce İBB iddianamesinde bu olayın suçlama olarak nasıl ele alındığına, daha sonra da olayın arka perdesinde yaşananlara bakalım.
İBB iddianamesinde 55’inci eylem olarak sıralanan suçlamayla ilgili, otelin imar işleri için sahibi Mehmet Faruk Baştürk’ten 13 milyon TL rüşvet alındığı iddia edildi. Bu rüşvetin sosyal yardım ve kreş yapımı adı altında talep edildiği öne sürüldü. Rüşvet iddiasıyla ilgili deliller ise şüpheli ifadeleri, HTS-baz analiz verileri, kapalı kaynak çalışmaları ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü evrakları olarak sıralandı.
İddianamede suç tarihi 2021-2023 yılları olarak belirtildi.
Otelin sahipleri
İddianameye göre, söz konusu otel ve arazisinin sahipliği kronolojik olarak şöyle değişti:
Söz konusu otel ve arazisi, 2007 yılında yol yalısı olarak Garanti Bankası’nın halef ve selef genel müdürleri Yavuz Akın Öngör ve Sait Ergun Özen tarafından satın alındı. Öngör ve Özen, yol yalısını 2010 yılında 10 milyon dolara Cevahir Holding’in 2015 yılında hayatını kaybeden sahibi İbrahim Cevahir’in damadı Yaşar Usta’nın şirketine satıldı. Turizmle ilgili yatırımları bulunan Usta’nın o tarihlerde Taksim Talimhane’de The Central Palace isminde oteli bulunuyordu. Usta, 4 bin 860 metrekare bahçe içinde 1450 metrekare büyüklüğe sahip beş katlı yol yalısını butik otel olarak işletti.
İddianameye göre, otel 21 Eylül 2018’de Ottomans Otelcilik Anonim Şirketi’ne devredildi, ancak bu da yine Yaşar Usta’ya ait 2016 yılında kurulmuş bir şirketti.
29 Haziran 2020’de Fırat Un ve Yem Fabrikası isimli şirkete devredildi. Şirket, bugünkü sahipleri olan Baştürk ailesinin şirketiydi.
Baştürk ailesinin satın almasıyla otelin ismi MFB Hotel olarak değiştirildi. Tabela ismi My Finest Boshporus Hotel olsa da aslında sahibi Mehmet Faruk Baştürk’ün isim ve soyisminin baş harflerini simgeliyordu.
Otelin kaçak eklemeleri
Baştürk ailesinin devralmasıyla otele Boğaziçi İmar Kanunu aleyhine eklemeler yapılmaya başladı. Otel, arkasındaki istinat duvarına doğru genişlemek üzere hamlelerde bulunmuştu. Hamleler belli olmasın diye taş desenli inşaat örtüsü kullanılmıştı. Müdahaleler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi evraklarına da yansıdı. Belediye, 27 Ekim 2022 tarihinde söz konusu eklemeler sebebiyle yapı tatil tutanağı düzenledi. Tutanakta istinat duvarının üzerine konumlanan kaçak eklemeler kayıt altına alındı.
Otelin kaçak eklemeleri İstanbul Büyükşehir Belediye Ercümen kararına da konu oldu. 7 Aralık 2022 tarihli tutanağa göre, yapı tatil tutanağı gereği Boğaziçi Kanunu’nun 13’üncü maddesine istinaden 2 bin 91 metrekarelik aykırılık için İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre 726 bin 55 TL’lik idare para cezasının tebliğinden itibaren bir ay içinde aykırılığın giderilmemesi durumunda İmar Kanunu’na istinaden idari para cezasına 16 milyon 728 bin TL ilave edilerek toplam 17 milyon 454 bin 55 TL para cezası kesilmesine oybirliğiyle karar verildi. Kararda, yasal olmayan yapının tamamının Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün 25 Kasım 2022 tarihli raporu doğrultusunda yıktırılmasına da hükmedildi. Kararda, imzası bulunanlar arasında Üsküdar sahilindeki kaçak yapıların yıkımı sırasında yapıların sahiplerince darp edilen ve şu anda tutuklu bulunan İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı şehir plancısı Ramazan Gülten de yer alıyor.
