Kısa Dalga – Gazeteci inisiyatifi “Haberin Var mı?”, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü dolayısıyla bir gazete sayfası hazırladı.
Sayfa; Birgün, Yeni Yaşam gazetelerinde sayfa olarak basılırken diğer bazı mecralarda da yar aldı.
Sayfada tutuklu, hükümlü, ev hapsinde olan gazetecilerin listesinin yanı sıra yargılaması devam eden basın davalarına yer verildi.
Hükümete çağrı
Gazeteciler, 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü’nün hükümetlere çağrısını, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın basın özgürlüğü ile ilgili hükümlerini hatırlatarak, hükümete 5 maddelik bir çağrı yaptı:
- Görevini yapan gazetecileri, gözaltına almaktan, tutuklamaktan vazgeçin!
- Korkmuyoruz, korkutamazsınız! Mesleğimizi savunacağız! Bilin!
- Basın özgürlüğü, demokrasi mücadelesinin parçasıdır, vazgeçmeyeceğiz!
- Anayasamızda, kanunlarımızda “basın özgürdür” yazıyor, Anayasa’ya uyun!
- Huzur ve güven içinde çalışmak istiyoruz! Bunu sağlamak sizin göreviniz.
Basın özgürlüğü karnesi
Haberin Var mı inisiyatifinin Murat Kaspar’ın görsel yönetmenliğinde hazırladığı sayfanın “Gazeteciden” bölümünde de Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesi, hükümet uygulamaları, basın özgürlüğünün önemine değinildi.
“Gazeteciden” bölümü şöyle:
“Bugün 3 Mayıs, Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Hükümetlerin basın özgürlüğünü koruma yükümlülüğü, 32 yıldır her 3 Mayıs’ta, tüm dünyada hatırlatılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ diyor. AKP iktidarı medya üzerindeki baskıyı her yıl artırıyor.
“Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Basın Özgürlüğü Endeksi’nde, AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana 66 basamak geriledi; 2024’te 180 ülke içinde 158’inci sıraya yerleşti. Hapisteki gazeteci sayısı kâh azalıp kâh artarken, baskı yöntemleri çeşitlendi. Gözaltı ve tutuklamalara, ev hapsi de eklendi. Birçok gazetecinin gözaltından adli kontrol şartıyla bırakılması ya da infazı ertelenen cezalara çarptırılması, yine sindirme yöntemleri arasındaki yerini aldı.
“Yandaş medya, ihale şampiyonu holdingler eliyle iktidar propagandasına koşulurken, az sayıdaki bağımsız ya da muhalif medya kuruluşu, ekran karartma, yayın yasağı ve ağır para cezalarıyla baskı altına alınıyor, lisans iptaliyle tehdit ediliyor. Basın kartı iptalleri, akreditasyon uygulamaları, fiili saldırılar ve polis şiddeti, gazetecilerin görevlerini yapmasını engelliyor. Basın özgürlüğünü tümden boğmayı amaçlayan yasal düzenlemeler hep gündemde. Bu nedenle, bu 3 Mayıs’ta da,
– Mesleğimize ve özgürlüğümüze sahip çıkmak için dayanışmamızı büyütüyoruz,
– İktidara “Bizi sindiremezsiniz” diyerek sesimizi yükseltiyoruz,
– Hapsedilen gazetecilerin koşulsuz serbest bırakılmasını talep ediyoruz,
– Mesleğin etik ve vazgeçilmez ilkelerini hatırlıyor ve hatırlatıyoruz,
-Gerçeğin peşindeyken hedef alınıp öldürülen meslektaşlarımızı da saygıyla anıyoruz.”
CHP’li Çakırözer’den Basın Özgürlüğü Raporu: Sansür-tehdit-zindan kıskacı bitmiyor
8 gazeteci tutuklandı, 23 barışçıl gösteriye müdahale edildi
Yüz yılı aşan iktidar geleneği: Basını bastırmaya çalışmak