Platform adına basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Süleyman Kaynak okudu. Sağlık çalışanlarının işyerlerinin dışında artık sokakta ve evlerinde de güvende olmadığını söyleyen Kaynak, Dr. Ekrem Karakaya’nın yaşamını yitirmesinin üzerinden üç ay geçmesine karşın halen etkili bir düzenleme görmediklerini belirtti. Özelleştirme odaklı Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın tıkandığını ve sağlıkta şiddetin başlıca sebebi olduğunu vurgulayan Kaynak, şöyle devam etti:
“Hekimler ve sağlık çalışanları fiziksel şiddetin yanı sıra psikolojik şiddet ve mobbing yaşıyor. Beş dakikada bir hasta bakmaya zorlanıyoruz. Sürekli SABİM-CİMER şikayetleri ve idari baskılarla çoğu sağlık çalışanı tükenmişlik sendromu yaşıyor. Çoğu genç meslektaşımız çözümü başka ülkelere gitmekte buluyor. Tüm bu uygulamaları, sağlık sisteminin şiddet kullanarak yürütülmesi düşüncesini doğurmuştur. Hükümet zor kullanma yetkisini, istediği sağlık hizmetini istediği zaman ve istediği şekilde alma ve hekime istediklerini dikte ettirme eğilimindeki saldırganlara devrederek, sistemi zora dayalı olarak yürütme düşüncesindedir.”
Etkili bir sağlıkta şiddet yasası, güvenli sağlık kurumları ve bilimsel verilerle planlanmış sağlık ortamları taleplerinin sıralandığı basın açıklaması, “Sağlıkta dönüşüme son, sağlıkta şiddete son! Hemen şimdi!” sözleriyle sona erdi.
Açıklamanın ardından hastaneden taburcu olan Dr. Ekin Hürel Günay da kısa bir söz aldı. Günay, “Biz hekimler, sağlık çalışanları sizlerden biriyiz. Sizlerin evlatları, torunları, çocukları, yan komşularıyız. Bayramlarda sizlerden şeker, çikolata isteyen kişileriz. Neden bu öfke? Neden bu şiddet? Bizleri incitmeyin, kırmayın” diye konuştu.