Kuzey Ormanları Savunması’nın ihbarı
Söz konusu durum Kuzey Ormanları Savunması (KOS) tarafından 22 Haziran 2023’te sosyal medyadan duyuruldu. KOS’un paylaşımında İBB Çözüm Merkezi etiketlenerek şöyle denildi: “Tahrip altındayız: İHBARDIR. Burası Boğaziçi Kireçburnu denize sıfır ‘kondurulmuş’ yeni bir otel Arsası dar gelmiş olacak seçim sonrası arkasındaki yeşil alana doğru tırmanışa geçmiş. Anlamayalım diye de taş duvar desenli örtü ile kaplamış.”
KOS, paylaşıma ek olarak şunu yazdı: “Sayın Boğaziçi İmar Müdürlüğü. Burası size sadece 10 dakika mesafede. Boğaziçi sizin yetki alanınız ya, belki bir kontrol etmek istersiniz.”
Tahrip altındayız:
İHBARDIR. Burası Boğaziçi Kireçburnu denize sıfır “kondurulmuş” yeni bir otel Arsası dar gelmiş olacak seçim sonrası arkasındaki yeşil alana doğru tırmanışa geçmiş. Anlamayalım diye de taş duvar desenli örtü ile kaplamış.
Müdahale edin @IBBcozummerkezi pic.twitter.com/LEH4oyEuCS
— Kuzey Ormanları Savunması (@kuzeyormanlari) June 22, 2023
Otelin kaçak eklemelerine dokunulmadı ve taş desenli örtülerle gizlenen istinat duvarlarının üzerine otele ait bağımsız odalar inşa edildi.
Boğaziçi İmar: Teknik ekipman yetersizliğinden yıkamadık
İBB’ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü, söz konusu otelin kaçak eklemeleriyle ilgili 2 Mayıs 2025 tarihli bir tutanak hazırladı. Tutanakta, şu ifadelere yer verildi:
“Söz konusu adrese yukarıda tarih ve sayısı verilen Encümen Yıkım Kararı gereği gidilmiş ancak bahse konu yapının işgalli olması ve teknik ekip ekipman yetersizliğinden dolayı yıkım yapılamamıştır. Bununla birlikte bahse yerde ‘Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Sınırları Dahilindeki İmar Mevzuatına Aykırı Yapıların Yıkılması, Yıkılan Yapıların Molozlarının Kaldırılarak Döküm Sahalarına Nakli’ ihale kapsamında değerlendirilecektir.”
İtirafçı ifadeleri
Otele eklenen kaçak yapılar daha sonra odalara dönüştürüldü ve işletmeye başlandı. Buna karşın otel sahibi Mehmet Faruk Baştürk, İBB soruşturmasında şüpheli yapıldı ve İBB’den şikâyetçi oldu.
Söz konusu eylemle ilgili önce İBB’de harita mühendisi olarak çalışan Yakup Öner’in ifadesi alındı. Yakup Öner de itirafçı olup tahliye edilen şüphelilerdendi. Öner, 19 Ağustos 2025’te verdiği itirafçı ifadesinde özetle, Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Tarabya’daki bir otel projesinin imar süreçleri karşılığında iş insanı Faruk Baştürk’ten memleketi Malatya’ya “hizmet” adı altında destek istediğini iddia etti. Öner’in öne sürdüğü iddialara göre, Boğaziçi Öngörünüm alanında bulunan eski Central Hotel’in bahçe ve kış bahçesi düzenlemeleri için teknik onay alındıktan sonra, Baştürk’ten Malatya’ya bir okul yapması talep edildi. Öner, Baştürk’ün bütçesinin buna elvermediğini söylediğini aktararak, 13 milyon TL nakit ödeme teklifinde bulunduğunu söyledi. Öner, nakit para trafiğine dahil olmak istemediğini belirterek süreçten çekildiğini, sürecin Fatih Keleş ve Süleyman Atik üzerinden yürütüldüğünü iddia etti. Öner, söz konusu 13 milyon TL’nin ise 2023 yılı başlarına kadar taksitler halinde tahsil edildiğini savundu.
