Hale GÖNÜLTAŞ
Kısa Dalga – 2021 yılı Şubat ayından bugüne Iraklı bir IŞİD yöneticisinin kaçırarak Ankara’ya getirdiği, sahte beyanla kimlik çıkarttırdığı ve şu anda 12 yaşında olduğu tahmin edilen kız çocuğunun durumu ve açılan davaları gazeteciliğin fikri takip ilkesi gereği kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
Ankara Yenimahalle’de polis operasyonu ile IŞİD’liye ait evden 24 Şubat 2021 günü kurtarılan Ezidi kız çocuğu şu an devlet koruması altında. ÖHD Ankara, ÇHD Ankara, İHD Ankara, Toplumsal Hukuk, Demokrasi İçin Hukukçular’ın çabası ile 2023 yılında IŞİD’li hakkında “insan ticareti” suçlamasıyla dava açıldı. Ankara’da yarın görülecek davada karar çıkması bekleniyor. Savcılık sanığın cezalandırılmasına hükmederse Türkiye’de ilk kez bir IŞİD’li “insan ticareti” suçlamasıyla ceza almış olacak. Kararın emsal olmasının yanı sıra ulusal ve uluslararası hukuk açısından tarihi bir karar olduğunu söylemek mümkün.
24 Şubat 2021: IŞİD’lilerin evinden kurtarılan kız çocuğu
Özetle, 24 Şubat 2021 tarihine dönüp çocuğun kurtarılması için yapılan operasyon, kurtarılması ve o günden bugüne süren hukuk mücadelesini dikkatinize sunacağım.
24 Şubat 2021 sabahın ilk ışıklarında Ankara Emniyeti ve MİT, Yenimahalle semtinde bir binanın bodrum katındaki daireye operasyon düzenledi. Anadolu Ajansı operasyon sonrası abonelerine geçtiği haberde “evde bulunanların Irak vatandaşı ve IŞİD yöneticisi” olduğunu belirtti. Fakat açıklamada dikkat çeken asıl önemli unsur polis baskını sırasında evde tutulan “7 yaşındaki Ezidi kız çocuğunun” kurtarıldığı bilgisiydi. İlerleyen saatlerde Ankara Emniyeti video ve fotoğraflarla hem IŞİD’lilerin hem de Ezidi kız çocuğunun kucağında oyuncak ile çıkartıldığı görüntüleri basına servis etti.
Anadolu Ajansı’nın haberinde “Musul’da DEAŞ içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği belirlenen bir şüphelinin Ankara’ya geldiği tespit edildiği ve İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüklerince takibe alındı. Yapılan çalışmalarda, S.O’nun örgütsel faaliyetlerine devam ettiği ve geçmişte Irak ordusunda subay olduğu bilgilerine ulaşıldı” ifadeleri kullanıldı.
Anadolu Ajansı’nın emniyet kaynaklarına dayandırarak verdiği haberinde söz konusu IŞİD’linin Irak’tan gelirken beraberinde 7 yaşında Ezidi bir kız çocuğunu ganimet olarak yanında getirdiği belirtildi ve şu ifadelere yer verildi: “S.O’nun sözde ‘ganimet’ olarak Irak’tan kaçırarak getirdiği 7 yaşında Ezidi bir kız çocuğunun da yanında olduğunun anlaşılması üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordine kurularak operasyon kararı alındı. Küçük çocuğun zarar görmemesi için hassas planlanan, TEM ekiplerinin sabah erken saatlerde düzenlediği operasyonda, S.O. ve birlikte hareket ettiği bilgilerine ulaşılan N.H.R. yakalandı. Kız çocuğu da kurtarılarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü görevlilerine teslim edildi.”
Emniyetin kamuoyu paylaştığı haberin ardından gözaltına alınan üç IŞİD’li S.O., N.H.R., A.V. Ankara Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Gözaltına alınanlar şahıslardan N.H.R., A.V. ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. S.O ise ifadesi sonrası tutuklanarak Sincan F Tipi Cezaevi’ne konuldu.
İddianame 8 Mart 2021 tarihinde kabul edildi
Ezidi kız çocuğu kaçıran IŞİD’lilere ilişkin iddianame 8 Mart 2021 tarihinde kabul edildi. İddianamede her üç IŞİD’li için de “DAEŞ terör örgütü üyesi” ve “örgüt yönetiminde yer almak” suçlamasında bulunuldu. İddianamede yer alan bilgilere göre Irak vatandaşı S.O, TEM ifadesinde Ezidi kız çocuğu 2014 yılında ağabeyi Sabbar O. tarafından Irak’taki evlerine getirildiğini anlattı.
S.O. ifadesinde “2014 yılıydı. Abim eve bir kız çocuğu getirdi. Çocuk belki iki belki de iki buçuk yaşındaydı. Abim dedi ki ‘Bu çocuk Ezidi. DAEŞ’ten 500 dolara satın aldım. Artık bu evde büyüyecek.’ Çocuğun Irak’taki evimize getirilmesinde benim sorumluluğum yok. Evimize abim Sabbar tarafından getirildi. Çocuğa A. ismini de abim koydu. Fakat abim bombalamada öldü” bilgisini verdi.
