3 Eylül 2024’te Artvin Cankurtaran’da bulunan ormanlık alanın kesimini engellemek isterken, silahlı saldırı sonucu öldürülen Reşit Kibar’ın katillerinin yargılanması süreci ile ilgili yaşanan gelişmeler kamuoyu vicdanını rahatsız ederken, Ekoloji Birliği tarafından bu süreci takip edilmesi için tüm sivil toplum örgütlerine bir çağrıda bulunuldu.
3 Eylül 2024’te Artvin Cankurtaran’da bulunan ormanlık alanın kesimini engellemek isterken, silahlı saldırı sonucu öldürülen Reşit Kibar’ın katillerinin yargılanması süreci ile ilgili yaşanan gelişmeler kamuoyu vicdanını rahatsız ederken, Ekoloji Birliği tarafından bu süreci takip edilmesi için tüm sivil toplum örgütlerine bir çağrıda bulunuldu. “Halen azmettiricinin tutuksuz yargılandığı davada mahkeme heyetinin bu tavrı kabul edilemez” diyen Ekoloji Birliği, çağrısında “Hak mücadelesi veren tüm sivil toplum örgütlerini de bu kınamaya ortak olmaya, Reşit Kibar’ın davasının takipçisi olmaya, 28 Ağustos’ta yapılacak keşfe ve 26 Eylül’de görülecek davaya katılmaya çağırıyoruz” vurgulaması yaptı.
Ekoloji Birliği‘nin “Hopa ormanlarına kan bulaştıran, Reşit canımızı katleden şirketten ve göz yuman kamu kurumlarından hesap sorulsun” ifadeleriyle yaptığı çağrıda ayrıca açılan bir imza kampanyası da yer alıyor. 7 Eylül Cuma gününe kadar sürdürülecek olan imza kampanyası ayrıca kurumsal (sivil toplum örgütü, platform, dernek vs.) imzalara da açık olacak.
Ekoloji Birliği’nin çağrısının tam metni şöyle:
REŞİT KİBAR YALNIZ DEĞİLDİR! SAVUNMA HAKKI ENGELLENEMEZ!
3 Eylül 2024’te Artvin Cankurtaran’da bulunan ormanlık alanın kesimini engellemek isterken, silahlı saldırı sonucu öldürülen Reşit Kibar’ın katillerinin yargılandığı davanın ikincisi 30 Mayıs Cuma günü Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Katil Muhammet Ustabaş ve azmettirici Fikret Mertürk’ün ağaçlarını savunan köylüleri hedef gösterdiği duruşmada, köylülerin beyanları mahkeme heyetince defalarca kesildi. Savunma hakları kısıtlandı.
Köylüler, Cankurtaran’da ne yapılmak istendiğini anlatmaya çalıştıklarında mahkeme başkanı tarafından “Bu bir cinayet davası, ağaç türleri ile ilgilenmiyorum.” denildi. Muhammet Ustabaş’ın ifadesi sırasında yalan beyanlarına karşılık salonda yükselen tepkilere ve Reşit Kibar’ın eşine parmak sallayarak “Kes sesini.” diyerek müdahalede bulunan mahkeme başkanı, daha sonra Reşit Kibar’ın yeğeni ve kız kardeşi de dahil olmak üzere bir çok kişiyi duruşma salonundan çıkarttırdı ve yasal işlem başlatılmasını emretti.
Reşit Kibar’ın yeğeni ve köylüsü gözaltına alındı. Gözaltına alınanların ifadesi alınırken henüz gözaltı kararı bulunmadığı için “muhafaza altına” alındıkları ifade edildi. “Muhafaza altına” alınanlar gözaltı süresinin bitmesine beş dakika kala yurtdışı çıkış yasağı ve imza kontrolü ile serbest bırakıldılar.
Mahkeme salonunda olanlar dışarı çıkarılmak ve gözaltına alınma ile tehdit edildi, avukatlar da defalarca “Dışarı çıkarırım.” diyerek uyarıldı. Reşit Kibar doğanın haklarını savunduğu, bir hak savunucusu olduğu için hedefe kondu ve öldürüldü. Halen azmettiricinin tutuksuz yargılandığı davada mahkeme heyetinin bu tavrı kabul edilemez.
Mahkemelerin, siyasi iktidarın şirketlerden yana tavır aldığını pek çok ekoloji aktivistine, doğasını, yaşam alanını savunanlara açılmış davadan bilmekteyiz. Cankurtaran’ın ağaçları kesilmesin diye yaşamından olan Reşit Kibar’ın ailesine, mücadele arkadaşlarına yönelik bu susturma, savunma hakkının kısıtlanması, gözaltı ile korkutma ve tehdit edilmelerini Ekoloji Birliği bileşenleri olarak kınıyoruz.
Hak mücadelesi veren tüm sivil toplum örgütlerini de bu kınamaya ortak olmaya, Reşit Kibar’ın davasının takipçisi olmaya, 28 Ağustos’ta yapılacak keşfe ve 26 Eylül’de görülecek davaya katılmaya çağırıyoruz.
HAK, HUKUK, ADALET İSTİYORUZ!
