1. Haberler
  2. Türkiye Gündemi
  3. TÜSİAD yöneticilerinin yurt dışı çıkış yasakları kaldırıldı

TÜSİAD yöneticilerinin yurt dışı çıkış yasakları kaldırıldı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kısa Dalga – TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Arif Aras, 13 Şubat’ta dernek genel kurulunda yaptığı konuşması nedeniyle “Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlarından yargılandıkları davanın ilk duruşması İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Turan ve Aras’ın “zincirleme şekilde adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlarından 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.

Avukat Naim Karakaya mütalaaya itiraz ederek, “Savcının mütalaası iddianameyi tekrar eder nitelikte, soyut ve hukuki içerikten yoksun. Konuşmalar cımbızlanarak, bağlamından koparılarak suçlama oluşturulmuş. Ayrıntılı savunma için süre ve yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.

Hakim, Aras ve Turan hakkındaki yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol kararının kaldırılmasına, Turan ve Aras’ın duruşmalardan vareste tutulması talebinin kabulüne karar verdi. Avukatlara esasa karşı savunmalarını hazırlamak için süre vererek duruşmayı 23 Eylül’e erteledi.

‘Ekonomi siyasetle yönetilir’

Duruşmada savunma yapan Ömer Aras, MLSA’nın aktardığına göre, savunmasında şunları söyledi:

“Soruşturma aşamasında usulüne uygun işlem yapılmadı. Adresim belli olmasına rağmen zorla getirilme emriyle ifadem alındı. Hukuka aykırı olarak polis vasıtasıyla adliyeye getirildim. Olay günü yaptığım konuşma da bağlamından koparılan ifadeler birbiriyle bağdaşmamaktadır. Tüm suçlamaların haklı savunması da iki kelimeden ibarettir. O da ifade özgürlüğümü kullanmamdan ibarettir.

“Ekonomi, hukukla şekillenir, siyasetle yönetilir; rakamlar ise beklenti ve öngörüler doğrultusunda oluşur. Piyasadaki faiz ve döviz hareketliliği buna örnektir. Bu nedenle, toplumda karşılığı olan her olay ve olgu ekonomi alanının bir parçasıdır. Dolayısıyla ekonomi üzerine yaptığım konuşmanın, hukuk ve politikadan bağımsız düşünülmesi mümkün değildir. Bu çerçevede, ‘Neden bu konulara değindiniz?’ şeklinde bir soru yerinde değildir. Yargılamaya konu olan konuşma bu perspektiften değerlendirilmelidir.

‘Olayların ekonomi üzerindeki etkisini anlattım’

“İddianamede yer verilen ifadelerim, ülkemizde yaşanan üzücü kazalar ile adli ve idari süreçlere temas eden bölüm çerçevesinde değerlendirilmelidir. Konuşmamda Bolu Kartalkaya yangınına, 6 Şubat depremine, Erzincan ve Manisa Soma’daki kazalara değindim.

“Bu olaylar toplumda derin bir travma yaratmış, aynı zamanda ekonomiye etkileri de açıkça hissedilmiştir. Söz konusu örnekleri, somutlama amacıyla kullandım. Anlatmak istediğim tek tek olaylar ya da yargı süreçleri değil; bu olayların ekonomi üzerindeki etkileridir. Konuşmamın amacı da budur.

“Bir otele gittiğinizde, bir ev kiraladığınızda veya bir restorana gittiğinizde buraların standartlara uygun işletildiğine ya da yapıldığına güvenirsiniz. Bilirsiniz ki sorumlu makamlar gerekli denetimleri yapmıştır. Hukuk ve hukukun uygulanış biçimine güven oluşur. Önlem ve denetimin yeterince sağlanamadığı ortamlarda güven problemi ve ticari hareketliliğin zayıflaması ortaya çıkmaktadır.

‘Yalnızca görüş bildirdim’

“Bunların hepsi özel sektörün yükümlülerini yerine getirmemesi ve yeterli denetimin yapılmamasına sebebiyet verir. Konuşmamda bu hususlara değindim. Kamu vicdanını yaralayan olaylar meydana geldiğinde kim görevini yerine getirmediyse adli ve idari olarak gerekli işlemlerin yapılmasını istemek doğaldır. Hesap sorulabilirlik hukuk devletinin gerekliliğidir.

“Konuşmamda bilgi paylaşmadım. Yalnızca toplumun tümü tarafından bilinen olaylar üzerinden görüşümü bildirdim. Konuşmanın diğer içeriğinde ise adli ve idari olarak gelişen olaylara yalnızca olgu olarak değindim. Yorum yapmadım, isim kullanmadım.

“Gözaltı ve tutukluluk kararlarında titiz davranılması gerektiği yorumunda bulundum. Genel bir değerlendirmede bulundum. İnsanlar hukuk güvenliğini ve hukukun üstünlüğünü gözaltı ve tutuklama gibi işlemler üzerinden değerlendirmektedir. Kamu tarafından bilinirliği olan kişilere uygulanan bu işlemlerin yabancı yatırımcıda ve yabancı basında da bir karşılığı vardır. Bunun da yatırım kararları üzerinde etkisi vardır.

‘Hukuk ve ekonomi bağlantılıdır’

“Hukuk ve ekonomi birbiriyle bağlantılıdır. Benim konuşmam da hukuk ve ekonominin yoğun ilişkisi bağlamındadır. İçeriğinde gerçeğe aykırı bir bilgi yoktur. Sözlerimin adil yargılamayı etkileme ve yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçuyla ilgisi yoktur.

“Konuşmamın hiçbir yerinde, halk arasında endişe, korku, panik oluşmasını asla amaçlamadım. Konuşmamda, ülkemizin geleceğiyle ilgili umudumuzu hiç kaybetmediğimizi belirttim.

“Her iki suçun unsurlarını oluşturacak bir konuşma yapmadım. Konuşma metni dernek faaliyetidir, derneğin sitesinde yayımlanması benim inisiyatifimde değildir. Bu yönde talimat verip vermediğime dair TÜSİAD’a sorulmasını talep ediyorum. Ayrıca Qnb Finansbank, Qnb Sigorta’nın yönetim kurulu başkanı olarak yurt dışına seyahat etmem gerektiğinden ve sağlık nedeniyle seyahat etmem gerektiğinden hakkımdaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını ve beraatimi talep ediyorum.”

TÜSİAD yöneticilerinin yurt dışı çıkış yasakları kaldırıldı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

deneme bonusu veren siteler
_
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler
Giriş Yap

EGEPRESS ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin