Tarım ve Orman Bakanlığı, “Pestisitler ve Çocuklar” raporunu paylaşan Greenpeace Türkiye’ye denetimleri artırdığını aktardı. Analizlerin açıklanması talebine ise “kamuya faydası yok” yanıtını verdi. Greenpeace, analizlerin açıklanması talebiyle hukuki mücadeleyi de sürdürüyor.
Greenpeace Türkiye’nin 28 Nisan’da paylaştığı “Pestisitler ve Çocuklar” başlıklı raporun ardından Tarım ve Orman Bakanlığı “raporu ihbar kabul ederek” pestisit denetimlerini artırdığını açıkladı. Öte yandan Bakanlık, Greenpeace Türkiye’nin pestisit analizlerinin açıklanması için yürüttüğü hukuki mücadelede analizleri açıklamanın kamunun yararına olmayacağı yönünde yanıt verdi. Greenpeace Türkiye, Bakanlık tarafından dile getirilen 5 gerekçeye karşı, 5 maddede neden analizlerin açıklanması gerektiğini sıraladı.
Greenpeace Türkiye, Ekim 2024’te başlattığı ve şimdiye Zehir Etme kampanyası ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nı pestisit analizlerini paylaşmaya çağırıyor. Kampanya kapsamında yaptırdığı pestisit kalıntı analiz sonuçlarını da içeren “Pestisitler ve Çocuklar” raporuna göre, analiz edilen her 3 gıda ürününden 1’inde mevzuata uygunsuzluk tespiti içeriyor.
Greenpeace Türkiye, şimdiye kadar 40 binden fazla kişinin imzaladığı kampanya kapsamında hazırladığı raporu Tarım ve Orman Bakanlığı ile de paylaştı. Bakanlık, Greenpeace’e verdiği yanıtta raporun içeriğini “ihbar” kabul ederek denetimlerin artırıldığını belirtti. Bununla birlikte Greenpeace’in de altını çizdiği gibi, raporunun yalnızca İstanbul’un bazı semtlerinde bir haftalık sürede alınan numunelere dayandığını, bu nedenle ülke genelini temsil etmediğini savundu.
Greenpeace Türkiye Direktörü Berkan Özyer, denetimlerinin artırılması yanıtının önemli bir kazanım olduğunu söylerken analiz sonuçlarının bir an önce açıklanması taleplerini yineledi.
“Pestisitler ve Çocuklar raporunu paylaştığımızda Bakanlık’tan denetimlerin artırıldığı yanıtını aldık. Bu olumlu bir gelişme ancak pestisit analiz sonuçları kamuoyuyla hâlâ paylaşılmıyor. Bakanlık açıklamasında da belirtildiği gibi bizim analizimiz bir hafta ve bir şehirle sınırlı, bir durum tespiti niteliğinde. Buna karşın ortaya çıkan tablo endişe verici. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın resmi verilerine göre, 2024 yılında Türkiye’de 53 milyon 515 bin litre pestisit kullanıldı. Ülke genelindeki analiz sonuçlarını öğrenmek herkesin hakkı. Herkesi talebimizin sesini yükseltmek için kampanyamıza destek olmaya çağırıyoruz. Verilerin paylaşılmama gerekçelerini kabul etmiyor, pestisit analizlerinin derhal açıklanmasını istiyoruz.”
Bilgiye Erişim İçin Hukuki Mücadele
Greenpeace Türkiye, kampanya kapsamında pestisit analizlerinin açıklanması talebiyle hukuki süreci de devam ettiriyor. Greenpeace, 10 Aralık 2024’te Tarım ve Orman Bakanlığına yaptığı bilgi edinme başvurusunda, 2022-2025 yılları arasında uygulanması için hazırlanmış Kalıntı Eylem Planının ve 2022–2024 yılları arasında gerçekleştirildiği belirtilen 246.946 pestisit denetiminin ayrıntılı sonuçlarının paylaşılmasını talep etti. Yasal süre içinde yanıt gelmediğinde de dava açtı. Dava devam ederken, 12 Mart 2025’te Bakanlık’tan gelen bilgi edinme başvurusu yanıtında 223 aktif maddenin yasaklandığı, sürdürülebilir tarım uygulamaları kapsamında çeşitli faaliyetler yürütüldüğü, Pestisit Kalıntısı Eylem Planının uygulandığı ve denetimlerin yapıldığı belirtildi. Ancak ne analiz sonuçları ne de Kalıntı Eylem Planı Greenpeace ile paylaşıldı.
