COP30’un yeni yayımlanan taslak anlaşma metninde fosil yakıtlara ilişkin hiçbir ifade yer almadı.
COP30 Başkanı Brezilya, zirveye dair yeni bir taslak metni bu erken saatlerde yayımladı. Bir önceki versiyonda yer alan fosil yakıtlardan uzaklaşmaya yönelik küresel bir plan geliştirme önerisi yeni metinde yer almadı.
Fosil yakıtlardan çıkışa yönelik bir plan, Brezilya’nın Amazon şehri Belem’de yaklaşık 200 hükümetin katıldığı iki haftalık konferansta en çok tartışılan konulardan biri.
Ülkeler günlerdir, küresel ısınmanın ana sorumlularından fosil yakıtların geleceğini tartışıyor. Bu hafta başında yayımlanan taslak anlaşmanın ilk versiyonunda konuya ilişkin bir dizi seçenek sunuluyordu.
Almanya, Kenya ve ada devletleri de dahil olmak üzere 80’den fazla ülke, ülkelerin iki yıl önce COP28’de fosil yakıtlardan uzaklaşma sözünü nasıl yerine getireceklerini ortaya koyacak bir “yol haritası” için yoğun çaba harcıyor. COP30’daki müzakereciler, başta Suudi Arabistan olmak üzere petrol üreten ülkelerin buna karşı çıktığını bildirdi.
Cuma günü şafak vakti yayımlanan metinde fosil yakıtlara ilişkin hiçbir ifade yer almadı. Halen müzakereleri devam eden metnin kabul edilebilmesi için oybirliği gerekiyor. Brezilya’nın COP30 dönem başkanlığı, zirve mekanında çıkan yangının görüşmeleri saatlerce aksatmasının ardından, kilit müzakere bloklarıyla istişarelerde bulundu. Konferansın cuma günü sona ermesi planlanıyor, ancak görüşmelerin dünya çapındaki yıllık iklim müzakerelerinde sıkça görüldüğü üzere hafta sonuna sarkması da mümkün.
Uyum Finansmanında Rakam Belirtilmedi
Taslakta ayrıca, ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlamasına yardımcı olmak için 2030 yılına kadar mevcut finansmanın 2025 seviyelerine göre üç katına çıkarılması için küresel çabalara ihtiyaç duyulduğu aktarıldı. Ancak bu paranın doğrudan varlıklı hükümetler tarafından mı, yoksa kalkınma bankaları veya özel sektör gibi farklı kaynaklar tarafından mı sağlanacağı belirtilmedi. Bu durum, kamu parasının bu alana harcanacağına dair daha güçlü garantiler isteyen yoksul ülkeleri hayal kırıklığına uğratabilir.
Aşırı sıcaklarla başa çıkmak için altyapıyı iyileştirmek veya kötüleşen fırtınalara karşı binaları güçlendirmek gibi uyum yatırımları genellikle hayat kurtarmak için hayati önem taşır ancak çok az finansal getiri sağlar. Bu nedenle alana yatırım bulmak da oldukça zorlayıcı olabilir.
Taslak anlaşma aynı zamanda hükümetler ve Dünya Ticaret Örgütü de dahil olmak üzere çeşitli aktörlerin katılımıyla önümüzdeki üç iklim zirvesinde ticaret konusunda bir “diyalog” başlatmayı öngörüyor.
Bu, uzun zamandır ticaret endişelerinin dünya iklim zirvesinin bir parçası olmasını talep eden başta Çin olmak üzere bir grup ülke için bir kazanç olacak. Ancak bu durum Avrupa Birliği için rahatsız edici olabilir, zira bu tür tartışmalar çoğunlukla AB sınırda karbon vergisine odaklanıyor. Güney Afrika ve Hindistan ise vergiyi eleştirerek kaldırılmasını savunuyor.