1. Haberler
  2. Genel
  3. Arınç: Zannedildi ki Bahçeli bunu söylemekle partisini mahvetti

Arınç: Zannedildi ki Bahçeli bunu söylemekle partisini mahvetti

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

DEM Parti, İstanbul’da “Barışın Yolunu Açmak” başlıklı bir konferans düzenledi. Konferansa eski TBMM Başkanlarından Bülent Arınç ve Hikmet Çetin ile eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak da katıldı.

‘Sürecin olumlu sonuçlanmasını gönülden istiyorum’

AKP’nin kurucularından da olan Arınç, şunları kaydetti:

“İçinde bulunduğumuz sürecin olumlu sonuçlanmasını gönülden istiyorum. ‘Barış’ dediğimiz kelimeyi bazıları ideolojik anlamda kullanıyor, kendilerine bir yürüyüş yolu olarak görüyorlar. Herkes barıştan bahsedebilir. Ama gerçek barış, ‘özlediğimiz Türkiye böyle değildi, hayal ettiğimiz ülke böyle değildi’ diyenlerin gönlündekidir. Yani herkesin dostça, kendi kimliklerini muhafaza ederek bir arada yaşamayı gerçekleştirmek olmalı.

‘Bizde bir günde 10 defa gündem değişiyor. Bu da bir felaket’

Eskiden parlamento başkanları İsveç’ten, Norveç’ten geliyordu ve ben onlara ‘siz ne kadar durağan bir hayat yaşıyorsunuz. Bu size acı vermiyor mu’ diyordum. Şaşırıyorlardı, ‘sizde nasıl’ diye soruyorlardı. ‘Bizde 10-20 günde bir gündem değişir’ diyordum. Bizde ne oldu şimdi? Bizde bir günde 10 defa gündem değişiyor. Bu da bir felaket. Önünüzü göremiyorsunuz, yarın ne olacak bilemiyorsunuz.

Bahçeli’nin çıkışları: ‘Çalışmadığımız yerden geldi’

İşin özü, Sayın Bahçeli’nin Ekim ayındaki konuşmasıyla başladı. Ben ‘böyle bir konuşmayı bu kişi nasıl yapar’ diye şaşırdım. Çünkü çalışmadığımız yerden geldi. Biz Bahçeli’yi farklı hatırlıyoruz, biliyoruz. O çok iddialı bir söz söyledi. Şimdi sokaktaki bir insan sadece bu cümle üzerine düşünür. Ama ben geçmiş sürecinin de içinde bulunan bir insan olarak, bu sözün arkasında ne var diye araştırdım. Düşündüm ki ya bir af çıkacak ya umut hakkını reel hale getirecekler. Öyle çıkmadı. ‘Niye gelip Meclis’te konuşacak, dışarda bir yerde konuşsun’ diye düşündüm. Onun da cevabını bulamadım. ‘Ben bu cümleyi doğru mu duydum’ diyorum, ‘doğru duydun’ diyorlar. Hayret ettiğim konu DEM Parti’nin bunu büyük bir alaka ile karşılaması oldu. ‘Olmaz, bu nereden çıktı’ demedi. Bunu cesur bir adım olarak gördü.

Şimdi bütün bunları yan yana getiriyorum. DEM Parti herhalde buradan bir şey çıkabileceği ümidine kapıldı. Daha sonra bu Meclis’e gelme işi herhalde uygun görülmedi ki, ‘gelsinler Malazgirt’te toplansınlar, kongrelerini orada yapsınlar’ dendi. Kandil’dekiler Malazgirt’e nasıl gelecek? Başını çıkarsa vurulacak, sokağa çıksa vurulacak. Şaşırma üstüne şaşırma…

‘Zannedildi ki Bahçeli bunu söylemekle partisini mahvetti…’

Bunu söyleyen Bahçeli, partisi de şaşıranların içinde. Alkışlamak ile alkışlamamak arasında ilk günden beri tereddütteler. Ama müthiş bir bağlılık var. Başbuğları ne derse onu yapma durumunda kabullendiler. Bu da bir avantaj böyle bir süreç için. Zannedildi ki Bahçeli bunu söylemekle partisini mahvetti, oy kaybına uğrayacak biz de bundan istifade edeceğiz. Ben böyle okumamıştım. Çünkü hayırlı bir iş yapmaya kim kalkarsa yüzde 50’lerin üzerinde taraftar bulur Türkiye’de.