28 Mart 2025’te ise Bakanlık, Kalıntı Eylem Planı’nı da içeren savunmasını mahkemeye sundu. Bakanlık, savunmasında çeşitli argümanlar ileri sürerken “pestisit analiz sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasının kamuya bir faydası olmayacağını” öne sürdü, ayrıca sonuçların açıklanmasının “iç ve dış ticarette de olumsuz sonuçlara neden olabileceği düşünüldüğünü” kaydetti. Greenpeace ise Bakanlık’ın savunmasına cevaplarını içeren yeni bir dilekçeyi mahkemeye iletti ve duruşma talebinde bulundu.
5 Maddede Pestisit Analizleri Neden Açıklanmalı?
Bakanlık tarafından sunulan savunmalarda öne çıkan beş argümana Greenpeace Türkiye’nin yanıtları şöyle:
1- “Kalıntı eylem planı var”
Plan, bilgi edinme başvurusunda bulunmamızdan aylar sonra ve dava sürecine yakın bir tarihte yüklendi. Bu belge planlama, ölçüm ve değerlendirme teknikleri bakımından yetersiz. Eylem planlarında yer alan standart bilgiler asgari seviyede dahi bu belgede yer almıyor. Örneğin planda çeşitli il ve ürünlerde uygulamalar belirtilirken bu ürün ve illerin neye göre seçildiği açıklanmıyor. Kullanıma dair mevcut durum ve varılması gereken hedefler de planda bulunmuyor.
2- “Pestisit analizi verileri Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında, kişisel veri olması nedeniyle paylaşılamaz”
Başvuruda genel ve istatistiki bilgileri talep ettik. Bu bilgilerin hiçbiri, bireysel üreticilerin, ada-parsellerin veya şirketlerin kimlik bilgilerini içermiyor. Pestisit denetim verileri, kamu sağlığını korumaya yönelik olarak kanunla görev verilmiş Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen faaliyetler kapsamında işleniyor. Kişisel veri iddiasının hukuki dayanağı yok.
3- “Veriler ticari sır, paylaşılamaz”
Pestisit denetimlerinin gerçekleştirildiği gıda ürünlerine ilişkin analiz sonuçları, bir “ticari sır” değil, kamu güvenliği ve halk sağlığının korunması kapsamında değerlendirilmesi gereken “çevresel bilgi.” Çevre Kanunu’na göre herkes Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahip.
4- “Ham veriler uzman olmayan kişilerce yanlış yorumlanabilir”
Demokratik bir hukuk devletinde, bilgiye erişim hakkı ve şeffaflık ilkesi gereği, kamu kurumları ellerindeki bilgiyi saklamak değil, anlaşılır ve erişilebilir kılmakla yükümlü. İdarenin görevi, verileri saklamak değil, gerekirse anlaşılmasını kolaylaştıracak teknik açıklamalarla birlikte sunmak. Verilerin “yanlış yorumlanabileceği” endişesi, bilgiye erişim hakkının kısıtlanması için meşru bir gerekçe olamaz. Aksine, verilerin kamuoyuyla paylaşılması, bilimsel tartışmayı ve toplumsal farkındalığı artırır, çeşitli uzmanların farklı bakış açılarını ortaya koymasına imkân tanır.
5- “Pestisit analiz sonuçlarını paylaşan ülke bulunmuyor”
Avrupa Birliği, Almanya, İsveç, Birleşik Krallık, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi ülkeler düzenli olarak verileri yayımlıyor. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), her yıl AB pazarındaki gıdalardaki pestisit kalıntı seviyelerini değerlendiren kapsamlı raporlar yayımlıyor. Almanya’da Federal Tüketici Koruma ve Gıda Güvenliği Ofisi (BVL), “Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları” başlığıyla yıllık raporlar yayımlıyor. İsveç Gıda Ajansı, İsveç pazarındaki taze, dondurulmuş ve işlenmiş gıdalardan alınan numunelerin pestisit kalıntı analizlerini düzenli olarak yayımlıyor. Birleşik Krallık’ta Gıda Standartları Ajansı (FSA), periyodik olarak “Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları İzleme Programı” raporları yayımlıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, düzenli olarak gıda ürünlerindeki pestisit kalıntı analizlerini web sitesinde paylaşıyor.