Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, uzun yıllardır süren özlük hakları, unvan ve kadro güvencesi sorunlarına dikkat çekiyor. Aile Sağlığı Merkezi Grup Elemanları Derneği Başkan Yardımcısı Duygu Tok, birinci basamak sağlık hizmetlerinin görmezden gelindiğini belirterek, yaşadıkları zorlukları ve çözüm önerilerini gazeteci Atilla Yoğurtçu’ya anlattı.
HAK MÜCADELESİNİN TEMEL SEBEBİ: EŞİTLİK VE GÜVENCE
Duygu Tok, ASM çalışanlarının temel taleplerinin, aynı çatı altında, aynı işi yapan diğer meslektaşlarıyla aynı özlük haklarına ve iş güvencesine sahip olmak olduğunu belirtti. Tok, bu talebin gerçekleşmesi durumunda çalışanların işten çıkarılma korkusunun sona ereceğini ve ücret adaletsizliğinin giderileceğini vurguladı. Bu sayede, çalışanların daha motive ve özverili bir şekilde hizmet verebileceğini ekledi.
“GÖREV TANIMIMIZ YOK” BELİRSİZLİĞİ VE MESLEKİ SAYGINLIK
Tok, “görev tanımımız yok” ifadesinin sadece bürokratik bir eksiklik olmadığını, çalışma hayatlarında somut ve zorlayıcı sonuçlar doğurduğunu söyledi. Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan sağlık profesyonellerinin sadece “grup elemanı” olarak adlandırılmasının, mesleki saygınlıklarını zedelediğini ifade etti. Bu belirsizliğin, bir hemşirenin hem danışmanlık hem de temizlik gibi farklı görevleri üstlenmesine yol açtığını ve herkesin kendi işini yapması için görev tanımlarının netleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.
İŞ GÜVENCESİZLİĞİ: MOTİVASYONU DÜŞÜREN EN BÜYÜK FAKTÖR
Duygu Tok, özel işverenlere bağlı olmanın getirdiği işten çıkarılma korkusunun, ASM çalışanlarının motivasyonunu ve işe olan bağlılığını ciddi şekilde etkilediğini belirtti. “Her gün işten çıkarılma korkusu ile işe giden bir personel ne kadar verimli çalışabilir?” diye soran Tok, bu belirsizliğin gurur kırıcı ve adaletsiz bir durum yarattığını vurguladı.
“KAMUCU ANLAYIŞLA HERKESİN İŞ YÜKÜ AZALIR”
ASM çalışanlarının kadroya alınmasının, sadece kendi sorunlarını değil, aile hekimliği sisteminin de aksaklıklarını gidereceğini belirten Tok, sistemin tamamen kamucu bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerektiğini savundu. Puan ve performans sisteminin iş yükünü artırdığını ve adaletsizliğe yol açtığını ifade etti. Tüm personelin ayrıştırılmadan özlük haklarının verilmesi ve iş yükünün azaltılmasının, hizmet kalitesini artıracağını söyledi.
KAMUOYUNA VE YETKİLİLERE ACİL ÇAĞRI: “EN ÖNEMLİ TALEP İŞ GÜVENCEMİZ”
Tok, yaşadıkları sorunların kamuoyu ve karar vericiler tarafından tam olarak anlaşılmadığını düşündüklerini belirtti. Birçok meclis ziyaretinde bile “grup elemanı neymiş?” gibi sorularla karşılaştıklarını anlattı. Yetkililere ve kamuoyuna yönelik en acil ve en önemli mesajlarının “iş güvencesinin sağlanması” olduğunu vurgulayan Tok, “Grup elemanlarını hiç ilgilendirmeyen durumlar yüzünden işsiz kalmak istemiyoruz. En acil durumumuz iş güvencemizin sağlanarak işten çıkarılma korkusu olmadan çalışmaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