Iraklı S.O., terörle mücadeledeki ifadesinde, “Ben Ezidi kadın çocuk satış piyasasını bilmem. Ben çocuk kaçırmadım. Ben çocuk satın almadım” dedi.
“Irak’ın Musul Askeri Sorumlusu Ebu Abdullah’tan emir aldım”
İddianamede yer alan bilgilere göre, sanık S.O. IŞİD’e 2014 yılında katıldığını söyledi. Örgütün Musul Askeri Sorumlusu Ebu Abdullah’ın emir ve talimatlarını uyguladığını ifade etti. IŞİD’de maaşlı olarak çalıştığını, görevlerinden birinin de köylerde “ribat” (nöbet tutma) ve bilgi toplayarak gelişmeleri örgüt yönetimine bildirmek olduğunu dile getirdi. Silah kullandığını, çatışmalarda yer aldığını da açıkladı. S.O. Irak güvenlik güçlerince, 2017 yılının başında IŞİD üyeliği ve faaliyetleri nedeniyle tutuklandı. İfadesine göre Irak hapishanesindeki altı aylık tutukluğu sırasında işkence gördü. Serbest bırakılmasının ardından “Said Ahmet Muhammed” adına düzenlenen sahte pasaportla Suriye üzerinden Türkiye’ye girdi. Eşi, öz çocukları, yengesi ve Ezidi kız çocuğu Türkiye’ye daha önceden Ankara’da yaşayan babasının ikinci eşinin evine gönderdiğini açıkladı ve kendisinin de Ankara’ya geldiğinde ailesinin yanına yerleştiğini ifade etti.
İl Göç İdaresi’nden kimlik
İddianamede yer verilen bilgilere göre, IŞİD yöneticisi S.O. 2018 yılında ölen ağabeyinin eşi S.A.H.M ile Ankara İl Göç İdaresi’ne gitti. Irak’tan kaçırdığı Ezidi kız çocuğu için kimlik başvurusunda bulundu. Çocuğa sahte beyanla ağabeyinin ismi ve 990… 6990 numarası ile A. ismiyle kimlik çıkartıldı. İddianamede yer verilen bilgilere göre, A.H.O. Etkin Pişmanlık Yasası’ndan faydalanmak için IŞİD’in Suriye ve Irak’taki üst düzey yöneticilerinin isimlerini verdi. Bu isimler iddianamede de yer aldı. S.O. 10 Haziran 2021 tarihinde 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla ifade verdi. S.O. ilk duruşmada denetimli serbestlik şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. S.O.’nun örgüt üyeliğine ilişkin davası Yargıtay’da karar aşamasında.
İnsan ticaretinden dava açıldı
IŞİD’den kurtarılan Ezidi kız çocuğu 24 Şubat 2021 tarihinden bu yana devlet koruması altında. Çocuk, devlet koruması altındayken ÖHD Ankara, ÇHD Ankara, İHD Ankara, Toplumsal Hukuk, Demokrasi İçin Hukukçular olarak sanığın insan ticareti ve insanlığa karşı suçlar bakımından suç duyurusunda bulundu. Savcılık ise insan ticareti suçundan iddianame düzenledi. Sanık S.O.’nun “insan ticaretinden yargılanmasına” ilişkin davanın ilk duruşması 25 Ekim 2023 tarihinde görüldü. Savcılık duruşmaların gizli görüleceğine hükmetti. Bu nedenle davaya ilişkin ayrıntıları bugüne kadar kamuoyu ile paylaşamadık.
Yarın (Salı) Ankara’da kız çocuğunu Irak’tan Türkiye’ye kaçıran ve yalan beyan ile İl Göç İdaresi’nde sahte kimlik çıkartan S.O.’nun “insan ticareti” suçlamasıyla yargılandığı davada karar çıkması bekleniyor. Cumhuriyet Savcısı, esas hakkındaki mütalaasında silahlı terör örgütü üyesi olan sanığın, Türkiye’ye girerken çocuğu da beraberinde getirmesinden dolayı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği cezalandırılmasını istedi.
“Sanığın insanlığa karşı suçtan da yargılanması gerekiyor”
Yarın görülecek duruşmaya çok sayıda avukatın katılması bekleniyor. Davanın avukatları uzun soluklu bir mücadele verildiğini belirtirken, “Dava, IŞİD’in Ezidi halkına karşı gerçekleştirdiği soykırım suçlarına dair Türkiye’de gerçekleştirilen ilk yargılama olabilir. Ancak ne yazık ki dava insan ticareti suçlamasıyla açılmış ve bu çerçevede yürütülmüştür. Dava insan ticareti suçundan açılmış Savcılık ise sanığın bu suçtan cezalandırılmasını istemişse de dosyadaki delillerin ve mütalaa içeriğinin soykırım suçuna işaret ettiğini düşünüyoruz. Sanığın sadece insan ticaretinden cezalandırılmasının ise kolektif bir topluluğa, bir halka karşı işlenen suçun saiklerini gizleyeceği açık. Bu yüzden 29 Nisan’da toplumsal hakikat ve çocuğun yararını korumak adına duruşma salonunda olacağız” görüşünü dile getirdi.