AB ve Türkiye’nin 2016 yılında imzaladığı tarihi anlaşma kapsamında, Brüksel 2011’den bu yana okullar, sağlık hizmetleri ve Abdi’nin mobilya yapımı kursu gibi eğitim programları için verdiği desteği yaklaşık 10 milyar euroya çıkardı.
Avrupa Birliği’nin Türkiye Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut geçen ay Urfa’ya yaptığı ziyarette, “‘Entegrasyon’ kelimesi Türk yetkililer tarafından kullanılmıyor. Ancak gerçekte, geri dönüş umutları siyasi nedenlerle canlı tutulsa da entegrasyon için çok şey yapılıyor,” ifadelerini kullandı.
27 ülkeden oluşan AB, mülteci ve göçmenlerle nasıl başa çıkılacağı konusunda bölünmüş durumdayken, Türkiye’nin mali destek karşılığında Suriyelilere ev sahipliği yapma konusundaki istekliliğinin devam etmesi Brüksel için özellikle önemli.
Urfa’nın tarıma dayalı ekonomisi yeni gelenlerle baş etmekte zorlanıyor. Yüzde 15 düzeyindeki yerel işsizlik oranı, yüzde 9,2 olan resmi ulusal ortalamanın oldukça üzerinde.
Suriyelilerin iş gücü sıkıntısı çeken tekstil sektörünün lokomotifi haline geldiği komşu sanayi kenti Antep’te ise durum oldukça farklı.
Yetkililere göre Urfa’da yalnızca 17 bin 557 Suriyeli kayıtlı iş sahibi. Geriye kalanlar yasa dışı olarak çalışıyor ve genellikle düşük ücretlerle çalıştırılıyor, bu da yerel işgücü piyasasını olumsuz etkiliyor.
Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın 2021 tarihli raporu, Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 48’inin kaçak çalıştığını ve yüzde 41’inin eksik maaş aldığını gösterdi.