Haber: Atilla Yoğurtçu
Orta Doğu’da süren katliamlara ve Türkiye’de doğaya yönelik yasal talana karşı Bandırma’da bir araya gelen Güney Marmara Dayanışması, “Yaşamı her cephede savunuyoruz” diyerek hem emperyalizme hem de sermaye düzenine karşı birleşik mücadele çağrısı yaptı.
Güney Marmara Dayanışması, Bandırma Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği basın açıklamasıyla hem Ortadoğu’da süren insan kıyımına hem de Türkiye’de doğaya karşı yürütülen talan politikalarına dikkat çekti. “Emperyalizme, Siyonizme ve Kapitalizme Karşı Yaşamı Savunuyoruz!” başlığıyla okunan açıklamada, Filistin’deki katliamlar ile TBMM’de gündeme gelen maden ve enerji yasasına sert tepki gösterildi.
Basın açıklamasında, insanlığın derin bir krizle karşı karşıya olduğu ifade edilerek, Ortadoğu’da yaşananların emperyalist paylaşım savaşlarının sonucu olduğu vurgulandı. Suriye, Irak ve Yemen’de halkların yıllardır yıkım, sürgün ve açlıkla karşı karşıya bırakıldığı belirtilirken, “En kanlı saldırılardan biri Filistin halkına karşı gerçekleştiriliyor. İsrail; sömürgeci bir siyonist projedir” denildi.
Gazze’nin bir açık hava hapishanesine dönüştürüldüğü, İsrail’in gerçekleştirdiği sivil katliamların emperyalist destekle sürdüğü ifade edilen açıklamada, ABD’nin siyonist rejimi “bölgedeki tetikçi güç” olarak kullandığı kaydedildi. İran’ın da bu kuşatmaya karşı direniş hattının önemli bir parçası olduğu ifade edilerek, bölge halklarının kendi iktidarlarını kuracağına olan inanç vurgulandı.
Zeytinlikler, Meralar, Ormanlar Sermayeye Teslim Ediliyor
Açıklamanın ikinci bölümünde ise Türkiye’de doğaya yönelik yıkım politikaları gündeme taşındı. TBMM’de komisyondan geçen yeni maden ve enerji yasasıyla birlikte; zeytinliklerin, ormanların, meraların ve sit alanlarının madenciliğe açılacağı belirtilirken, ÇED süreçlerinin işlevsiz hale getirilmesinin çevre için son koruma bariyerlerini ortadan kaldıracağı vurgulandı.
Kaçak madenlere af getirilmesinin doğa talanını meşrulaştıracağı belirtilen açıklamada, belediyeler ve yerel halkın iradesinin yok sayıldığı bir döneme girildiği kaydedildi. Ayrıca, resmi gazetede yayımlanan son yönetmelikle denize kıyısı olan ormanlık alanların turizme açılmasının ekolojik yıkımı daha da derinleştireceği ifade edildi.
“Bu Bir Çevre Sorunu Değil, Sınıf Savaşıdır”
Güney Marmara Dayanışması, açıklamasında doğa kıyımının sadece bir çevre meselesi olmadığını, bunun doğrudan bir sınıf savaşı olduğunu vurguladı:
“Ortadoğu’da halkları bombalarla yok eden kapitalist-emperyalist sistem, burada iş makineleriyle doğayı, geçim kaynaklarını ve geleceğimizi yok ediyor.”
Açıklama, güçlü bir çağrıyla sona erdi:
“Ne emperyalizmin yıkımına, ne siyonizmin zulmüne, ne de sermayenin doğa talanına geçit vereceğiz! Filistin ve Ortadoğu halkı yalnız değildir! Zeytinlikler, dereler, dağlar halkındır; sermayeye teslim edilemez! Kahrolsun Emperyalizm, Yaşasın Emek ve Ekoloji Mücadelemiz!”
