ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), reşit olmayan çocuklara yönelik cinsel istismar ağı kurmakla suçlanan Jeffrey Epstein’e ilişkin yeni belgeleri “Epstein Dosyaları Şeffaflık Yasası” kapsamında kamuoyuyla paylaştı. Çevrim içi veri tabanında yayımlanan son dosyalarda, ABD Başkanı Donald Trump’a ait uçuş kayıtları, olası işbirlikçilere dair yazışmalar ve sahte olduğu saptanan çeşitli içerikler yer aldı. Yayımlanan belgelerin önemli bir bölümünün basın kupürlerinden oluştuğu görülürken, 2020 tarihli bir savcılık e-postasında Donald Trump’ın Epstein’e ait özel uçakla daha önce bilinenden daha fazla seyahat gerçekleştirdiği ifade edildi.
TRUMP’IN 1993-1996 YILLARINDA EN AZ 8 UÇUŞTA YOLCULAR ARASINDA OLDUĞU BELİRTİLDİ
Söz konusu yazışmada, Trump’ın 1993-1996 yılları arasında gerçekleşen en az 8 uçuşta yolcular arasında bulunduğu kaydedildi. Bazı seyahatlerde Epstein’ın eski kız arkadaşı Ghislaine Maxwell’in de yer aldığı, Trump’ın bu uçuşlara eski eşi Marla Maples, kızı Tiffany ve oğlu Eric ile katıldığı bildirildi. Dosyalarda öne çıkan diğer bir unsur, 2001 yılında “The Invisible Man” (Görünmez Adam) rumuzlu bir kişi ile Maxwell arasında geçen e-posta yazışması oldu. “A” rumuzuyla anılan kişinin, İskoçya’daki Balmoral Kalesi’nde bulunduğunu belirterek Maxwell’den “uygunsuz arkadaşlar” bulmasını istediği aktarıldı. Bu e-posta adresinin, daha önce Epstein’ın rehberinde “York Dükü” başlığıyla kayıtlı olan adrese benzerlik taşıdığı vurgulandı.
Belgeler arasında ayrıca 2019 yılında Federal Soruşturma Bürosu (FBI) personeli arasında geçen ve Epstein’in 10 olası işbirlikçisine değinen yazışmalar da yer aldı. Bu kişilerden 6’sına celp gönderildiği, 4’ü için ise sürecin devam ettiği kaydedildi. İsimlerin büyük bir kısmının karartıldığı belgelerde, Ghislaine Maxwell ve iş insanı Leslie Wexner’ın adlarının açık bırakıldığı görüldü.
Öte yandan Adalet Bakanlığı, belgeler arasında yer alan ve Epstein’in Larry Nassar’a yazdığı öne sürülen mektubun sahte olduğunu açıkladı. Bakanlık tarafından X üzerinden yapılan açıklamada, mektubun yazı stili ve posta bilgilerinin tutarsız olduğu, ayrıca Epstein’ın ölümünden 3 gün sonra postalandığı belirtildi. Dosyalarda yer alan ve Epstein’e benzeyen bir kişiyi cezaevi hücresinde gösteren videonun da 3 boyutlu grafiklerle üretildiği ve gerçek olmadığı kaydedildi. ABD Cezaevleri Bürosu, Epstein’ın öldüğü gün hücre içinden herhangi bir video kaydının bulunmadığını daha önce açıklamıştı.