Ben ‘acaba bizim cenah ne düşünüyor’ diye merak ettim. Bizim cenahın mottosu ‘terörsüz Türkiye’. Terör dediğiniz şey kendiliğinden ortaya çıkmaz. Terör bir olgudur. Biz terörist ile mücadele ediyoruz. Terör orada durduğu müddetçe bu devam edecek. ‘Etkisiz hale getirildi’ lafını ne kadar çok duyarsanız duyun, terör olduğu müddetçe bu yaşanacak. O yüzden terörü ortaya çıkaran sebeplerle bizim barışa ulaşmamız lazım o sebebi yok ederek.”

‘Çözüm istiyorsak nedenleri ortadan kaldırmamız gerekir’

Gültan Kışanak ise somut adımlar atılırsa Meclis’te bir komisyon kurulacağını belirterek, şunları söyledi:

“Maalesef Türkiye, bu coğrafya tarih boyunca farklı kimliklere, farklı dillere, farklı inançlara ev sahipliği yapmış, zaman zaman sorunlar yaşanmış, zaman zaman bu sorunları çözmeyi başararak birlikte yaşamanın yolları bulunmuş. Bazı sonuçlar var onlarla uğraşıyoruz ama bir de nedenler var. Nedenleri ortadan kaldırmaya niyetimizin olup olmadığını anlamamız gerekiyor. Çözüm istiyorsak nedenleri ortadan kaldırmamız gerekir.

‘‘Bu 8 ay içerisinde neler yapıldı, neler yapılamadı’ diye baktığımızda, kaygılı olmamızı gerektiren çok şey var’

Geldiğimiz aşamada bir süreç başladı. Biz hepimiz el birliğiyle bu süreci sorunlarımızı çözecek bir yol olarak yürüyebilmenin imkanlarını yaratmaya çalışıyoruz. Ekim ayından bu yana 8 ay geçti. Az bir zaman değil. Sayın Devlet Bahçeli’nin Meclis’in açılışında DEM Parti ile tokalaşmasıyla başlayan günden bugüne 8 ay geçti. ‘Bu 8 ay içerisinde neler yapıldı, neler yapılamadı’ diye baktığımızda, kaygılı olmamızı gerektiren çok şey var ama bunlar umutsuz olmamızı gerektiren şeyler değil.

‘Ortada vicdani ve tarihsel bir sorumluluğumuz var’

Kürt’leri irade olarak, Türkiye’deki ulusal mecliste yer vermek ve burada ‘gelin sözünüzü söyleyin, katılın, yasaların yapımına, yönetime katılın’ gibi daha aşkın bir anlam biçtik biz buna. Bir taraftan böyle bir çağrı var ama diğer taraftan da bir basın açıklaması bile yapmak bu memlekette sorun oluyorsa, hukuk bu kadar siyasallaştıysa bu bir samimiyet sorgulamasına neden oluyor ve güvensizliği artıran bir neden oluyor. Ortada vicdani ve tarihsel bir sorumluluğumuz var. Barış konusunda en ağır bedeli ödeyen analar bile bize ‘barışı savunmayalım da ne yapalım’ diyorsa biz bu yolu yürümek zorundayız.

Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrı, PKK’nın kongresi, fesih kararı ve silahlı mücadeleyi bırakma kararı gibi somut adımlar dışında somut bir adım görmedik. Görürsek belki Meclis’te bir komisyon kurulacak ve bu komisyonun da çerçevesi, amacı, çalışma biçimi son derece önemli. Bunların da etraflıca tartışılarak işlevsel bir komisyon kurulması önemli.

‘Değişim ve dönüşümü kendimizden başlatmazsak başkasını değiştiremeyiz’

Özet olarak, ‘barış süreci’ benim için, hepimiz adına bir değişim ve dönüşüm sürecidir. Değişim ve dönüşümü kendimizden başlatmazsak başkasını değiştiremeyiz. Bütün siyasi partilerin, bütün siyasi aktörlerin önce kendisini değişime ve dönüşüme tabi tutması ve kendi tabanını değiştirip dönüştürebilecek bir tutum içerisinde olması lazım.”

Arınç: Zannedildi ki Bahçeli bunu söylemekle partisini mahvetti
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

EGEPRESS ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin