1. Haberler
  2. Genel
  3. Naci Görür ’04:17’de depremi duydum bir buçuk saat ağladım’

Naci Görür ’04:17’de depremi duydum bir buçuk saat ağladım’

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7’lik depremin ardından uzmanlardan peş peşe uyarılar gelmeye devam ediyor.

Hürriyet yazarı Hande Fırat, Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür ile telefonda görüştü açıklamalarını yazısına taşıdı.

“04:17’de depremi duydum, 75 yaşındayım, bir buçuk saat ağladım” diyen Görür, yıllardır bölge için uyarılar yaptığını hatırlattı.

Adana ve Hatay’ın daha riskli hale geldiğini belirten Görür, bundan sonra yapılması gerekenleri sıraladı:

– Bir kent mikro bölgelere ayrılır. Fay sistemi, derinliği, boyu analiz edilir.

– Tehlike-risk analizi ortaya çıkarılır. Yani olası büyüklüklere göre depremde kaç mahalle yıkılır, kaç kişi ölür, ne zarar verir, rapor edilir.

– Vali, belediye ve hükümet her kent için tehlike ve risk analizlerine göre kenti yeniden yapılandırır.

– ‘Şurada bina olmaz’ der, yeşil alana çevirir, ‘şurada çok katlı bina olmaz’ der, ‘Bu alan güçlendirilmeli’ der.

– Afet Bakanlığı kurulmalı ve çok ciddi bütçe ayrılmalı.

– İlk yıl 5 yıllık plan hazırlanmalı, acil devreye alınmalı

– Gerekli tedbirler uygulanırsa 20 senede Japonya gibi oluruz.

– Herkes biliyor ki İstanbul’da bir deprem olursa en az 50-60 bin bina hasar alacak.

– Uyarmaktan dilimizde tüy bitti.

– Japonya bunu böyle yaptı, 7 üzerinde deprem oluyor, tesadüfen 1 ya da 2 kişi ölüyor.

– Japonya’nın yaptığını el ele verirsek biz de yaparız.”

EN BÜYÜK ACILARDAN

Sabah 04:17’ de tüm Türkiye’nin kalbine yine aynı bıçak saplandı. Erzincan, 1999 Gölcük depremi kadar büyük bir bıçak. 1999’da deprem olur olmaz yola çıkarken, Ankara’nın sonrası yok demişlerdi. Bu sabah uyandığımdaysa Ankara’nın güneyi yok dediler. Hatay milletvekili Hüseyin Yayman ile konuştum. İki ağabeyi, eşleri, ablası ve eniştesinin enkaz altında olduğunu öğrendim. Hatay Kırıkhan’da yaşıyorlardı. “Abimler göçük altında yoldayım” dedi. O saatlerdeki bilgi 120 bin nüfuslu Hatay Kırıkhan’ın yarısının yıkılmış olduğuydu. Bir yandan bölgeye gidecek arkadaşlarımızı haber merkezi ile görevlendirirken diğer yandan birçok şehirden arkadaşlarımın ya da yakınlarının göçük altında olduğu haberlerini aldım. Yardım için bölgeye gitmek isteyen arkadaşlarımın da dahil olduğu bir grupla yola çıktık. Ankara-Nevşehir arasında kar nedeni ile dört zincirleme kaza gördüm. Belki birkaç uyarının yapılmasında fayda var:

– Yardım için bölgeye gitmeyen TIR’ların ulaşımına bir süre ara verilebilir, kış lastiği olmayan sürücülere yola çıkmamaları için uyarıda bulunulabilir.

– Yakınları için canı yananların ise yine de karı ve buzlanmayı dikkate alarak, yavaş gitmelerinde fayda var diyorum.

– Bölgeye giden yollar mutlaka düzenli olarak tuzlanmalı ve açılmalı.

Nevşehir’de bir benzin istasyonunda durduk. Kalabalık benzin istasyonunda kimi ağlıyor, kimi ise endişeyle işini halletmeye çalışıyordu.

Duygu Köyçavuşu’nun annesi, babası ve kardeşi Hatay’da bir apartmanın 3. katında yaşıyorlardı. Deprem olduğu anda 3. kattan fırlayarak kendilerini sokağa atmışlar. Babasının ilk işi kızını aramak olmuş ağlayarak. Duygu Köyçavuşu, “Çok şükür hayattalar, onların yaşadığı binanın hem sağındaki hem solundaki iki bina da çökmüş” dedi.

‘OĞLUM GÖÇÜK ALTINDA’

Benzin istasyonunda gözü yaşlı Zalha Eğlence’yi gördüm. Yanına gidince, “25 yaşındaki oğlum Furkan, Osmaniye’de göçük altında” dedi ve gözyaşlarına boğuldu. 9 katlı bir binanın 2. katında Furkan. AFAD’ın onu kurtarması için dua ederken, yolda Furkan’a gidiyor.

Sonra 3 genç ile konuşmaya başladım. Donuk gözlerle Antakya’da beş katlı bir binada tüm aile üyelerinin yaşadığını söylediler. Bina çökmüş. Enkazdan Öztürk ailesinden 5 kişi sağ çıkarılırken, 3’ünün ölüm haberi onlara ulaşmış. Şimdi yoldalar.

BİZ ŞANSLI OLANLARDANIZ    

Ayşe Yurdumkulu, İskenderun’da kız kardeşi, eşi ve çocukları deprem olur olmaz birinci kattan sokağa fırlamışlar. Ayşe Yurdumkulu, “Çok şükür biz şanslı olanlardanız, kurtuldular, onları burada bekliyoruz, buraya geliyorlar” dedi.

ÖNCELİĞİMİZ CAN GÜVENLİĞİ OLMALI

-1999 yılındaki Marmara depremini yerinde izlemiş bir muhabir olarak ve sonraki tüm depremlerdeki acıları yaşamış bir vatandaş olarak Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu gerçekten kabul etmesi ve bir an önce biliminsanlarıyla tüm Türkiye genelinde önlem alması gerekiyor. Gerekirse yeni bina yapılmasın, hatta yol, köprü yapımına bile ara verilsin. Önceliğimiz insanımızın can güvenliği. Madem teknolojide iyiyiz, hükümet ve yerel yönetimler el ele versin. Artık insanımız deprem yüzünden göz göre göre ölmesin.

Naci Görür ’04:17’de depremi duydum bir buçuk saat ağladım’
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

deneme bonusu veren siteler
_
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler
Giriş Yap

EGEPRESS ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin