Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, yeni asgari ücret kararına ilişkin yaptığı açıklamada, ücretlerin işçilerin cebine girmeden açlık sınırının altında kaldığını belirtti. Sendika üyeleriyle birlikte Balıklı Meydanı’nda bir araya gelerek yeni ücreti protesto eden Türkmen, asgari ücret artışının 11 milyondan fazla işçiyi doğrudan ilgilendirdiğini ve her alandaki zam oranlarının bu rakam üzerinden şekillendiğini kaydetti. Türkmen, ücret artışının bir kez daha işçilerin talepleri ve yaşam koşulları dikkate alınmadan belirlendiğini vurguladı.
ASGARİ ÜCRETİN 28 BİN 75 LİRA OLARAK BELİRLENMESİ İŞÇİLERE AÇLIKTAN ÖLÜN DEMEKTİR
Türkmen, burada yaptığı açıklamada, asgari ücret artışının 11 milyondan fazla işçiyi doğrudan etkilediğini belirtti. Hemen her alanda asgari ücrete yapılan zam oranlarının esas alındığını anlatan Türkmen, bu durumun tüm işçi ve emekçileri dolaylı etkilediğini dile getirdi. Türkmen, ücret artışının bir kez daha işçilerin talepleri, rızası ve yaşam koşulları dikkate alınmadan belirlendiğini söyledi.
Açıklamasında ekonomik politikalara da değinen Türkmen, “Saray iktidarı, asgari ücreti yalnızca patronların, yerli ve yabancı tekellerin ve uluslararası finans çevrelerinin istekleri doğrultusunda belirledi” dedi. Açlık sınırının 30 bin liraya, yoksulluk sınırının ise 100 bin liraya yaklaştığını ifade eden Türkmen, “Bu koşullarda asgari ücretin 28 bin 75 lira olarak belirlenmesi, işçilere ‘açlıktan ölün’ demektir. Bu, milyonlarca işçinin onuruyla alay etmektir” diye konuştu.
“Bu zam oranlarına ve sefalet koşullarına mahkûm değiliz”
Uygulanan ekonomik program nedeniyle milyonlarca işçi için insanca yaşamın hayal olmaktan çıktığını söyleyen Türkmen, yoksulluğun dahi lüks haline geldiğini, açlığın ise işçilerin tek gerçeği haline getirildiğini kaydetti. Geçen yıl TÜİK’in açıkladığı enflasyonun yüzde 45 olmasına rağmen asgari ücret artışının yüzde 30’da kaldığını hatırlatan Türkmen, bu yıl da artışın enflasyonun altında belirlendiğini ifade etti. Türkmen, “Son iki yılda, asgari ücretin enflasyon karşısında yaşadığı kaybın telafisi için en az yüzde 100 zam yapılması gerekiyordu” dedi.
İktidarın işçilerin tepkilerine kulak asmadığını bildiklerini söyleyen Türkmen, bu nedenle çağrılarını iktidara değil, “açlığa, sefalete ve köleliğe mahkûm edilmek istenen işçilere” yaptıklarını belirtti. Türkmen, Gaziantep Başpınar’dan başlayarak Türkiye’nin dört bir yanındaki tekstil işçilerini sendikaya üye olmaya ve BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmeye çağırdı.
Türkmen, başta tekstil, hazır giyim, dokuma ve deri işçileri olmak üzere tüm işçilere seslenerek, “Emeğimize, ekmeğimize ve onurumuza sahip çıkmak için birleşmeye, örgütlenmeye ve ayağa kalkmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.