Ahmet ÜNSAL/ Manisa
CHP Manisa İl Başkanlığı öncülüğünde CHP milletvekilleri Manisa’ya çıkarma yaptı. Giritligil Otel’de gerçekleştirilen basın toplantısına CHP Denizli Milletveki Gülizar Biçer Karaca, CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, CHP Adana Milletvekili Bilal Bilici, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu ve CHP İl Başkanı İlksen Özalper katıldı. Başkan Dutlulu, önemli açıklamalarda bulundu.
DUTLULU’DAN AK PARTİ’YE SERT ELEŞTİRİ
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. AK Parti İl Başkanı Süleyman Turgut’un iddialarına cevap veren Dutlulu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu algı özellikle İl Başkanlığı civarında oluşmuş durumda. Çünkü onlar çok sahaya çıkmadıkları, köyleri ve mahalleleri dolaşmadıkları için Manisa’nın birçok köyünde, sokağında ve merkezinde yapılan çalışmaları göremiyorlar. Oysa bugün bile, belki siz de geçmişsinizdir, Şehzadeler Belediyemizin sınırları içinde asfalt çalışmaları devam ediyor. Yani CHP’li belediyeler şu anda dört koldan çalışıyor. Üstelik bu sadece Manisa’da değil, tüm illerde böyle. Peki, neye rağmen çalışıyorlar? AK Parti’nin baskılarına ve hukuksuz uygulamalarına rağmen. Mesela, Özlem Hanım AK Parti’ye geçer geçmez 850 milyon lira kredi aldı. Bunun kredi mi, hibe mi olduğunu bile bilmiyoruz. Bu durum bile il başkanına yeterli bir cevaptır. Üzerimizde baskı var mı? Evet var. Hem mali baskı var, hem müfettiş baskısı var. Şu anda belediyede bizi bekleyen bir müfettiş bulunuyor. Sürekli müfettiş gönderiliyor, bunun farkındayız. Ama CHP’li belediyeler tüm bunlara rağmen çok güzel hizmet ediyor. Bir konunun daha altını çizmek istiyorum: SGK borçları. Ben Akhisar Belediye Başkanı olduğum 2019-2024 yılları arasında Yunusemre Belediyesi örnek gösteriliyordu. ‘Şöyle iyi belediye, böyle başarılı belediye’ diye anlatıyorlardı. Şimdi ortaya çıktı ki Yunusemre Belediyesi’nin 1,5 milyar lira borcu var. Hepiniz biliyorsunuz. Sadece bu belediyenin borcu, Manisa’daki 16 ilçenin toplam borcu kadar. Düşünün, Akhisar Belediyesi 1885 yılında kurulmuş, 100 yılı aşkın bir geçmişi olan bir belediye. Ama Yunusemre Belediyesi 2014 yılında kurulmuş, yani 10 yıllık bir belediye. Buna rağmen 1,5 milyar lira borç yapmışlar. Bunun da önemli bir kısmı SGK borcu. SGK’yı adeta banka kredisi gibi kullanmışlar. Şimdi çıkıp ‘CHP’li belediyelerin borcu çok’ diye eleştiriyorlar. Evet, borç olabilir. Ama bu borçların bedelini biz her ay ödüyoruz. SGK borçları yüzünden belediyelerin İller Bankası’ndan gelen payları sürekli kesiliyor, para eksik geliyor. Şunu da açıkça söylemek gerekir: AK Partili belediyelere farklı, CHP’li belediyelere farklı para gönderilmiyor. Bunun belli bir standardı var. Ancak yapılan bu kesintiler yüzünden belediyeler iş yapamaz hâle getirilmeye çalışılıyor. Buna rağmen bizim belediyelerimiz tüm imkanlarını zorluyor. Hem büyükşehir, hem ilçe belediyeleri halkımıza eşit ve adaletli hizmet sunmak için çalışıyor. Üstelik bunu yaparken, ‘Şu köy AK Partili, şu mahalle MHP’li’ demeden, Manisa’nın 17 ilçesine eşit hizmet götürüyoruz. Şimdi soruyorlar: ‘Bu SGK borçları nasıl oluyor?’ Mesela bizim bir belediyemizin 150-200 milyon değerinde bir arsası oluyor. SGK bu arsaya 100 milyon değer biçiyor. AK Partili belediye gidip bu arsayı veriyor, borcunu kapatıyor. Normalde caminin bir bedeli olmaz. Ama AK Partili belediyeler 30 tane camiyi borç karşılığı veriyor ve iki gün içinde borcu sıfırlanıyor. Soruyorum size: CHP’li belediyeler cami satsa neler söylerlerdi? Ama bugün AK Partili belediyeler cami satıyor.”
