Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediyelere yönelik art arda gelen yeni operasyonlar, Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından sert bir açıklamayla kınandı. TBB, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) seçilmiş kişilere yönelik gözaltı ve tutuklama gibi özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlerin yalnızca zorunlu ve istisnai durumlarda uygulanabileceği yönündeki defalarca yaptığı vurguyu hatırlatarak, “Ortaya çıkan tablo, hukuk devleti ve demokratik rekabet ilkeleri açısından ciddi sorunlar doğurmaktadır” dedi.
“Endişeyle Takip Ediyoruz: Seçmen İradesine Müdahale”
TBB’den yapılan açıklamada, son operasyonlara ilişkin duyulan endişe dile getirildi: “Bu sabah Adana, Adıyaman, Antalya ve Büyükçekmece belediye başkanlarının gözaltına alındığı haberlerini endişeyle takip ediyoruz. İstanbul, İzmir, Adana, Batman, Hakkari, Kars, Mardin, Mersin, Siirt, Şanlıurfa, Tunceli ve Van’da yaşanan tutuklamalar ve kayyım atamalarıyla birlikte düşünüldüğünde, ortaya çıkan tablo hukuk devleti ve demokratik rekabet ilkeleri açısından ciddi sorunlar doğurmaktadır.”
Açıklamada, AYM’nin seçilmiş kişilere yönelik gözaltı ve tutuklama gibi tedbirlerin ancak zorunlu ve istisnai durumlarda uygulanabileceğinin altını çizdiği belirtilerek, bu tür işlemlerin sadece bireylerin özgürlüğünü değil, aynı zamanda seçilme ve temsil hakkını da ortadan kaldırdığı ve “seçmen iradesine doğrudan müdahale” anlamı taşıdığı vurgulandı. TBB, ceza soruşturmalarında gözaltı ve tutuklamanın istisnai tedbirler olduğunu bir kez daha hatırlatarak, seçimle göreve gelen kişiler söz konusu olduğunda çok daha özenli ve ölçülü bir yaklaşım gerektiğini belirtti.
Manavgat’taki Talimat Savunma Hakkını Kısıtlıyor İddiası
Açıklamada, Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen “şüphelilerin yalnızca bir özel müdafii ile görüştürülmesi” yönündeki talimatın Ceza Muhakemesi Kanunu’na açıkça aykırı olduğu ve savunma hakkını kısıtladığının altı çizildi.
TBB ayrıca, gözaltına alınan meslektaşları Avukat Onur Büyükhatipoğlu ile ilgili süreci yakından takip ettiklerini belirtti. Büyükhatipoğlu’nun mesleki faaliyetleri nedeniyle bu işlemlere maruz kaldığı yönündeki iddiaların ciddiyetle ele alındığı ve savunma hakkının ve avukatlık mesleğinin bağımsızlığının korunması için sürecin yakından takip edileceği ifade edildi.