İtirafçının iddiasını uydu fotoğrafları yalanladı
Olayla ilgili daha sonra 3 Kasım 2025’te Süleyman Atik’in ifadesi alındı. Bu Atik’in ilk ifadesi değildi. Daha önce de birkaç kez itirafçı olarak ifade vererek tahliye edildi. Atik, yerel haber sitelerine göre, geçmişte AKP Karaman İl Başkanlığı yaptı. Atik ifadesinde, otelin yapımı sırasında arkasındaki istinat duvarı ve toprak zemin arasına görülmeyecek şekilde odalar yapıldığını, iskan zamanında bunların duvar ile kapatılarak gizlendiğini ve biraz yıl kullanılmadığını öne sürdü. Atik, daha sonra Elçin Karaoğlu’nun Boğaziçi İmar Müdürü olduğu dönemde burayı kullanıma açmak istediklerini iddia ederek, bununla ilgili Fatih Keleş’in kendisini yanına çağırarak buranın değerini sorduğunu ileri sürdü. Kendisinin söylediği değerin ardından Keleş’in ‘bir bakalım’ dediğini öne süren Atik’in iddiasına göre, Keleş bir müddet sonra otelin sahibinin numarasını kendisine verdi ve 250 bin dolar civarı bir para istemesini söyledi. Atik, bu paranın az olduğunu söylediğini belirterek, Keleş’in otel sahibinin Malatyalı olduğunu ve un işi yaptığını söylediği aktardı. Atik’in iddiasına göre, İmamoğlu, 6 Şubat depremlerinden sonra otelin sahibiyle görüşmüş, kendisine yardımcı olunmasını söylediği için söz konusu rakam dile getirilmişti. Atik, otel sahibinin bu parayı iki taksit halinde ödediğini, birini Keleş’in söz konusu otele gönderdiği adama, diğerinin de Florya tarafında verildiğini iddia etti.
Süleyman Atik’in ifadesinde geçen otelin yapımı sırasında istinat duvarına odalar yapıldığı ve kullanılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını otelin internet sitesindeki fotoğraflarla kronolojik uydu görüntüleri gösteriyordu. Bu fotoğraflarda otelin arkasında sadece istinat duvarı olduğu görülüyor.
Kaçak yapıya kesilen ceza ticari itibarını bitirmek içinmiş
Söz konusu eylemle ilgili son olarak da otelin sahibi Mehmet Faruk Baştürk’ün ifadesi alındı. Baştürk, 4 Kasım 2025’te verdiği ifadede, Yakup Öner’i tanıdığını, sahibi olduğu otelin imar işleri için Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu’nun kendisini bu kişiye yönlendirdiğini öne sürdü. Baştürk de itirafçı Süleyman Atik gibi kaçak eklemenin hali hazırda var olduğunu öne sürdü. Kaçak eklemelerden kaynaklanan idari para cezası ve mühürleme işlemlerini “ticaretlerini ve itibarlarını bitirmeye yönelik uygulama” olarak ifade eden Baştürk, bu nedenle Öner ile görüşmek zorunda kaldığını öne sürdü.
İBB’nin aleyhe raporları sebebiyle mağduriyetinin derinleştiğini savunan Baştürk, Öner’in bu işlemlerin durdurulması için kendisinden sosyal yardım adı altında okul ve kreş gibi şeyler inşa etmesini istediğini öne sürdü. Bu talepleri bedeli yüksek olduğu için kabul etmediğini söyleyen Baştürk, hukuka aykırı bir işlemi olmadığını söylediğini aktardı. Öner’in Ekrem İmamoğlu ile görüştükten sonra kendisine döneceğini söylediğini belirten Baştürk, bu süreçte Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün zabıta aracılığıyla ‘baskıyı’ sürdürdüğünü ve 3-4 kez mühürleme işlemi yapıldığını söyledi.
