CHP Balıkesir İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Pınar Yahşi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde yaptığı açıklamada, Türkiye’de çocuk haklarının ihmal edildiğini ve çocuk ölümlerinin artış gösterdiğini vurguladı. Yahşi, derin yoksulluk, çocuk işçiliği ve istismarın iktidarın çözüm üretmemesi nedeniyle ciddi boyutlara ulaştığını belirterek hükümete sert eleştiriler yöneltti.
Haber: Atilla Yoğurtçu
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Pınar Yahşi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle kapsamlı bir basın açıklaması yaparak çocuk haklarının ihmal edilmesinin yarattığı büyük sorunları dile getirdi. Yahşi, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelerin gerekliliklerinin yerine getirilmediğini belirterek iktidarı sert bir dille eleştirdi.
“Çocuk Hakları Sözleşmesi Yıllardır Rafta”
Ayşe Pınar Yahşi, 20 Kasım’ın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1989’da Dünya Çocuk Hakları Günü olarak ilan edildiğini hatırlatarak, Türkiye’nin 1990 yılında imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bağlayıcı olmasına rağmen uygulanmadığını söyledi. “Bu sözleşme, diğer pek çok uluslararası anlaşma gibi sadece kağıt üzerinde kalıyor. Uygulanmayan yasalar ve protokollerle çocuklarımızın hakları korunmuyor,” ifadelerini kullandı. Yahşi, çocuk haklarının etkin bir şekilde savunulmadığını, ülkedeki çocukların temel yaşam ve gelişim haklarının ihlal edildiğini vurguladı.
2024’te 516 Çocuk Hayatını Kaybetti: “Çocuk İşçiliği Başlıca Sorun”
Yahşi, Fikir ve Sanat Atölyesi Derneği (FİSA) Çocuk Hakları Merkezi’nin verilerine değinerek, 2024 yılının ilk sekiz ayında 516 çocuğun yaşamını yitirdiğini açıkladı. Temmuz ayının çocuk ölümlerinin en fazla yaşandığı dönem olduğunu belirten Yahşi, çocuk ölümlerinin nedenlerini şüpheli vakalar, intiharlar, toplumsal cinsiyet temelli cinayetler ve çocuk işçiliği olarak sıraladı. Son 11 yılda en az 695 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini vurgulayan Yahşi, “Çocuk işçiliği, çocuklarımızın yaşam haklarının en büyük tehdidi. İktidar, bu sorunun çözümüne yönelik hiçbir somut adım atmadı,” dedi. Ayrıca, 15-17 yaş aralığındaki çocukların Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) uygulamasında yaşadığı ölümlerin sayısının endişe verici boyutlara ulaştığını belirtti.
Derin Yoksulluk Çocukları Etkiliyor: “Yetersiz Beslenme ve Sosyal Dışlanma Riski”
Yahşi, derin yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkisine de dikkat çekti. OECD’nin 2024 verilerine göre Türkiye’nin çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ülkelerden biri olduğunu ifade etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının raporlarına göre sosyal ve ekonomik destek alan çocuk sayısının 172 bine ulaştığını, ancak bunun yetersiz kaldığını belirtti. “Çocukların sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için dengeli ve yeterli beslenmesi gerekirken, Türkiye’de çocuklarımız açlık sınavı veriyor. Bu sorun, hükümetin öncelikli olarak çözmesi gereken meselelerin başında gelmelidir,” dedi.
TÜİK verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 32,6’sının yoksulluk riski altında olduğunu belirten Yahşi, risk altındaki nüfusun yüzde 42,7’sini çocukların oluşturduğunu açıkladı. Bu, Türkiye’de 9,4 milyon çocuğun sosyal dışlanma ve derin yoksullukla karşı karşıya olduğu anlamına geliyor. Yahşi, “5 yaşın altındaki çocuklarda bodurluk oranı yüzde 10’a yükseldi. Buna rağmen deprem bölgelerinde sınırlı sayıda çocuk dışında hiçbir çocuğa ücretsiz öğün sağlanmıyor,” diyerek çocukların sağlık ve eğitim alanındaki ihtiyaçlarının karşılanmadığını vurguladı.
Çocuk İstismarı: “Utanç Tablosu Gizlenemiyor”
Ayşe Pınar Yahşi, çocuklara yönelik cinsel istismarın her geçen yıl arttığını belirterek, Adli Sicil İstatistikleri’nin bu utanç tablosunu ortaya koyduğunu ifade etti. 66 bin 138 dosyada çocukların cinsel istismarı vakalarının işlendiğini, bu dosyalarda 69 bin 773 şüphelinin olduğunu açıkladı. Ayrıca, reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçuna dair 27 bin 674 dosya ve 26 bin 144 şüpheli olduğunu söyledi. TÜİK’e göre 2023 yılında kolluk kuvvetlerine başvuran mağdur çocukların yaklaşık 29 bininin cinsel istismar nedeniyle şikayette bulunduğunu ifade etti.
Uluslararası Çocuk Merkezi verilerine göre, çocuk istismarı soruşturmalarının üçte birinin dava açılmadan kapatıldığını belirten Yahşi, “2023’te çocuk istismarı dosyalarının yüzde 34’ü için takipsizlik kararı verilmiş. 2013 yılında bu oran yüzde 21’di. Bu istatistikler bize, çocuklarımızın adalet arayışında yalnız bırakıldığını gösteriyor,” dedi. Cinsel suç mağduru olarak adli makamlara getirilen çocukların sayısının da endişe verici olduğunu vurguladı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’na Sert Eleştiriler: “İstifa Edin”
Yahşi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ı eleştirerek, 5 çocuğun yaşamını yitirdiği yangın olayının ardından bakanın sessiz kalmasına tepki gösterdi. “Bakan, mecliste nöbetçiydi ama ne olay hakkında açıklama yaptı ne de sorumluluğunu yerine getirdi. Bu esnada sosyal medyada güler yüzlü kongre fotoğrafları paylaşmaya devam etti,” diyerek tepkisini dile getirdi. Bakanlığın çocuk başına günlük 5 liralık bütçe ayırdığını açıklayan Yahşi, “Bu bütçeyle hangi çocuğun temel ihtiyacını karşılayabilirsiniz?” sorusunu yöneltti.
Yahşi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yönelik sorularını sıralayarak, OECD verilerine göre 6,5 milyon çocuk aşırı yoksulluk içindeyken sadece 170 bin çocuğun destek almasının nasıl mümkün olduğunu sorguladı. Ayrıca, 2024 bütçesinin 334 milyon lira olmasına rağmen bu paranın yoksullukla mücadelede nasıl kullanılacağını da eleştirdi. “Bütçenin büyük kısmı harcanmıyor, çocukların ihtiyaçları karşılanmıyor. Yangın yerine dönen bu ülkede sessiz kalmayın, ya sorularımıza cevap verin ya da istifa edin,” dedi.
“Toplumsal Çürümenin Faturası Çocuklarımıza Kesiliyor”
Son olarak, Ayşe Pınar Yahşi, toplumun yaşadığı derin çürümenin en çok çocukları etkilediğini belirterek, sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı. “Leyla, Rabia Naz, Oğuz Arda, Müslüme ve adını sayamadığımız binlerce çocuğun kaybını unutmayacağız. Adalet arayışımız devam edecek. Çocukların geleceği için mücadelemiz bitmeyecek,” diyerek açıklamasını sonlandırdı.