Başkan Dutlulu, konuşmasına şöyle devam etti: “Doğru bir belediyecilik yapacağız, şeffaf bir belediyecilik yapacağız. Bundan sonra yapacak bir şey yok. Korkuyor muyuz, çekiniyor muyuz? Hayır, öyle bir halimiz yok. Biz aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Yani biz doğru işler yapmaya devam edeceğiz. Ondan sonrası zaten iktidarın yapacağı bir şeydir. Ben içerideki arkadaşlarımızı da biliyorum. Onların hiçbir suçunun olmadığını düşünüyorum. Bu tamamen siyasi davalardan kaynaklanıyor. Ne kadar mükemmel işler yaparsanız yapın yine de başınıza bir şeyler gelebilir. Bizim de başımıza gelebilir. Bunun farkındayız ama en azından vicdanen rahat olmalıyız. Ben de bu anlayışla çalışıyorum. Ferdi Başkan da aynı şekilde çalışıyordu. Sizin de dediğiniz gibi, o gerçekten çok dürüst ve temiz bir siyasetçiydi. Allah rahmet eylesin, saygıyla anıyoruz. Biz Akhisar’da da 6 yıl boyunca bu anlayışla görev yaptık. Hep şunu söylüyordum: Mansur Başkan’ın çok güzel bir sözü vardı; ‘Beceriksiz desinler, hırsız demesinler.’ Ben bu sözü gerçekten çok önemsiyorum. Her şeyi yapabileceğimizi iddia etmiyorum, mutlaka eksiklerimiz olacaktır. Ama en azından bir kuruş haram lokma boğazımızdan geçmeden bu işleri bitirmemiz lazım. Biz de öyle yapmaya çalışıyoruz.”
“ÜZÜM ÜRETİCİSİ MALİYETİNİ KARŞILAYAMIYOR”
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ise üzüm fiyatları ve üreticilerin sorunlarına dikkat çekti. Bakırlıoğlu şu ifadeleri kullandı: “Bu yıl diğer mahsullerde olduğu gibi üzümde de çok ciddi sıkıntılar var. Geçtiğimiz günlerde TARİŞ avans fiyatlarını açıkladı. 9 numara üzüme 120 lira dedi. Oysa geçen yıl 7 numara üzüm 100 liraydı. Yani burada bir algı operasyonu yapılmak isteniyor. Sanki fiyat yüzde 20 artmış gibi gösteriliyor. Ancak geçen yıl 7 numara üzüm 100 liraysa, bu yıl 9 numara üzümün 120 lira olması aynı kapıya çıkar. Yani fiyatların reel anlamda artmadığını görüyoruz. Devletin verilerine ve Türkiye genelindeki rakamlara baktığımızda tarımsal girdi fiyatlarının ortalama yüzde 35 arttığını görüyoruz. Üstelik rekoltenin de bu yıl oldukça düşük olması bekleniyor. Büyük ihtimalle rekolte 120 bin ton civarında olacak. Burada sadece Manisa bölgesinden söz ediyoruz. İşin enteresan tarafı şu: Nisan ayında çok ciddi bir don felaketi yaşandı. Türkiye sabaha büyük bir felaketle uyandı. Başta üzüm olmak üzere tüm meyveler zarar gördü. Türkiye genelinde bütün meyvelerin fiyatı artarken tek fiyatı artmayan ürün üzüm oldu. Yani artan maliyetlere rağmen üzümün fiyatı yerinde saydı. Bir diğer nokta ise şu: 120 lira yaklaşık 3 dolara denk geliyor. Geçmiş yıllarda 2 dolarlık kuru üzüm fiyatı bile çiftçimizin yüzünü güldürürken, bugün 3 dolarlık üzüm fiyatı çiftçimizi güldürmüyor, maliyetlerini karşılamıyor. Buradan çıkan sonuç şu: Son yıllarda yaşanan ekonomik altüst oluş, enflasyonun aşırı artması, dolar kurunun artışından bile fazla yükselmesi, çiftçilerimizin maliyetlerini katbekat artırdı. Ticaret Borsası ile ilgili de birkaç şey söylemek isterim. Ticaret Borsası Başkanı’nın performansıyla ilgili değerlendirmeyi elbette üyeleri yapar. Üyeler seçmiştir, gelecekteki seçimlerde de yine onlar karar verecektir. Ticaret Borsası Başkanı’yla da, kurumla da bizim herhangi bir problemimiz yok. Bizim görevimiz belli. Halk bize en son seçimlerde ana muhalefet partisi olma görevini verdi. Biz de görevimizi en iyi şekilde yerine getirmek için çalışıyoruz. İşte gördüğünüz gibi milletvekillerimiz sahada. Bu sene hiç tatil yapmadık, yapmayı da düşünmüyoruz. Çünkü ülkenin bu kadar büyük problemleri varken tatil yapmayı kendimize doğru bulmuyoruz. Şu anda 130’dan fazla milletvekilimiz Türkiye’nin her yerinde çalışma yürütüyor. Biz görevimizi yapacağız. Biz kendi sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bütün kurumların da üzerine düşen görevi yapmasını temenni ediyoruz.”
Toplantıya katılan diğer milletvekilleri de Türkiye’nin dört bir yanında saha çalışmalarına devam edeceklerini ve halkla iç içe olmayı sürdüreceklerini ifade etti.