Baştürk, Öner’in İmamoğlu ile görüştükten sonra kendisine kreş yapılmazsa herhangi bir yardım yapamayacağını söylediğini aktardı. Kreş yapamacağını söylemesi üzerine Öner’in kreşin bir kısmının maliyetinin üstlenilebileceğini kaydettiğini öne süren Baştürk, bu sebeple mecburen 13 milyon TL civarında bir ödeme yapabileceğini, bunu da tek seferde ödeyemeyeceğini söylediğini savundu.
Bu sebeple Süleyman Atik isimli kişiye yönlendirildiğini aktaran Baştürk, kendisiyle 2022 yılının başında görüştüğünü söyledi. Atik’in para konusunu kendisinin organize edeceğini ve bunun için adam göndereceklerini söylediğini öne süren Baştürk, Atik’in ifadesinin aksine, 13 milyon TL’nin bir kısmını Tarabya yokuşundaki Carrefour’un önünde Atik’in gönderdiği kişiye, geri kalanını da Çobançeşme bölgesinde ismini hatırlamadığı bir kafede kendisine gönderilen bir kişiye vermek zorunda kaldığını öne sürdü.
Otelin sahibi kim?
Ömer Faruk Baştürk, MÜSİAD üyesi bir iş insanı olmasının yanı sıra Anadolu Ajansı’nın 3 Mart 2021 tarihli haberine göre, MÜSİAD Senegal Temsilcisi görevinde de bulunmuş. 1 Temmuz 2012’de Baştürk’e, Senegal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Issakha Mbacke tarafından “Senegal Cumhuriyeti Malatya Fahri Konsolosluğu” beratı verilmiş.
Malatyalı Baştürk ailesinin AKP’li siyasetçilerle yakın ilişkisi de yine kamuoyuna yansımış durumda. Otelin sahibi Faruk Baştürk’ün sosyal medya hesabından anlaşıldığı kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakın bir ilişkileri varmış. Baştürk, A Haber gibi yandaş medya kuruluşlarının haberlerinden sonra kitlediği sosyal medya hesabının kapak fotoğrafında Erdoğan ile tokalaşırken görülüyor. Kitlediği sosyal medya profilinde de spor arabalarla Dubai’de çekilmiş fotoğrafları vardı.
Faruk Baştürk’ün ağabeyi Akif Baştürk de kardeşi gibi AKP iktidarına yakın bir çizgide duruyor. Akif Baştürk’ün ismi yakın zamanda Malatya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (OSB) arsa tahsisiyle ilgili iddialara karışmış. Malatya 1. OSB Başkan Vekili de olan ağabey Baştürk’ün OSB’deki çok sayıda arsayı dolaylı yöntemlerle kendi kontrolüne geçirdiği iddia ediliyor. Ağabey Baştürk, AKP Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci ve dönemin Malatya Valisi Hulusi Şahin ile birlikte Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ı da ziyaret etmiş.
AKP’li Tüfenkci, Baştürk kardeşlerin Senegal’de kurduğu FKS isimli tesislerini de ziyaret etmiş, burada kardeşlerle fotoğraf çekilmiş.
Otelin sahibi Mehmet Faruk Baştürk, İBB’yi hedef alarak kendisini mağdur pozisyonuna yerleştirse de, Boğaziçi Kanunu’nu hiçe sayarak tesisinin kapasitesini ve kazancını kaçak oda eklemeleriyle artırdığı gerçeği ortada duruyor. Şimdi asıl cevaplanması gereken soru,
Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan ederek alanda yetkili olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ve sonrasında Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün sermaye sahibinin bu kural tanımazlığı karşısında neden seyirci kaldığı ve yıkım kararlarını uygulamadığı. Yargılama sürecinin başlamasıyla iddianamedeki bu eylemle ilgili iddiaların perde arkası da anlaşılacak.
İki bakanlığın Boğaziçi’nde yasaya aykırı yapılaşması: Kaçak kat ve tartışmalı inşaat
Özgür Özel: 770 kreş yapmışız, bundan dolayı hapis yatacaklarsa yatsınlar