AKP, Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sundu. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, “11. Yargı Paketi” olarak bilinen teklifin toplumsal huzurun güçlendirilmesi ve infaz sisteminde düzenlemeler içerdiğini açıkladı.
38 maddeden oluşan kanun teklifinin detaylarını açıklayan Güler, şu bilgileri verdi:
“Bu kanun teklifi ile doğrudan insan hayatına dokunan yenilik, uygulama ve düzenlemelerin hayata geçirilmesini arzu ediyoruz. Teklifte suç işlenmesinin önlenmesi, caydırıcılığın söylenmesi, dolandırıcılık ve trafik düzenini bozan eylemlerle daha etkin mücadele edilmesi, kişilerin trafikteki can ve mal güvenliklerinin sağlanması ile toplumsal huzurun güçlendirilmesi ve infaz sisteminde bazı düzenlemeler içeren teklifimizi hazırladık. Özellikle son dönemlerde suç örgütlerinin toplumsal huzuru tehdit eden birçok olaya karıştığını görüyoruz. Milletvekilleri olarak bizler, gençlerimizin suç örgütlerinin gölgesine teslim olmaması için bu zamana kadar elimizden geleni yapmaya gayret ettik. Bu düzenlememizde de suç çeteleri ile başta gençlerimiz olmak üzere vatandaşlarımıza yönelik toplumsal huzur ve güvenliği bozucu faaliyetler içerisinde oldukları için TCK’nın 220. maddesinde bir değişikliğe gidiyoruz. Örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda özellikle suça sürüklenen çocukların araç olarak kullanılması haline örgüt yöneticilerine verilecek cezanın bir kat oranında arttırılması noktasında bir teklif öneriyoruz. Ayrıca örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak suçlarında hapis cezalarını alt ve üst sınırlarda arttırıyoruz.
“Meskun mahalde silahla ateş etme cezasını arttırıyoruz”
Meskun mahallede yaz aylarında üzüntü duyduğumuz pek çok olayla karşlılaştık. Meskun mahalde silahla ateş etme cezasını arttırıyoruz. Ses ve gaz fişeği atan silahları da bu suçun kapsamına alıyoruz. Bu suçun işlendiği düğün, nişan ve asker uğurlaması gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu yerlerde işlenmesi halinde verilecek cezayı yarı oranda arttırmayı öneriyoruz. Özellikle trafikte yol kesme olaylarına sıklıkla rastlıyoruz. Bu eylemi müstakil bir suç olarak düzenliyoruz ve bu fiiller açısından da bir yaptırımı öngörüyoruz. Hukuka aykırı bir durumda bir aracı durduran veya hareket etmesini engelleyen kişiye de bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesini de bu teklifimizde öneriyoruz. Böylelikle kişilerin can ve mal güvenliğine kast eden şehir eşkıyalarının trafikteki saldırganlık fiileri bakımından caydırıcı cezalar almalarını sağlıyor ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamaya gayret ediyoruz.
“Taksirle yaralama suçunda ceza miktarlarını arttırmayı öngörüyoruz”
Artan nüfusa bağlı olarak insan etkileşimlerinin artması, çalışma alanlarının kalabalıklaşması ve özellikle trafiğe çıkan araç sayısındaki ciddi artışlar gibi pekçok durum karşısında dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışların da arttığını görüyoruz. Bu nedenle taksirle yaralama suçunda ceza miktarlarını arttırarak bu konuda daha etkin bir yaptırımı bu teklifimize eklemiş bulunuyoruz. Güveni kötüye kullanma suçu konusunun motorlu, kara, deniz ve hava taşıtı olması halinde verilecek cezanın bir kat arttırılmasını öneriyoruz. Özellikle son yıllarda artan kiralık araçların geri getirilmemesi, parçalanarak satılması, parçalarının değiştirlmesi veya suçta kullanılması gibi eylemlerin arttığını görüyoruz. Bu konuda daha caydırıcı, etkin yaptırımlara da yer vermiş oluyoruz. Son dönemlerde vatandaşımızın canını yakan dolandırıcılık eylemleriyle de daha güçlü şekilde mücadele edilmesi ve bu eylemlerin önlenebilmesi bakımından bilişim suçlarına yönelik bazı düzenlemeleri de öneriyoruz Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen suçlarda ilgili banka hesabının 48 saate kadar banka ve finans kuruluşları tarafından askıya alınması sonrasında ilgili muhattabın izin vermesi ile işleme alınması yönünde bir imkan tanıyoruz.
“Bölge Adliye Mahkemlerimizin bozma yetkisinin kapsamını genişletiyoruz”
GSM aboneliği, çipli kimlik kartıyla yapılabileceği standardını getiriyoruz ve hat sayısına ilişkin kısıtlama getiriyoruz. Ölen ve tüzel kişiliği sona eren kişilere ait telefon hatlarında üç ayda bir periyodik kontroller yapılacak ve aktif olmayanların da kullanıma kapatılması noktasında bir tedbir geliştiriyoruz. Yürütülen bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından istenen bilgi veya belgenin 10 gün içerisinde gönderilmemesi halinde banka veya finsans kuruluşları ile operatörlere de idari para cezas verilmesini öngörüyoruz. Ayrıca teklifimizde TCK’nın 158. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçlarının Asli Ceza Mahkemelerinde görülmesine de imkan getiriyoruz. Suç işleyen akıl hastalarının rehabilite olmadan toplumsal hayata katılmalarını engellemek amacıyla da düzenlemeler getiriyoruz. Kısmi akıl hastalarının mahkum oldukları, cezaları ceza infaz etmeleri ve ayrıca bu kişiler hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin hükmü olunmasını da teklif ediyoruz. Tam akıl hastalarının tedavi koruma amacıyla sağlık kurumunda geçirdikleri sürenin belirsizlik göstermesi ve kısa olması nedeniyle de mutlaka belli bir süre sağlık kurumunda kalmaları ve tedaviye yönelik bazı destekler ortaya konulmalı. Toplum açısından tehlikelilik ortadan kalkmadan da serbest bırakılmamaları yönündeki tedbire de teklifimizde yer veriyoruz.
Bölge Adliye Mahkemlerimizin bozma yetkisinin kapsamını genişletiyoruz. Buna göre Bölge Adliye Mahkemleri hükmün gerekçeyi içermemesi ve hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararıyla savunma hakkının sınırlandırılmış olması durumunda bozma kararı verilmek suretiyle daha etkin ve hızlı bir yargılama sürecini de hedefliyoruz. Avukatlık Kanunu’nda avukatların disiplin hükümlerine yönelik olarak Anayasa Mahkememizin bazı iptal kararları olmuştu. Yine bu iptal kararları doğrultusunda hukuki belirlilik, ölçülülük ve elverişlilik beklentileri noktasında Avukatlık Kanunu’nda da özellikle uyarı, kınama, idari para cezası ve geçici meslekten çıkarma gibi hükümlerde disiplin hükümlerinde de düzenlemelere yer vermiş oluyoruz.”