Haber: Civan Değer
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Suyun bir damlası bile değerlidir” denildi.
Bu uyarının nedeni ise İzmir’in en büyük içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’nda su seviyesinin kritik düzeye inmesi. Temmuz 2025 itibarıyla barajın doluluk oranı %10,68 seviyesine gerilemiş durumda.
Kuraklık ve Maden Tehlikesi
İklim krizi ve nüfus artışı nedeniyle su kaynakları kritik düzeye gelirken, maden faaliyetlerinin yarattığı çevresel riskler de su güvenliğini tehdit ediyor. Efemçukuru’ndaki altın madeni faaliyetlerinin su kaynaklarını tehlikeye attığı biliniyor. Üstelik barajın maden atıklarıyla doğrudan kirletildiğine dair güvenilir bilimsel bulguların mevcut olduğu iddia ediliyor.
Türkiye’nin en pahalı suyu İzmir’de
Türkiye’de su fiyatlarının en yüksek olduğu şehir İzmir. 13 metreküp su kullanımı için İzmir’de ortalama 721 TL ödenirken, İstanbul’da bu rakam 413 TL, Ankara’da ise 361 TL’dir. Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir’de suyun bu kadar pahalı olması tartışılması gereken bir konu iken, bu sorunun kökten çözümü yerine aciliyeti olmayan düşük projelere kaynak ayrılması tepki çekiyor.
KÜLTÜR-SANAT HARCAMALARINA ELEŞTİRİ
Bir yandan suya yüksek bedel ödeyen İzmirliler, diğer yandan belediyelerin kültür-sanat etkinliklerine milyonlarca lira harcamasına tepkili. Konserler ve diğer organizasyonlara ayrılan bütçeler, yüksek su faturalarıyla birlikte eleştirilerin odağında. Kentte yaşayan birçok kişi, “Bir memlekette açlık ve yoksulluk varsa lüks organizasyonlar öncelik olmamalı” görüşünü dile getiriyor.
Faturalar 1500 TL’den başlayıp 5000 TL’yi aşabiliyor
Gelir seviyesi düşük ailelerde bile su faturaları çoğu zaman 1500 TL’nin altına düşmüyor. Yaz aylarında artan su tüketimi ve yüksek birim fiyatları nedeniyle faturaların 5000 TL’yi aşabildiği de belirtiliyor.
İzsu ve Meclis tartışmaları
5 Mayıs 2025’te yürürlüğe giren yeni tarifelerle, ikinci kademede su fiyatlarına %15, üçüncü kademede %25 ve dördüncü kademede %35 oranında zam yapılmıştı.
AKP Meclis üyeleri, bu zamlara “tasarruf gerekçesiyle halk cezalandırılıyor” diyerek tepki gösterirken, CHP’li üyeler ise altyapı yatırımlarını gerekçe gösteriyor. Başkan Tugay, İZSU’nun 5 milyar TL harcama yaptığını ve merkezi hükümetin desteğini kestiğini vurguladı. Ancak eleştiriler, “Bu yük yoksul halka yıkılıyor” şeklinde devam ediyor.
Su güvenliği ve sosyal belediyecilik
İzmir’de su güvenliği krizi; düşük baraj doluluk oranları, maden kaynaklı riskler ve yüksek su faturalarıyla birleşerek halkın yaşamını doğrudan ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Bir yandan “Her Damla Değerli” kampanyaları sürerken, diğer yandan vatandaşlar adil fiyatlandırma ve sosyal belediyecilik beklentilerini dile getiriyor.
Sonuç olarak İzmir’de suya erişim ciddi bir kriz haline gelmiş durumda. Kuraklık, çevresel riskler ve yüksek su faturaları kentin en temel ihtiyacını tartışmalı bir konu olmaktan çıkarıp, hayati bir sorun haline getiriyor.